Bu "Giselle" başka "Jizel"

- İstanbul Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu, kuruluşunun 7. yılını, koreograf Aysun Aslan'ın bir dünya klasiği olan "Giselle" balesini yeniden yorumladığı "Jizel" ile kutlayacak - Albrecht, Giselle, Hilarion, Myrtha gibi klasik karakterlerin Alb, Jizel, Hila, Mirta olarak tanımlandığı ancak konuya küçük dokunuşlar dışında sadık kalınan "Jizel", bu akşam Fulya Sanat'ta seyirciyle buluşacak - Uzun bir aradan sonra sahnelere "Jizel" ile dönen koreograf Aslan: - "Zordur bu klasikleri değiştirmek, kalıpları aşmak zordur. Ama şimdi bence Jizel olarak kabul gördü. Seyircinin klasik beklentisini de kırdı diye düşünüyorum" - "Seyirci çok yeni, günümüzde geçen bir şey izleyecek"

Google Haberlere Abone ol
Bu "Giselle" başka "Jizel"

İSTANBUL (AA) - SİBEL KURTOĞLU - İstanbul Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu (MDİst), kuruluşunun 7. yılında, koreograf Aysun Aslan'ın dünya klasiği "Giselle" balesini yeniden yorumladığı "Jizel"i İstanbul seyircisiyle buluşturacak.

Türkiye'nin ilk özel Dans Topluluğu Türkuaz'ı kurarak modern dansın yaygınlaşmasında öncü olan Aysun Aslan, uzun bir aradan sonra sahnelere döndüğü "Giselle" balesini, özel modern dans drama adaptasyonu ile bulunulan coğrafyaya has, günün sosyal dokusunda form bulan bir esere dönüştürdü.

Bir dünya klasiği olan eserdeki Albrecht, Giselle, Hilarion, Myrtha gibi klasik karakterlerin, Alb, Jizel, Hila, Mirta olarak tanımlandığı bu farklı "Jizel" dünyasının güncelliği, Adolphe Adam'ın müziğinin tarihi değeri ile bütünleşti.

Çağdaş kostüm tasarımını Ayşegül Alev, yalın sahne tasarımını Ferhat Karakaya, ışık tasarımını Kerem Çetinel ve görsel tasarımlarını Yaşar Saraçoğlu'nun yaptığı eser, bu akşam Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat'ta seyirciyle buluşacak.

Projenin genel provasında AA muhabirinin sorularını cevaplayan koreograf Aysun Aslan, klasik bale repertuvarının en önemli eserlerinden biri olan Giselle'in, Jizel'e dönüşmesini şöyle anlattı:

"Beyhan Murphy, mart ayında görüştüğümüzde bana bu şahane teklifi yaptı. Uçarak kabul ettim. Giselle değildi ama… Önce ben birkaç eserden yola çıkayım ve Beyhan seçsin istedim. 2 veya 3 seçim bıraktım düşündüklerimin arasından. O da Giselle'i tercih etti. Benim de bu seçim çok hoşuma gitti. Çünkü Giselle benim için kişisel olarak çok önemlidir. Ben 8 yaşımda konservatuvara girdim, 12 yaşımda ilk defa Giselle'le sahneye çıktım. Bizim okulun 'ana maddesi' Giselle'di. Yani herkes Giselle ile başlar, Giselle ile bitirirdi okulu. Dolayısıyla dans etmediğimiz yeri de kalmadı. Çok zor bir eserdir, dramatik yapısı da çok güzeldir. Müzik şahanedir.

Beyhan ile uzun konuşmalarımız oldu. 'Biz bunu iyisi mi okunduğu gibi yazalım, Jizel diye farklı olduğu ortaya çıksın.' dedik. Fikir teatisi yapıldı. Sonra, tabii zordur bu klasikleri değiştirmek, kalıpları aşmak zordur. Ama şimdi bence Jizel olarak kabul gördü. Seyircinin klasik beklentisini de kırdı diye düşünüyorum."

- "Alt yapıyı bozmadım"

Aysun Aslan, oğlunun eğitimi dolayısıyla ara verdiği sahnelere bu eserle yeniden dönmesini "Hakikaten Beyhan'a çok teşekkür ediyorum. Çünkü çok çok uzun yıllar ara verdim. Artık öyle ki; 'Zannediyorum hiç bir şey yapamam.' diyordum. Bitti geçti benden diyordum. Ama geçmemiş." sözleriyle değerlendirdi.

Seyircinin konusal esintisi Giselle'le bağlantılı olan yeni bir şey izleyeceğini vurgulayan Aslan, şu ifadeleri kullandı:

"Seyirci çok yeni, günümüzde geçen bir şey izleyecek. Giselle'i bilenler için kökünden ne kadar esinti gelecek biliyor musunuz; çok ciddi bir sınıf farkı vardır Giselle'de o esecek. Giselle köylüdür, Albrecht prenstir, konttur. Dolayısıyla bu çok ciddi bir sınıf farkıdır. Albrecht'in Giselle'i kandırırken bir nişanlısı vardır. Giselle'i de seven bir Hilarion vardır. Dolayısıyla zaten tema o kadar genel bir temadır ki dünyanın her yerinde vardır. Aşk ve intikam yani. Ben bu alt yapıyı bozmadım. Bizde Jizel köylü değil de alt sınıf bir kuaför kız. Alb de bir köşk çocuğu. Aslında konuyu rahatça taşıyabiliyorsunuz. Çünkü sınıf farkı dünyada hiçbir zaman yok olmadı ki... Aşk da intikam da aldatma da kalıcı.

İkinci bölümümüz bir kulüpte geçiyor. Kulübün adı da Sin Kulüp. Sin İngilizce de günah demek. Ama Türkçe'de mezar demek. Yani ben aslında Jizel'i yine mezara taşımış oldum kendi yorumumda. Sin kelimesinin bu iki dildeki farklı anlamları çok iyi bir tesadüf."

MDTİst'in Sanat Yönetmeni Beyhan Murphy de İstanbul'da modern dans topluluğunun yavaş yavaş oluştuğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi 7 sene sonra hemen hemen herkes salt çağdaş ya da modern dans okumuş tabii ki balesi olan, ama ana dal olarak modern dans okumuş dansçılarla ilerliyoruz. Dolayısıyla 7 sene sonra o açıdan modern dans topluluğu kimliği oturmuş oldu. Bu işler hep zaman alır zaten. Ne olursa olsun, kim nereden gelmişse gelsin 5 senesi mutlaka vardır topluluğun oturması için. Sonuçta yeni bir oluşum yaratıyorsunuz."

- "Jizel"in konusu

Fulya Sanat'ta 9 ve 26 Nisan ile 2 ve 10 Mayıs'ta sahnelenecek "Jizel'in konusu özetle şöyle:

"Jizel, annesi Berte ile kuaförlük yaparak hayatını kazanan gencecik, saf bir kızdır ve yaşadığı mahallenin delikanlısı Hila'nın ısrarlı aşkından çok rahatsızdır. Özel kuaför olarak gittiği bir köşkün yakışıklı oğlu Alb'e abayı yakan genç kız, delikanlıyla gizli gizli buluşmaktadır. Bu buluşmalardan birinde Alb, taktığı nişan yüzüğüyle genç kızın iyice aklını başından alır. Genç kızı sürekli izlediği için yüzük meselesini öğrenen Hila, olayı vakit geçirmeden Jizel'in annesine yetiştirir. Alb'le aralarındaki sınıf farkının felaket getireceğine inanan Berte çok üzülür. Ama Alb'den vazgeçmesi konusunda ne kadar nasihat ederse etsin, Jizel'in umurunda bile değildir.

Jizel'den sonra Alb'e de kafayı takarak izlemeye başlayan Hila, bir gün genç adamın çok güzel ve şık genç bir kızla, Batil ile buluştuğunu görür. İkilinin çok samimi oldukları her hallerinden bellidir. Durumu alelacele Jizel'e anlatırsa da inandırması mümkün olmaz. Bunun üzerine bir adam tutarak Alb'in peşine takar. Alb'in Batil ile nişan hazırlığı yaptığını öğrenen adam gizlice ikilinin fotoğraflarını çeker. Fotoğrafları görerek gerçeği kabul etmek zorunda kalan Jizel çılgına döner. Tam yüzükler takılacakken Hila ile birlikte töreni basan Jizel çıkan kargaşada Hila'nın tabancasını kaparak Alb'e ateş eder. Alb yere yıkılır. Hila 'Öldürdün onu' diye bağırarak elinden tuttuğu gibi genç kızı kalabalığın arasından kaçırır. Bu kaçışla birlikte Hila'ya adeta teslim olan genç kızın hayatı hiç düşünmediği bir yöne kayar ve Jizel kendini bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Ama kaderin Jizel için hazırladığı oyunlar henüz tükenmemiştir."

Yorumlar