15 Temmuz'da İBB'nin işgali davası

- Tutuklu sanık eski AFAD İstanbul İl Müdürü Bostan: - "Müslüm Kaya'nın (FETÖ sanığı) mesajına kadar darbe içinde olmadığını düşünüyordum. Mesajdan sonra yanlış anlaşılır diye işe dönmekten de vazgeçtim. Bana iş birliği teklifinde bulunmadı" - "Bir mücevher gibi koruduğum AFAD'da bir tane FETÖ'cü bulunmadı ama ben FETÖ'cü olmadığımı kanıtlamaya çalışıyorum. Tüm savunmama bakıldığında hain darbe girişimine destek verdiğim, iş birliği yaptığım hiçbir faaliyet ve eylemim yoktur"

Google Haberlere Abone ol
15 Temmuz'da İBB'nin işgali davası

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) işgali ve burada çıkan olaylarda Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit edilmesiyle ilgili 52 sanığın yargılandığı davada, eski AFAD İstanbul İl Müdürü Gökay Atilla Bostan savunma yaptı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, savunması alınan tutuklu sanık Bostan, 34 yıllık memuriyet hayatından sonra kumpas iftirasıyla karşı karşıya olduğunu öne sürdü.

Bostan, olay tarihinde hafta sonu için gittiği Balıkesir Akçay'da olduğunu belirterek, hiçbir memuruna darbeye destek verilmesi için telkininin, bir imasının olmadığını, zaten kendisinin de il dışında bulunduğunu aktardı.

Ana darbe davasında yargılanan eski Albay Müslüm Kaya'nın kendisine hiçbir zaman bir teklifte bulunmadığını savunan Bostan, "15 Temmuz'da saat 23.07'de Müslüm Kaya'dan gelen mesajla onun darbenin içinde olduğunu anladım ve iletişimimi kestim. Kaya, 2014-2016 yılları arasında Hasdal Kışlası'ndan sorumluydu. Görev gereği tanıştık. Bu birlik deprem sonrası çıkan ilk birliklerdendi. Muhatabımız Müslüm Kaya'ydı, birliğinin devir teslim törenine katıldım. Kokteylde tanımadığım subaylar Kaya'ya general olacağını söylemişti. Tanımadığım bir subay da Kaya'ya '30 Ağustos'a kadar süren var ne yapacaksın' demişti, Kaya'da izin yapacağını söyledi. Bu konuşmaları duyduğum için darbeyle ilgisinin olamayacağını düşündüm." ifadelerini kullandı.

Müslüm Kaya'nın 15 Temmuz'da saat 10.00 sıralarında Akçay'a giderken kendisini aradığını, devir teslim törenine katıldığı için teşekkür ettiğini anlatan Bostan, Kaya'nın darbenin içinde yer almadığı kanaatinde olduğu için her iki köprü kapatıldığında göreve dönme bilinciyle yol göstermesi için Kaya'yı aradığını anlattı.

Bostan, afet müdürü olarak her acil durumda göreve dönmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"İzindeyken göreve geri dönmelerim çoktur. Müslüm Kaya'nın mesajına kadar darbe içinde olmadığını düşünüyordum. Mesajdan sonra yanlış anlaşılır diye işe dönmekten de vazgeçtim. Hain darbe girişimi olduğu gece, ağabeyimin evinde alkolle birlikte yemek yiyorduk. Telefonla köprülerin kapatıldığı bilgisi geldi. Televizyonu açıp, takip etmeye başladım. Askeri kalkışma olduğunu duydum. Daha sonra Müslüm Kaya beni arayarak darbe olduğunu söyledi. Şaşkınlık ve çaresizlik içinde darbenin içinde olamayacağından bir yol gösterir diye aradığım Kaya, problem yok diyerek telefonu kapadı. Tekrar Kaya'yı arayıp 'Göreve gitmem gerekiyor, gidemiyorum asker köprüyü kapatır mı?' dedim. Bana iş birliği teklifinde bulunmadı."

- "Müslüm Kaya'nın tuzağına düşmemek için göreve dönmemeye karar verdim"

Sanık Gökay Atilla Bostan, İBB savunma sekreteri olan Mehmet Tunç'u ise görevi gereği tanıdığını, İstanbul'da neler olduğunu merak ettiği için Tunç'u aradığını ifade ederek, "Nerede iş birliğini kabul etmişim, böyle bir kanıt yok. Müslüm Kaya'dan gelen iş birliği mesajını görünce telefonu fırlattım. 23.07'de darbeci alçakla irtibatımı kestim. Mesajlarda iş birliği kelimesi bile yoktur." dedi.

Bostan, darbenin başarısız olması nedeniyle iletişimi kestiğinin iddia edildiğini belirterek, TRT'de bildiri okunması, ve Cumhurbaşkanının konuşmasının Müslüm Kaya ile iletişimini kestikten sonra gerçekleştiğini, insanların niyetlerini bilemeyeceğini, bu durumun tam bir FETÖ tuzağı olduğunu, Müslüm Kaya'nın tuzağına düşmemek için göreve dönmemeye karar verdiğini savundu.

Kendi aralarındaki WhatsApp yazışmalarını Müslüm Kaya'nın bilgisi dışında paylaştığını dile getiren sanık Bostan, FETÖ'ye üye olmadığını, hayatında hiçbir cemaat içinde bulunmadığını, 34 yıllık memurluk hayatında FETÖ'nün hiçbir yayınının çalıştığı yere ve evine girmediğini söyledi.

Bostan, kaldırılmasına rağmen güvenlik soruşturmalarına bile devam ettiğini ifade ederek, "Bir mücevher gibi koruduğum AFAD'da bir tane FETÖ'cü bulunmadı ama ben FETÖ'cü olmadığımı kanıtlamaya çalışıyorum. Yüce Türk adaletine güveniyorum. Tüm savunmama bakıldığında hain darbe girişimine destek verdiğim, iş birliği yaptığım hiçbir faaliyet ve eylemim yoktur. İstanbul Valiliği'ni teslim etme konusunda hiçbir ilgim ve iş birliğim olmadığı bellidir. Suçsuzum, mağdurum ve masumum. Beraatimi istiyorum." diye konuştu.

Tutuklu sanık eski Yüzbaşı Ramazan Ertürk de savunmasında, olay tarihinde kurmay öğrenci subay olduğunu belirterek, FETÖ üyesi olmadığını savundu.

Ertürk, kendisiyle ilgili ifade veren sanıkların beyanlarının çelişkili olduğunu ifade ederek, öz geçmişini anlatmaya başladı.

Mahkeme Başkanı Kemal Yalçın Selçuk da sanığı uyararak, olay gününü anlatmasını istedi. Bunun üzerine de Ertürk, askere hiçbir zaman "çatışın" şeklinde emir vermediğini, kimseye ateş etmediğini belirterek, suçlamaları reddetti.

Duruşmaya öğle arası verildi.


Yorumlar