Futbol maçında en çok çalınan dakika Türkiye'de
Dillere pelesenk olmuş bir tabirdir 'Futbol 90 dakika...' Gelin görün ki topun sahada dolaştığı süre 90 dakikanın çok altında.
Dillere pelesenk olmuş bir tabirdir 'Futbol 90 dakika...' Gelin
görün ki topun sahada dolaştığı süre 90 dakikanın çok altında.
Süper Lig'in ilk yarısında topun oyunda kaldığı sürenin ortalaması
sadece 52 dakika. İzleyici 90 dakikanın parasını ödüyor ama bunun
38 dakikasını izleyemiyor.
Türkiye'de çok tartışılan bu süre Premier Lig'de 62, Bundesliga ve
La Liga'da 61 dakika. Bu sürede rekor ise İtalya Ligi Serie A'nın.
İtalya 65 dakikalık ortalamayla rekoru elinde bulunduruyor.
Futbol Federasyonu Basın Departmanı tarafından hazırlanan TamSaha
Dergisi'nden Canberk Atik'in hazırladığı dosyadaki rakamlar ise
ilginç verileri ortaya çıkardı. Bugün kitleleri arkasından
sürükleyen futbol, ilk olarak Göktürkler tarafından keşfedildiğinde
bu oyunun 90 dakika ile sınırlanacağı düşünülmüş müydü? Pek sanmam
(Evet, Göktürkler zamanında bu oyunun izlerine rastlanıyor ve ismi
“Tepük”). Ya da Çinliler, Göktürklerden öğrendikleri “Tepük”
oyunuyla ilk karşılaştıklarında “Bu oyun olsa olsa 45’er dakikadan
iki devre halinde oynansın” fikrinin de çıkabileceği düşük bir
ihtimal.
İtalyanlar, kendilerine deniz yoluyla ithal edilen futbolu, “Biz
bulduk” naralarıyla “Calcio”laştırırken de ‘90 dakika’ üzerine
fazla kafa patlatmamışlardı. Son olarak en popüler mucit
İngilizlerin kucağına düşen futbol, bugünkü haline bürünmek için
tam da aradığı coğrafyaya kavuşmuştu.
Barbarca oynanan bu ayak topuna artık bir çeki düzen verme vakti
gelmişti. Bu basit oyuna burjuvanın da ilgisiyle beraber, oyun
kuralları da yavaşça şekilleniyordu. Çünkü narin burjuvazinin yere
düşüp yaralanmaya tahammülü yoktu. Önce rakibe saygı çerçevesinde
kurallar çizildi, ardından da süre sınırlaması getirilerek
pazarlanmaya hazır halde marketlerdeki yerini aldı futbol.
Her gün ekran başında veya stadyumda, bazen yolculuk esnasında
kulağımız radyoda futbolun peşinden sürükleniyoruz. Bir yandan
Merseyside’ın mavi ve kırmızı yakasının kapışmasına dalarken bir
yanda Fla-Flu derbisi için alarm kuruyoruz. Peki, bize 90 dakika
olarak pazarlanan bu nadide sporun kaç dakikasında tam olarak oyunu
izleyebiliyoruz? Top oyunda 90 dakika boyunca kalıyor mu? Rakamlar
buna 'Hayır' diyor.
Hesap makinelerinin, futbol sektöründe dönen parayı hesaplamakta
aciz kaldığı şu dönemde bütün amaç futbolseverleri tribünlere
çekmek, dekoder satmak ve 90 dakikaya bir hikâye sığdırmak üzerine
kurulu. Talep edilen 90 dakika için senede hatırı sayılır
meblağları futbola akıtan taraftarlar beklediklerini ise
alamıyorlar.
SÜPER LİG ORTALAMASI 52 DAKİKA
Peki bu oyunun kahramanları bizim 90 dakikamızdan ne kadar
çalıyor?
Spor Toto Süper Lig’in 17 haftalık ilk yarı serüveninde 153 maç
geride kaldı. Bu 153 maçta topun oyunda kaldığı sürenin ortalaması
52 dakika.
Türkiye Ligi, Avrupa’nın elit liglerini kendine rakip olarak
seçtiyse, üzerinde duracağımız istatistik alanında biraz daha kafa
patlatması gerekecek. Türkiye’de şampiyonluk görmüş kulüplerle
diğer kulüpler arasındaki ekonomik makas, şampiyon olamamış
kulüplerin oyun felsefesine de doğrudan etki ediyor. Bazı sezonlar
bize rekabetin arttığını işaret ediyor ve oyun kalitesinin
yükseldiğini düşünüyoruz. Fakat orta sıra takımlarının dirençli
futbolunun yanında ligde topla oynan sürelere baktığımızda kalite
konusunda yanılgıya düştüğümüz kanıtlanıyor.
Kümede kalmak ve yukarılara yakın olmak için mücadele eden ekipler,
topun oyunda olmadığı sürelerden besleniyor. Hatta bu takımların
başına geçen idealist teknik adamların yaratmaya çalıştığı dengeli
ve hücum futbolu, şampiyon takımlar önünde skor üstünlüğü ele
geçirildiğinde altüst oluyor. Bunun da en önemli sebebi az önce
sözünü ettiğimiz ekonomik uçurumun doğrudan etki etmesiyle ilgili.
Diğer önemli sebep ise ülke futbolunun ve liglerinin bir oyun
karakterine sahip olamaması. Esas bu sebep, Türkiye liglerinin
Avrupa’nın elit ligleriyle arasındaki en temel farkı
oluşturuyor.
REKOR İTALYA'DA
İngiltere Premier Ligi’nde, Türkiye Ligi’nde olduğu gibi başat
takımlarla alt sıra takımları arasında ciddi bir ekonomik uçurum
mevcut. Ancak Premier Lig’de topun oyunda kaldığı süre 62 dakika.
Zaten bu aradaki farkı okuyabilmek için istatistik kâğıtlarına
gömülüp saatlerce analiz yapmaya gerek de yok. Yine de bu 62
dakika, 90 dakika talep eden futbolseverlerin zamanından
çalınmadığı anlamına gelmiyor.
Avrupa’da son dönemde ilginin yükseldiği Bundesliga’da da topun
oyunda kaldığı süre 61 dakika. Bayern Münih ve Borussia Dortmund’un
geri dönüşleriyle birlikte iyiden iyiye parlayan Alman Ligi de
seyirciden hatırı sayılır bir süre çalıyor.
Barcelona ve Real Madrid’in İskoçya Ligi’ne çevirdiği La Liga da
Almanlarla aynı kaderi paylaşıyor. Son dönemde Atletico’nun omuz
vermesiyle El Clasico pazarlamasından biraz sıyrılsalar da ligin
kalitesi ancak topun 61 dakika oyunda kalmasına yetiyor. İki
kulübün arasında sıkışıp kalan ve onların ego savaşlarının birer
piyonu olan İspanya’nın orta sıra takımları, ne olursa olsun oyun
akıcılığı anlamında elit ligler seviyesinde topu oyunda tutmayı
başarmış gözüküyorlar.
Bu alanın lider ligi ise 65 dakika ile İtalya Serie A. İlginç olan
oyun akıcılığı anlamında diğer liglerden görece daha durağan olan
İtalya futbolu, ne olursa olsun seyirciden dakika çalma anlamında
diğer liglerden biraz daha hakkaniyetli. Çünkü İtalyanların
yıllardan beri süregelen oyun karakteri, onların en önemli
standardını oluşturuyor.
GALATASARAY AVRUPA'DA STANDARDINI AŞIYOR
Şampiyonlar Ligi arenası bu istatistik alanı için vaat ettiğinden
biraz farklı veriler sunuyor. Ligde topun oyunda kaldığı sürenin
ortalaması yalnızca 55 dakika. Bunun temel sebebi Şampiyonlar
Ligi’nde mücadele eden takımların arasındaki güç dengesizliği.
Barcelona ligin en fazla topla oynayan takımı. Oynadığı 6
karşılaşmada ortalama 37 dakika topu ayağında tutmayı başardı
Katalanlar.
Başka bir İspanyol ekip Real Sociedad ise yalnızca 21 dakika topla
oynayabildi. Avusturya Wien’le birlikte ligin en az topla oynayan
ekibi konumunda İspanyol temsilcisi. Bu iki İspanyol ekibinin
arasındaki uçurum, La Liga’nın standartları açısından da ipuçları
sunuyor. Avrupa’nın 1 numaralı ligine gönderdiği iki takımı
arasındaki bu dengesizlik ulusal liglerinin kalitesini de açıklar
nitelikte.
B Grubu’ndaki son maçında Juventus’u hikâyesi bol bir mücadeleyle
devirip son 16’nın yolunu tutan Galatasaray ise Şampiyonlar
Ligi’nde 27 dakika topu ayağında tutabiliyor. Sarı-kırmızılılar
için ilginç olan ise Spor Toto Süper Lig’de bu sürenin 24 dakika
olması. Türkiye temsilcilerinin ulusal lige oranla Şampiyonlar
Ligi’nde daha fazla zorlanması ve “mahkûm” futbol oynaması
beklenirken Galatasaray bunu tersine çevirebiliyor.
Bu sene Trabzonspor’un UEFA Avrupa Ligi’nde başardıkları gibi. Bu
durum aslında Galatasaray’ın kulüp geleneğiyle de açıklanabilir.
Son 20 yıllık serüvende Galatasaray’ın Avrupa arenasındaki
performansı genellikle Türkiye Ligi kalitesinin üzerinde
seyrediyor. Sarı-kırmızılılar kuruluşundan bugüne dek
benimsedikleri "Türk olmayan takımları yenmek" mottosuyla Avrupa
odaklı bir disiplin sergiliyorlar. Yalnız şunu da kaydetmek gerekir
ki topa süre olarak ne kadar hâkimseniz o kadar kaliteli top
oynuyorsunuz anlamına gelmemeli.
G Grubu’ndan 5 galibiyet, 1 beraberlikle lider çıkan Atletico
Madrid, Şampiyonlar Ligi’nde yalnızca 22 dakika topla oynayabildi.
Buna karşın Diego Simeone’nin yerleştirdiği oyun karakteri iki
sezon önce onları UEFA Avrupa Ligi’nde şampiyonluğa götürürken bu
sezon da hem La Liga’da hem de Şampiyonlar Ligi’nde durdurulması
güç bir takım haline getirdi. Ayrıca bu süreçte Falcao gibi bir
ismi kaybettiklerini de unutmamak lâzım. Şampiyonlar Ligi’ndeki güç
dengesizliğinin süreye yansıması ise 4 dakika civarında. Diğer bir
deyişle ligde topun oyunda kaldığı sürenin standart sapması tam
olarak 4,046.
ESKİŞEHİRSPOR ZİRVEDE
Galatasaray’ın Spor Toto Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi’ndeki topa
hâkim olma sürelerini inceledikten sonra Süper Lig’in diğer
takımlarının da ilginç detayları ortaya çıkıyor. Ligin genel
çerçevesinin 52 dakika olduğunu vurgulamıştık. Bunun yanında en
fazla süreyi hangi takım çalıyor, hangi takım topun oyunda kalması
için mücadele ediyor.
17 hafta boyunca 18 takımın topla oynama süresinin ortalaması 22
dakika. Lig lideri Fenerbahçe, ilk yarı boyunca 27 dakika topla
oynayarak meşin yuvarlağı en çok ayağında tutan ekiplerden oldu
ancak lig tablosundaki liderliği bu alanda onları birinci takım
yapmıyor. Zirvedeki ekip Ertuğrul Sağlam’ın Eskişehirspor’u. İlk
devrede oynadığı 17 karşılaşmada 28 dakika topu ayağında tutan
kırmızı-siyahlılar, Türkiye’de seyircilere süre olarak en fazla
futbol izleten ekip oldu. Eskişehirspor aynı zamanda ligin en fazla
pas yapan takımı. Eskişehirliler, 8322 pasta 6575 kere topu doğru
adrese göndererek de en çok isabetli pas yapan ekip olmayı
başardı.
Öte yandan Ertuğrul Sağlam, 2009-2010 sezonunda Bursaspor’la devrim
niteliğindeki şampiyonluğa ulaşırken takımını maç başına yalnızca
13 dakika topla oynatabilmişti. Yukarıdaki Atletico Madrid
örneğinden yola çıkarak tekrarlamak gerekirse başarıya ulaşmak için
topa süre bazında hâkim olmak kaliteli futbola doğrudan etken
değil. Yine de bu farklı topa sahip olma süreleri Ertuğrul
Sağlam’ın oyun tarzının 3 senedeki gelişimini de açıklamıyor değil.
Çünkü o sene şampiyonluk için yarıştıkları Fenerbahçe, 34 hafta
boyunca 25 dakika topu ayağında tutmayı başarmıştı.
Madalyonun diğer tarafında ise Kayseri Erciyesspor bulunuyor. İç
Anadolu temsilcisi yalnızca 21 dakika topla oynayarak
futbolseverlerin süresinden en fazla çalan ekip oldu. Ancak bu
durum onların ligin son sırasında olmalarını açıklamıyor. Çünkü bir
üst basamakta yer alan şehrin diğer takımı Kayserispor, 24 dakika
topla oynayarak bu alanın üst sıralarında. Ancak bu ortalama onlara
17 haftada 2 galibiyetten fazlasını veremedi.
UEFA Avrupa Ligi’nde kusursuz bir performans sergileyen
Trabzonspor’un ise ligdeki dengesizliği topla oynama sürelerine de
yansıyor. Bordo-mavililer, 17 maçta 22 dakika topla
oynayabildi.
Futbol diğer sporlara oranla hâlâ bu kadar fazla ilgi çekiyorsa
bunun tek sebebi basit bir oyun olması. Hem de 'Futbolun
patronları' pazarlama teknikleri ve teknolojik kurallarla bu nadide
oyunu karmaşıklaştırmaya çalışmasına rağmen. Bir futbolsever en
basitinden topun oyunda süzülmesini ister. Akışına kapılıp belki
ağız dolusu küfür eder belki de en umutsuz anında Giovanni van
Bronckhorst misali 40 metreden çıkan bir şutla sehpanın üzerine
fırlar. Bir de futbol endüstrisi açısından düşünüp kendimi
'müşteri' yerine koyuyorum.
90 dakika diye sunulan bir gösterinin yalnızca 52 dakikasını
görebiliyorsam dolandırıldığımı hissederim. Hangi açıda durmak
futbol seyircilerinin tercihindedir. Ancak bir gerçek var ki; bu
oyundan bu kadar süre çalınıyor olması pek de hakkaniyetli bir
durum değilmiş gibi görünüyor.
Topun Oyunda Kalma Süresi
Lig Ortalama Dakika
Serie A: 65 dakika
Premier Lig: 62 dakika
Bundesliga: 61 dakika
La Liga: 61 dakika
Şampiyonlar Ligi: 55 dakika
Süper Lig: 52 dakika
Spor Toto Süper Lig Takımlarının Topla Oynama Ortalaması
Sıra Takım Süre
1. Eskişehirspor: 00:27:25
2. Fenerbahçe: 00:27:00
3. Sivasspor: 00:25:20
4. Beşiktaş: 00:24:46
5. Kayserispor: 00:23:57
6. Galatasaray: 00:23:52
7. Gençlerbirliği: 00:22:29
8. Medical Park Antalyaspor: 00:22:03
9. Kardemir Karabükspor: 00:21:40
10. Gaziantepspor: 00:21:38
11. Elazığspor: 00:21:27
11. Torku Konyaspor: 00:21:27
13. Trabzonspor: 00:21:23
14. Akhisar Belediyespor: 00:21:21
15. Çaykur Rizespor: 00:21:19
16. Bursaspor: 00:21:17
17. Kasımpaşa: 00:21:15
18. Kayseri Erciyesspor: 00:20:18
CİHAN
Yorumlar