Anayasa Mahkemesinden hak ihlali kararı

- Yüksek Mahkeme, basımını yaptığı kitabın müstehcen içerikli olduğu iddiasıyla yargılanan ve kanun gereği hakkındaki kovuşturmanın ertelenmesine karar verilen başvurucunun, ifade, bilim ve sanat ile basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi - Karardan: - "İçinde müstehcen unsurlar bulunduğu tespit edilen ancak bilimsel, sanatsal veya edebi değeri olduğu ileri sürülen eserlere ilişkin uyuşmazlıklarda önce kamu gücünü kullanan organlar ve daha sonra da derece mahkemelerinin, ihtilafa konu eserlerin bilimsel, sanatsal ve edebi değerini tespit etmesi gerekir"

Google Haberlere Abone ol
Anayasa Mahkemesinden hak ihlali kararı

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, basımını yaptığı ABD'li yazarın kitabının müstehcen içerikli olduğu iddiasıyla yargılanan ve kanun gereği hakkındaki kovuşturmanın ertelenmesine karar verilen başvurucunun, ifade, bilim ve sanat ile basın özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

Bir yayınevi, 2011'de ABD vatandaşı, roman ve deneme yazarı William S. Burroughs'un "Yumuşak Makine" isimli romanını bastı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu, incelemeye aldığı kitabın bazı bölümlerinde detaylı biçimde eş cinsel ilişkilere yer verildiğini, çocukların korunması için bir uyarının yer almadığını değerlendirerek, kitabı görüş alınmak üzere Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu Başkanlığına gönderdi.

Kurul, kitaptaki yazıların halkın ar ve haya duygularını incittiğini, cinsi arzuları tahrik ve istismar edecek nitelikte genel ahlaka aykırı olduğu görüşünü bildirdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, müstehcen yayınların yayımlanmasına aracılık suçundan yayınevinin müdürü ve ortağı olan başvurucu ile kitabı tercüme eden hakkında kamu davası açtı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılama sırasında biri ceza hukuku öğretim üyesi, ikisi İngiliz dili ve edebiyatı öğretim üyesi olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi heyetinin raporunda, romanın edebiyat eseri özelliği taşıdığını ve bu nedenle genel hukuka uygunluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme, kovuşturmanın ertelenmesine ve başvurucu hakkında üç yıl denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına hükmetti.

Başvurucunun kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmadığı gerekçesiyle dosyanın iadesine karar verdi. Bunun üzerine başvurucunun yaptığı itiraz da mahkeme tarafından reddedildi.

Kitabı basan yayınevinin ortağı ve müdürü başvurucu, daha sonra Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi, oy çokluğuyla ifade, bilim ve sanat ile basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine hükmetti.

Başvurucuya 3 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştıran Yüksek Mahkeme, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması yönünde de hüküm tayin etti.

- Karardan

Başvuruya konu davanın, Koruma Kurulu raporuna dayanılarak açıldığı hatırlatılan kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ve bilirkişi heyetinin kitabın bir edebi eser olduğunu ifade ettiği bildirildi. Söz konusu kitabı, Anayasa Mahkemesinin de bizzat incelediği belirtilen kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, bilirkişi heyetinin de raporunda dile getirdiği görüşlere katılmamak için bir sebep görülmediğine işaret edildi.

Yazarın oldukça karmaşık anlatım tarzı dikkate alındığında küçüklerin başvuruya konu kitabın içeriğine maruz kalmalarının oldukça düşük ihtimal olduğu vurgulanan kararda, herkese açık satılan kitabın herkesin ilgisini çekebilecek surette basılmadığı anlatıldı.

Kararda, şu tespitlere yer verildi:

"Yayının nispeten dar bir toplumsal kesimi ilgilendiren edebi bir yayın olduğu ve müstehcen içeriği gözetildiğinde bazı grupların, özellikle de reşit olmayanların bu yayına erişimini önlemek için 18 yaşından küçüklere zararlı olduğunu ifade eden bir ibare veya işaret konulması gibi alınacak önleyici tedbirlerin zorunlu bir sosyal ihtiyaca karşılık gelebileceğini kabul etmek gerekir."

Koruma Kurulu ve bilirkişi heyeti raporlarında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde çocukların korunmasına ilişkin konunun dikkate alınmadığı belirtilen kararda, yalnızca eserin sanatsal ve edebi niteliğine odaklanıldığı ifade edildi.

- "Değerlendirmenin sonucuna göre karar verilmelidir"

Kararda, ilk derece mahkemesinin herhangi bir gerekçeye yer vermeden kovuşturmanın ertelenmesine ve başvurucunun 3 yıl boyunca denetim altına alınmasına hükmettiği hatırlatıldı.

Kararların gerekçelendirilmediği vurgulanan kararda, başvuranın ifade özgürlüğünü sınırlamadan önce dikkate alınması gereken kriterlerin gerektiği gibi incelendiğinin kabul edilemeyeceği bildirildi.

Mahkemelerin gerekçelerinin ilgili ve yeterli olmadığına işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi:

"İçinde müstehcen unsurlar bulunduğu tespit edilen ancak bilimsel, sanatsal veya edebi değeri olduğu ileri sürülen eserlere ilişkin uyuşmazlıklarda önce kamu gücünü kullanan organlar ve daha sonra da derece mahkemelerinin, ihtilafa konu eserlerin bilimsel, sanatsal ve edebi değerini tespit etmesi gerekir. Söz konusu eserlerin bu niteliklere haiz olduğu kabul edildiği takdirde bilimsel olduğu değerlendirilen eserler dışındaki sanatsal ve edebi eserlerin gösterilmesi, yayımlanması, dağıtılması ve başkalarına verilmesi sırasında çocukların korunmasına ilişkin tedbirlerin alınıp alınmadığı, tedbir alınmış ise bu tedbirlerin ölçülü olup olmadığı değerlendirilmeli ve değerlendirmenin sonucuna göre karar verilmelidir."

Yorumlar