"Bu film vicdanları rahatsız edecek"

- "Elveda Katya" filmiyle yurt içi ve yurt dışında ödül alan yönetmen Ahmet Sönmez, otizmli bir babayla "normal" oğlunun hikayesini anlatacağı "Sadece Farklı" adlı yeni filminin hazırlıklarına başladı - Yönetmen Sönmez: - "Ben yaklaşık 7-8 yıldır bununla ilgileniyorum, uğraşıyorum ve gerçek bir hikayeden hareket ettim. Sanki bir çocuk hastalığıymış gibi algılanıyor ama bu bir hastalık değil. Bu bir 'durum' ve hiç değişmiyorlar, öyleler" - "(Otizmliler) Tecrit ediliyorlar, yalnızlığa mahkum ediliyorlar. Toplumun içinde onlara değiyoruz, yanlarından geçiyoruz ama onları fark etmiyoruz. Onlar da bunun acısıyla maalesef yaşıyorlar" - "Vicdanlarımızı nereye koyduk bilmiyorum. İnsanları tamamen meta üzerinden ve sekülerlik üzerinden değerlendirme durumumuz var maalesef. Bu çok iç acıtıcı bir durum"

Google Haberlere Abone ol
"Bu film vicdanları rahatsız edecek"

İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - Yönetmen Ahmet Sönmez, otizm konulu filmlerin genelinde, otistiklerin üstün zekalı gösterildiğini ve bu filmlerin vicdanları rahatlatmak üzere yapıldığını belirterek, "Ben vicdanları rahatsız etmek istiyorum. O filmlerdeki anlatılanların hepsi yalan. O filmlerde anlatılanlar sadece 'normal' olanların kendi vicdanlarını rahatlatmak için söylediği bir yalan, ben öyle inanıyorum. Çünkü yaşadım ve gördüm." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yanı sıra Rusya'da gala yapan ve vizyona giren "Elveda Katya" adlı filmiyle "49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali"nde "Seyirci Ödülü", "2. New York Eurasian Film Festivali"nde ise "En İyi Yönetmen" ödülü alan Sönmez, yeni filminin hazırlıklarını yapıyor.

Çekimlerine Kasım'da başlanması planlanan "Sadece Farklı" isimli filmde, otistik bir babayla "normal" oğlunun hikayesi anlatılacak.

Daha önce birçok dizi ve filme imza atan yönetmen Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin bir sonbahar atmosferi içinde geçeceğini söyledi.

Sönmez, filmin adı gibi farklı bir film olacağına işaret ederek, ötekileştirilenlerin ve "küçük" insanların hikayesini anlatmayı sevdiğini dile getirdi.

"Sadece Farklı"nın, temelde otistik bir adamın öyküsünü anlattığına işaret eden Sönmez, "Ben yaklaşık 7-8 yıldır bununla ilgileniyorum, uğraşıyorum ve gerçek bir hikayeden hareket ettim. Bu işle çok fazla empati kurdum ve toplumda, özellikle dünya genelinde çok var olduğunu gördüm. Özellikle Avrupa'da ve Amerika'da bununla ilgili inanılmaz çalışmalar yapılıyor bu insanları hayata katmak adına. Lakin bizim ülkemizde henüz otizm kelimesinin anlamı tam yerleşmiş durumda değil. Sanki bir çocuk hastalığıymış gibi algılanıyor ama bu bir hastalık değil. Bu bir 'durum' ve hiç değişmiyorlar, öyleler." diye konuştu.

- "Otizm büyüyünce geçmiyor"

Ahmet Sönmez, otizmlilerin sadece eğitilebildiğine dikkati çekerek, "Aslında bir nevi kendilerinin normal saymadığı ama bizim normal saydığımız hayata adapte olmak için taklit ediyorlar. Gördüğüm kadarıyla bu. 'Sadece Farklı' böyle bir adamın hikayesi." dedi.

Bugüne kadar yerli ve yabancı birçok "otizm" hikayesinin beyaz perdeye aktarıldığını vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti:

"Bunlar otistikler ama 'Çok zekiler, hepsi süper zekalar, hepsi üstün zekalılar' noktasında bir anlatım var bütün filmlerde. Biz 'normal'lerin vicdanlarını rahatlatmak üzerine yapılmış filmler. Ben vicdanları rahatsız etmek istiyorum. O filmlerdeki anlatılanların hepsi yalan. O filmlerde anlatılanlar sadece 'normal' olanların kendi vicdanlarını rahatlatmak için söylediği bir yalan, ben öyle inanıyorum. Çünkü yaşadım ve gördüm."

Sönmez, otizmin hafiften ağıra geniş bir yelpazede olduğunu ve filmde hafif otizmli bir karaktere yer vereceğini aktararak, filmin anlatım diliyle de farklılık göstereceğini kaydetti.

Film için birçok yetişkin otizmliyle konuştuğuna ve onların sorunlarını dinlediğini belirten Sönmez, "Otizm büyüyünce geçmiyor. Maalesef bunlar büyüdüklerinde sanki bu otizm iyileşiyor, yok oluyorlar, bir anda yer yarılıyor içine giriyor, kayboluyorlar. Aslında olmuyorlar. Kaybedenler yani onları yok edenler toplumun ta kendisi, hatta ailemizin içindekiler. Tecrit ediliyorlar, yalnızlığa mahkum ediliyorlar. Toplumun içinde onlara değiyoruz, yanlarından geçiyoruz ama onları fark etmiyoruz. Bir gölge gibiler ve hiçbir zaman varlıklarını hissedemiyoruz. Onlar da bunun acısıyla maalesef yaşıyorlar." ifadelerini kullandı.

- "Filmler seyirci ve gişe odaklı"

Yönetmen Sönmez, zamanın en büyük sıkıntısının iletişim sıkıntısı olduğu değerlendirmesinde bulunarak, öncelikle bu sıkıntının çözülmesi ve 'diğer' insanların da fark edilmesi gerektiğini anlattı.

Ötekileştirmenin ailede başladığının altını çizen Sönmez, "Vicdanlarımızı nereye koyduk bilmiyorum. İnsanları tamamen meta üzerinden ve sekülerlik üzerinden değerlendirme durumumuz var maalesef. Bu çok iç acıtıcı bir durum. Bunu nasıl çözeceğiz bilmiyorum ama en azından ben bir önerme sunuyorum. Toplumda böyle insanlar var ve bu insanları ötekileştiriyoruz, farklarına varmıyoruz, nerede olduklarını görmüyoruz."

Sinema sektörünün, seyirci ve gişe odaklı çalışmaya başladığı yorumunu yapan Ahmet Sönmez, seyirciyi mutlu etmek gibi bir kaygısı olmadığını, vicdanlara dokunan filmler yaptığını ifade etti.

Yorumlar