Kılıçdaroğlu: Ağzından bir 'Allah rahmet eylesin' cümlesi çıktı mı?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümünden sorumlu olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Senin ülkende senin talimatınla 8 kişi hayatını kaybetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın
ölümünden sorumlu olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Senin ülkende senin talimatınla 8 kişi
hayatını kaybetti. En son Berkin çocuk. Peki gözünden bir damla yaş
düştü mü? Ağzından bir 'Allah rahmet eylesin' cümlesi çıktı mı?
Bunda vicdan var mı? Bunda ahlak var mı? Ne söyleyeyim ben başka,
ne söyleyeyim. Biz ne için uğraşıyoruz o ne için uğraşıyor. Biz bu
memleket nasıl huzura kavuşur diye uğraşıyoruz. O ne için
uğraşıyor, 'yedi sülalemi nasıl zengin edeceğim' diye uğraşıyor.
Yüzüne, dizine, gözüne dursun." dedi.
Kılıçdaroğlu, Düzce'de halka hitap etti. Türkiye'de insanların
kavga ettirilmek istendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bizi kavga
ettirmek istiyorlar, kavga etmeyeceğiz. Karşı karşıya getirmek
istiyorlar, karşı karşıya gelmeyeceğiz. Ne yaparsa yapsın bu
ülkenin dinamiğini değiştirmeyeceğiz. Ne yaparsa yapsın bizim
huzurumuzu bozamayacak, bunun mücadelesini yapacağız." şeklinde
konuştu.
Bugünün Türkiye'nin demokrasi tarihi açısından önemli bir gün
olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Berkin'i bugün
toprağa veriyoruz. Allah rahmet eylesin, 15 yaşında, her anne ve
babanın bütün sevgisini çocuklarının üzerinde yoğunlaştırdığını
biliyoruz. Her anne ve baba çocuğunu okula güler yüzle gönderir.
Onun iyi bir eğitim almasını, kendisinden iyi bir yaşam şartları
sürmesini, ev sahibi, çoluk çocuk sahibi olmasını ister. Anneler
yemezler çocuklarına yedirirler. Çocuklarının üzerine titrerler.
Eğer çocuk hastaysa emin olun anne de baba da hastadır. Çocuk yeter
ki sağlık ve güzel bir hayat sürsün, en büyük arzuları budur. 15
yaşında Berk'in, sabahleyin annesi ekmek almaya gönderiyor ama
ekmeği alıp eve gelmeden bir biber gazı fişeğiyle başından
yaralanıyor, hastaneye kaldırılıyor. Hastanede direnmesini istedik.
'Gençtir, çocuktur, hayata tutunur' dedik. Hayata tutunmak için
uzun süre mücadele etti ama başarılı olamadı ve Allah'ın rahmetine
kavuştu. Ben isterdim ki o çocuğumuz için ülkedeki herkes şöyle bir
durup düşünsün. Bir vicdanını yoklasın. 'Ne oluyoruz' desin. 'Neden
oluyoruz biz' desin. Neden 15 yaşındaki bir çocuğu biber gazıyla
biz öldürüyoruz. Hangi gerekçe ile öldürüyoruz. Birileri seviniyor
birileri üzülüyor. Neden? Neden arkadaşlar. Çocuklar bizim
çocuklarımız. Ailesinin siyasi görüşü ne olursa olsun hiç önemli
değil. Ama o çocuklar bizim çocuklarımız. O çocukların üzerine
titremeliyiz, onlar gençlerimiz, onlar umutlarımız. Onlara daha
güzel bir Türkiye bırakmak için biz mücadele ediyoruz. Bakın
Çanakkale'ye babalarımız, dedelerimiz kucak kucağa yatıyor. Şehit
oldular bize güzel bir Türkiye bırakmak için. Gidin
Kahramanmaraş'a, Gaziantep'e, Uşak'a...Her yerde şehitlerimiz var.
Ulusal kurtuluş savaşını verdik, onlar verdiler, babalarımız
verdiler. En zort şartlarda verdiler bu mücadeleyi. 'Güzel bir
Türkiye olsun, çocuklarımız özgür ve bağımsız bir Türkiye'de
yaşasınlar' diye. 'Kimseye muhtaç olmasınlar' diye mücadele
ettiler. Bizim görevimiz ne? Babalarımızın bize bıraktığı
Türkiye'yi bizde çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye olarak
bırakmak durumundayız. Onların huzura, barışa, özgürlüğe ihtiyacı
var."
"AYNI ŞEY YUNANİSTAN'DA OLDU, İÇİŞLERİ BAKANI İSTİFA ETTİ"
Çocukların her şeye itiraz edebileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu,
"Adı üstünde 'delikanlı' diyorlar. Delikanlı haksızlığa karşı
mücadele eder, haksızlığa göz yummaz, gençlerin temel özelliği
odur. Gençlerin bireysel arzuları yoktur, toplumun arzularını
düşünürler. Ülkemizi düşünürler. Gençlerin üzerine titremeliyiz.
Bakın şimdi bu kişi, bu zat, Türkiye Cumhuriyete Başbakanlığı
koltuğunda oturan bu zat, ne oldu? 'Talimatı ben verdim' dedi. Sen
talimatı nasıl veriyorsun. 15 yaşındaki bir çocuğun ölümünden
sorumlu değil misin sen? Aynı şey Yunanistan'da oldu. İçişleri
Bakanı istifa etti. Başbakan çıktı açıkça özür diledi. Bizde niye
olmuyor? Şimdi Düzceli'lerin vicdanna sesleniyorum. Sanki bizim
ülkemizdeki bütün dertler bitmiş Mısırla uğraştı, Mısır'da bir kız
çocuğu öldü diye bizim Başbakan çıktı burada ağladı. Eyvallah hiç
itirazım yok. Bir insanın ölmesini elbette istemeyiz. Peki senin
ülkende senin talimatınla 8 kişi hayatını kaybetti. En son Berkin
çocuk. Peki gözünden bir damla yaş düştü mü? Ağzından bir 'Allah
rahmet eylesin' cümlesi çıktı mı? Bunda vicdan var mı? Bunda ahlak
var mı? Ne söyleyeyim ben başka, ne söyleyeyim. Biz ne için
uğraşıyoruz o ne için uğraşıyor. Biz bu memleket nasıl huzura
kavuşur diye uğraşıyoruz. O ne için uğraşıyor, 'yedi sülalemi nasıl
zengin edeceğim' diye uğraşıyor. Yüzüne, dizine, gözüne dursun."
diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar