Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu, eski yöneticilerin iddialarına cevap verdi

Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, eski başkan Sadri Şener’le ilgili yargılama konusu olan paraların avukatlara ödenen paralarla bir alakasının olmadığını söyledi. Kendi içlerindeki ‘pislikleri’ temizlemeden temiz...

Google Haberlere Abone ol
Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu, eski yöneticilerin iddialarına cevap verdi

Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, eski başkan Sadri Şener’le ilgili yargılama konusu olan paraların avukatlara ödenen paralarla bir alakasının olmadığını söyledi. Kendi içlerindeki ‘pislikleri’ temizlemeden temiz Türk futbolu için mücadele edemeyeceklerini belirten Hacıosmanoğlu, kapılar arkasında insanları yönlendirmekle suçladığı eski başkan ve bakanlardan AKP Trabzon Milletvekili Faruk Özak’ı da kulüp başkanlığı için adaylığını açıklamaya çağırdı.

Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde yönetim kurulu üyeleri ile basın toplantısı düzenleyen Başkan Hacıosmanoğlu, Şener dönemindeki yönetim kurulu üyelerinin dün kendisiyle ilgili yaptığı açıklamalara sert bir şekilde cevap verdi. Cevap vermek için değil gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak için basının karşısına geçtiklerini ifade eden Hacıosmanoğlu, “Seçileli bir sene oldu ama seçim öncesinde, yıllara dayalı söylemlerimize baktığınızda da bizim dönemimizde Trabzonspor’da hem siyasi, hem ticari menfaatlenme döneminin kapanacağını söylemiştik. Sorulması gereken hesap varsa hesap sorma vaadiyle geldik. Trabzonspor sevdalıları da bizi onun için seçti. Kamuoyunda bizi eleştirenler zaten kongre öncesinde de bize karşıydı. Onlar bize oy vermedi, onlar bizi başkan seçmedi. Bugün de eleştirilerini yadırgamıyorum. Çünkü onların her zaman Trabzonspor özerinde hesapları oldu, bizim ve bizi seven Trabzonspor sevdalılarının hiçbir zaman olmadı. Göreve geldiğimizde kulübü bağımsız deneticilere denetlettireceğimizi ve çıkacak sonuçları da adli makamlara intikal ettireceğimizi söyledik. Burada bizim hiç kimseyle kişisel bir çatışmamız, itibarsızlaştırmamız veya fraklı bir amacımızın olması söz konusu değil. Hiç kimseyle kişisel bir çatışmam yok ama kulübün menfaatlerini korumak da yönetimlerin görevidir.” dedi.

Somut bulgular olmadığı sürece kulübü hizmet eden hiçbir başkanı kamuoyunun önüne koyma gibi bir düşüncelerinin olamayacağını vurgulayan Hacıosmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sabit olan şeyleri adli makamların önüne koyduk, değerlendirme de onlara aittir. Var olan şeyleri yok sayıp, kamuoyunu yanlış yönlendirip, yargıyı etkilemeye karşı bir mücadele veriyorsa bundan sonuç çıkmayacağını, herkesin yargıya saygılı olması gerektiğini ve Trabzonspor’u yönetenlerin varsa bir yanlışı onun da ortaya çıkması gerektiğine inanıyoruz. Bizim söylemimiz temiz ve adaletli Türk futbolu. Bunun için mücadele ediyoruz. Bununla mücadele ederken kendi içinizdeki pislikleri temizlemeden Türk futbolunun temiz kalmasını isteyemezsiniz. Olay yargıya intikal etmiştir. Yargı kararlarına saygılı olmalıyız. Sonucu da hep beraber katlanacağız.”

Hiç bir kimseye itibarsızlaştırma gibi bir amaçlarının söz konusu olmadığını tekrarlayan Hacıosmanoğlu, sadece Trabzonspor’un menfaatini korumaya çalıştıklarını söyledi. Daha önce de açıklamasına rağmen mal beyanını açıklanmasını istediğine değinen Trabzonspor Başkanı, başkan olurken 9 dairesinin olduğunu beyan ettiğini, şimdi ise bunun 4’e düştüğünü bilgisini verdi. Hacıosmanoğlu, nakit parasında da azalma olduğunu savundu. Trabzonspor’u kullanmak için göreve gelmediğini ifade eden Hacıosmanoğlu, “Benim böyle bir durumda yakaladığı zaman bütün Trabzonspor sevdalıları yüzüme tükürebilir. Biz olduğumuz sürece de ne görevdeki arkadaşlarımın ne de şahsım için hiç kimse Trabzonspor’un bir lirasını yedi veya yedirtti diyemez. Bu anlayışta olanlara biz o zaman büyük bir koz veriyoruz. Göreve geldiklerinde bizi istedikleri makama, istedikleri şekilde şikayet edebilirler, incelettirebilirler, yargının önüne koyabilirler. Ama bu soruyu bana soranlar, kendi başkanlarının 2008 yılında TMSF’ye olan borcuyla şimdiki durumunu da açıklayıp kamuoyuna açıklamak zorundalar.” dedi.

Açığı olan birinin bu müracaatları yapamayacağının altını çizen Başkan Hacıosmanoğlu, kulübü gelen bazı paraları kendi alacakları arasına yazdırdığı iddialarını da şöyle cevapladı: “Benim şahsi param ve orta iş yaptığım kayınpederimin şirketinden gelen paraların haricinde benim üzerinde yazan paralar sadece yakın dostum Fatih Güner’den çok sıkışık olduğumuz bir dönemde ‘3 milyon lira para veririm ama şahsına veririm, şahsından alırım’ diyerek, kendi hesabından Trabzonspor hesabına ‘İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na emanettir’ diye gönderilen para. Onun haricinde yine yakın akrabama olan ailemizin büyüğü Ali Ağaoğlu tarafından benim adıma ‘İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na emanettir’ diye gönerilen 3 milyon 600 bin lira paradır. Evet bunlar benim adımadır ama banka dekontlarında da kendi hesaplarından Trabzonspor hesabını giriş ve çıkışları hangi amaç için çıktığı yazılıdır. Bunun dışında benim ara ara verdiğim paralar dışında kulüpten hiçbir alacağım yoktur. Biz kulübe para buluyoruz diye bizi eleştirenler, kulübün paralarını peşkeş çekip yiyenleri savunmalarını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”

Yargı kararlarını hiçe sayarak koltukta oturmadıklarını da dile getiren Hacıosmanoğlu, görev sürüleriyle ilgili kararı kendilerinin değil, genel kurulun aldığını hatırlattı. Hacıosmanoğlu, konuyla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini, yargı kararını verdiğinde de gereğini yapacaklarını kaydetti.

Eski başkan Şener’le ilgili atılan adamın ‘emeklerini çalanların ekmeğini yağ sürdüğü’ iddialarını da kabul etmeyen İbrahim Hacıosmanoğlu, “Biz kendi içimizdeki pisliği temizliyoruz. Sizlerin 2011 yılında şike ve teşvikle hiçbir alakanızın olmadığı mahkeme kararlarıyla aklandı. Bizim de hiçbir endişemiz yok, sizin de olmasın. O emek hırsızlarının da bu konuyu kendilerini kurtarmak için kullanmaları mümkün değil.” diye konuştu.

“DAVA KONUSU PARANIN AVUKATLARA YAPILAN ÖDEMEYLE ALAKASI YOK”

İbrahim Hacıosmanoğlu, Sadri Şener dönemindeki yöneticilerin dün yaptıkları açıklamayla dava konusu olan iddiaları ikrar ettiklerini savundu. Hacıosmanoğlu, o konuyla ilgili de şunları söyledi: “Kendileri yaptıkları açıklamada, ‘bir usulsüzlük, yanlış vardı bunu İçişleri Bakanlığı müfettişleri geldi, 2013 Ocak ayında tespit etti. Biz de bunu ortadan kaldırmak için sözleşmeleri avukatlar üzerine yaptık, iki sefer para ödemeyelim diye KDV’leri düştükten sonra avukattan paraları aldık’ dediler. Gereksiz sözleşme yaptıklarını ve sahte fatura aldıklarını kendileri ikrar ediyor. Bizi farklı söylemlerle suçlayanların demek ki akılları da bu kadar kesiyor. Bari siz kendi suçunuzu ikrar etmeyin.”

Söz konusu paranın şike sürecinde avukatlara ödenen paralarla alakası olmadığını öne süren Hacıosmanoğlu, “Bu tamamen şahsi olarak kulüpten çekilen ve yönetim kurul kararı olmadığı için dönemin genel müdürünün yönetim kurulu kararı yok diye imza atmadığı, sadece başında tutanak yazan ve altında sayın Sadri Şener’in imzası ile şahsı tarafından ve kulübün çalışanı tarafından alınan paradır. Bunlar da küçük meblağlar halinde uzun vadede alınan paralardır ve iş avansı olarak belli şahıslara verildiği söylenen paralardır, ama işi avansı gider olarak yazılmaz. Müfettişlerin tespiti de bunlar yanlıştır, bunların hepsini sayın Şener’in üzerine borç olarak kaydedilmiştir. Borç olarak kaydedildikten sonra 2008-2013 yılları arasında 5 yıllık ve anonim şirketler adına da 2011 ila 2013 arasında 3 tane sözleşme yapılmıştır. Geriye dönük eski tarihle sözleşme ve 2013 yılında da 5 yıllık para alan avukatların kulübe kestiği fatura karşılığında da biz paraları ödemişiz. Onların da söylemiyle paralar tekrar KDV’leri düşüldükten sonra Sadri Şener’e iade edildikten sonra Şener’in üzerine yapılan borç kapatılmıştır. Kendileri de bunu ifade ediyorlar. İlk ödenen paralar avukatlara ödenmedi. Kulüpten alınarak yenilen paralardır. ‘Biz avukatlardan paraları aldık’ diyorlar, paraları almadınız. Dün yaptıkları açıklamada bir yanlış yaptıklarını ve bunu düzeltmek için ikinci bir yanlış yaptıklarını kendileri ikrar ediyor. ‘Biz avukatlara para ödedik, o da KDV’sini alıp gerisini iade etti’ diyor. Ama o dedikleri gibi de değil, avukatlar alacalarına karşılık Trabzonspor’un hisse defterine icra işlemi yapmak için kulübe geldiler. İcra memuruyla burada saat 17.00’ye kadar beklediler, paralarını ödedik gittiler.” ifadelerini kullandı.

Hacıosmanoğlu, Şener’in bağışladığı söylenen 60 milyon doların da aslında 3 milyon dolar olduğunu, o miktarın nasıl o rakamlara çıktığını da anlayamadığını kaydetti. Onun da zoraki bağış olduğunu ileri süren Hacıosmanoğlu, “1994 yılında, Allah kimsenin başına vermesin, işleri bozulan ve TSMF tarafından mallarına el konulan sayın Şener o bağışı yapmasa zaten devletin el koyacağı bir paradır o. O gönülden yapılan bir bağış değil zoraki bir bağıştır. Ama yine de kendisine teşekkür ediyoruz.” dedi.

“FARUK ÖZAK ÇIKSAN ‘ADAYIM’ DESİN”

Bordo-mavili kulübün eski başkanlarından AK Parti Trabzon Milletvekili Faruk Özak’a da sert bir şekilde yüklenen Hacıosmanoğlu, “Bizi eleştiriyor sayın bakanımız. Spor bakanıydınız, Trabzonspor’un haklarını yenilerken neredeydiniz, niye çıkıp açıklama yapmadınız veya görevlerinizden niye istifa etmediniz? Şimdi sorarlar adama. Yine benim 3-4 gün önce evde hal hatır sormak için aradım. 3 Gün sonra gazetede gördüm, ‘Trabzonspor maddi, manevi tarihinin en kötü dönemini yaşıyor’ diye açıklaması var. Bunlar büyük camianın büyükleri. Bunlara saygı duyacağız, duymuyoruz. Siz büyükseniz söyleyeceklerinizi sizi aradığımda da söyleyebilirsiniz. Sizin amacız farklı, niyetiniz, farklı hesabınız farklı.” diye konuştu.

Özak’ın, Nuri Albayrak döneminde gündemi getirdikleri Akyaza’daki stat projesini elinin tersiyle ittiğini söyleyen Hacıosmanoğlu, “Trabzonspor hayali proje ile uğraşıyor, kıyı kenar kanununu muhalefet ediyor’ diye bizi Türkiye’ye şikayet eden eski bir başkandan, eski bir bakandan bahsediyoruz. Bu projenin şuanda Trabzonspor’un kullanımında olmayışının yegane sebebi sayın Faruk Özak’tır. Bir atasözünde olduğu gibi ‘Şefaatini istemiyoruz, mezarımızdan taş çalmasın’. Biz gereğini yaparız. Aynı şekilde oranın üst kullanım hakkı Trabzonspor’a verilmişti. Sayın Faruk beyin de tavsiyeleri ile Şener döneminde Milli Emlak’a dilekçe vererek Gençlik ve Spor Bakanlığı’na iade ettiler. Şimdi çıkmış bir de isim hakkını satmaktan bahsediyorlar. Biz yine de oranın kullanımını ve almak için girişimlerde bulunacağız.” dedi.

‘Elbette ki Trabzonspor’un duayenleri Trabzonspor’a sahip çıkacak’ diyen Hacıosmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Faruk beye ben bir çağrı yapıyorum; kapılar arkasında organizasyonlar yapmasın, insanları yönlendirmesin. Milletvekilliği bitiyor, 3 dönem kuralından dolayı bir daha milletvekili olamayacak, kendisine meşgale arıyor. Trabzonspor’un gerçek sevdalıları bunlara müsaade etmeyecek. Ama ben yine de bir çağrı yapıyorum; buyursun ben Trabzonspor başkanlığına adayım. Buyursun gelsin, biz de onun için açacağız. Kapılar arakasından insanları yönlendirmeye kalkmasın, kendisi çıksın ortaya.”

Olağanüstü genel kurul için imza toplama girişimlerine de meydan okuyan Hacıosmanoğlu, “İmza kampanyasından bahsedenler hemen başlatsın. Eğer bu şehirde yiyen, yedirenlerden hesap soruyoruz diye bin 590 imzayı verecek olan varsa zaten bizim Trabzonspor’da başkanlık yapmamızın da bir manası yok. Zaten onların bin 590 imza toplama gücü olsa genel kurulda aday olur başkan seçilirler.”

CİHAN

Yorumlar