"Bu topraklar, şairlerin nefesiyle yoğrulmuştur"

- Yazar Aydoğan: - "Şiir kitaplarının fazla satmadığı doğrudur, ben de şahsen öyle düşünüyorum. Belki doğru olan da budur. Şiir az satmalıdır, yanlış olan ise bunun bir eksiklik olduğunu düşünmektir" - "Şairlik, kendine özgü bir hayat ve duyuş biçimidir ama bunlardan daha önemli bir şey var. Şiir bir amaç değil, sonuçtur. Şairlik bir maya meselesidir" - "Özdenören'in, sadece şiiriyle değil düşünce yazıları ve denemeleriyle de kayda değer bir tarafı vardır"

Google Haberlere Abone ol
"Bu topraklar, şairlerin nefesiyle yoğrulmuştur"

ANKARA (AA) - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Yazar Mustafa Aydoğan, edebiyat alanında tüm zamanların en gözde türünün şiir olduğunu vurgulayarak, "Bizim edebiyat geleneğimiz şiir geleneğinden ibarettir. Bu topraklar şairlerin nefesiyle yoğrulmuştur. Zaman zaman şiir ikliminden uzaklaşmalar olsa da insanın söyleyebileceği en yüksek söz biçiminin şiir olduğu gerçeği değişmez." dedi.

Şiirin önemini ve günümüzdeki durumunu AA muhabirine değerlendiren Aydoğan, "Şiirin boynu bükük olduğuna dair bir kanı var. Şiirin boynunun bükük olduğunu söylemek tarihsel olarak doğru değil. Önceleri, 'Herkes yazmaya şiirle başlar, şiir yazmayı beceremeyenler diğer türlere yönelir' gibi bir söylenti vardı. Espri dozu taşısa da bu ifadenin taşıdığı bir gerçeklik var. O da şu, bizim edebiyat geleneğimiz şiir geleneğinden ibarettir. Bu topraklar şairlerin nefesiyle yoğrulmuştur. Zaman zaman şiir ikliminden uzaklaşmalar olsa da insanın söyleyebileceği en yüksek söz biçiminin şiir olduğu gerçeği değişmez." ifadelerini kullandı.

Aydoğan, zaman zaman şiir ikliminden uzaklaşmalar olsa da insanın söyleyebileceği en yüksek söz biçiminin şiir olduğu gerçeğinin değişmediğini söyleyerek, "Şiir kitaplarının fazla satmadığı doğrudur, ben de şahsen öyle düşünüyorum. Belki doğru olan da budur. Şiir az satmalıdır, yanlış olan ise bunun bir eksiklik olduğunu düşünmektir." diye konuştu.

Şiir konusunda hassas olunması gerektiğini vurgulayan Aydoğan, şunları kaydetti:

"Şiir yazmak kolay sanıldığı için birçok insanın bir gecede bir dosyalık şiir yazarak yayıncıya koştuğu da çok anlatılıyor. Şiirin, diğer türlere göre bir farklılığı var. Şair, önce kendini dergilerde denemelidir. Şiirini dergilere beğendiremeyen birisi, yayıncıların beğenmesini beklememeli. Genç şair, şairliğini önce dergilerde ispat etmeli. Oralarda kendini ispat ettikten sonra da uygun bir yayınevinde şiirlerini kitaplaştırmalıdır. İyi şiire hiçbir yayınevi kolay kolay itiraz etmez."

- "Şairlik bir maya meselesidir"

Yazar Aydoğan, şiir yazan gençlerin, yayıncılar tarafından, "Şiir kitabı satmaz, alıcısı yok denecek kadar az. Öykü ya da roman yaz." sözleriyle geri çevrildiğine dikkati çekerek, bu bahanelerin arkasında başka gerekçeler olabileceğini, yayıncıların kaygılarını doğru anlamak gerektiğini aktardı.

Yayıncının, sanatçı değil ticaret erbabı olduğunun unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Aydoğan, "Onların tepkilerini, türlerin mahiyeti hakkında bir hüküm olarak değil de ticari kaygıların zorladığı bir sonuç olarak görmek lazım. Diğer gerekçe de yayıncıların önüne gelen şiir dosyalarının içeriğiyle ilgili sıkıntılar. Bunu aşağı yukarı tahmin edebiliriz. Çoğu eserin basılmaya değer dosyalar olmadığını tahmin etmek zor değil." ifadelerini kullandı.

Mustafa Aydoğan, özellikle genç şairlerin, yazar ve şair Alaeddin Özdenören kitaplarını okumasının gerektiğini söyleyerek, "Onlara, şiirin iklimine dair önemli fikirler vereceğini sanıyorum. Şiir, bir iklim meselesidir. Şairlik, kendine özgü bir hayat ve duyuş biçimidir ama bunlardan daha önemli bir şey var. Şiir bir amaç değil, sonuçtur. Şairlik bir maya meselesidir." dedi.

Özdenören'in, şiiriyle edebiyata ciddi bir miras bıraktığının altını çizen Aydoğan, "Özdenören'in, sadece şiiriyle değil düşünce yazıları ve denemeleriyle de kayda değer bir tarafı vardır. Şiirleri, denemeleri ve yazılarının bir kısmı kitaplaştı ama söyleşileri dağınık halde dergi sayfalarında, televizyon kayıtlarında öylece kaldı. Biz, bu çalışmaların okuyucuya ulaşmasını istedik." diye konuştu.

- "Özdenören adeta 'Şiirin çılgınlığından çekinir hale geldim' diyor"

Aydoğan, Özdenören'in bir televizyon programında "Şiir beni korkutmuştur" ifadesini kullandığını ve bunun kendisine çok ilginç geldiğini aktararak, "Bir şairin şiirden korktuğunu söylediğine daha önce hiç rastlamadım diyebilirim. Bahsettiğim söyleşiyi okuyanlar görecektir. Bu sözün devamında daha da ilginç bir şey söylüyor. Adeta 'Şiirin çılgınlığından çekinir hale geldim' diyor." değerlendirmesinde bulundu.

Usta şairin röportajlarına yer verdiği "Şiir Beni Korkutmuştur" isimli kitabının Cümle Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturulduğunu dile getiren Aydoğan, şöyle devam etti:

"Kitapta, isim önemlidir. Okuru ilk önce içeriğe davet edecek ismin, kitabın karşılığını bulmasında, okunurluğunu artırmasında katkısı olur diye düşünüyorum. Bu kitabı okuyan herkes, Alaeddin Özdenören'in eserlerine gitmek ihtiyacı hissedecek, onun şiirlerini ve denemelerini merak edecektir. Özellikle 'Unutulmuşluklar' kitabını mutlaka okumalarını isterim. Söyleşiler aslında, 'eser' olarak değerlendirilemez. Hiçbir sanatçının, hiçbir şairin söyleşisi başlı başına bir eser sayılmaz. Bu tür metinlerin amacı, okuru, şair veya sanatçının eserlerine yöneltmektir."

Özdenören'in söyleşilerinin de tıpkı kitapları gibi insanlara ulaşmasını istediği için bu çalışmayı yaptıklarını aktaran Aydoğan, Ömer Faruk Ergezen'in katkısına değinerek, "Onun desteğiyle söyleşileri bir araya getirdik. İyi ki de oldu çünkü Alaeddin Özdenören'in söyleşileri okunduğunda görülecektir ki şiire bakışı son derece kendine özgü. Şaşırtıcı bir kavrayış ve yorumlayış biçimi var." ifadelerine yer verdi.

Yorumlar