"Kızlarım sayesinde bambaşka bir dünyayla tanıştım"

- SERÇEV'in kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Ersoy'un hayatı, 18 yıl önce 6,5 aylık doğan serebral palsili üçüzleriyle değişti - Kızlarının mücadelesinin kendisini de hayata bağladığını, onlar sayesinde bambaşka bir dünyayla tanıştığını söyleyen Ersoy, engelli annelerinin en büyük isteğinin kendilerinin yokluğunda çocuklarının rahat edebilmesi olduğunu belirtti

Google Haberlere Abone ol
"Kızlarım sayesinde bambaşka bir dünyayla tanıştım"

ANKARA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Serebral Palsili Çocuklar Derneği'nin (SERÇEV) kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Ersoy'un hayatı, 18 yıl önce 6,5 aylıkken doğan serebral palsili üçüzleriyle değişti.

Büşra, Tuğba ve Esra isminde üç kızı olan Ersoy, birer kilo doğan üçüzlerinin erken doğum nedeniyle akciğer gelişimlerinin tamamlanmadığını, emme reflekslerinin gelişmediğini ve yaklaşık 45 gün kuvözde kaldıklarını anlattı.

"Doğduklarından 40 gün sonra Büşra'yı, sonra da Esra ve Tuğba'yı ilk kez kucağıma aldım" diyen Ersoy, Büşra'da bazı farklılıkların dikkatlerini çektiğini, gözlerinde kayma başlamasıyla doktora başvurduklarını, ilk olarak Büşra'ya, 1 ve 1,5 yaşlarında da Esra ve Tuğba'ya serebral palsi teşhisi konduğunu söyledi.

Çocuklarının durumunu öğrendikten sonra hayatlarının yoğun bir özel eğitim, fizik tedavi süreciyle geçtiğini dile getiren Ersoy, "18 yılı sorarsanız, mücadeleyle, duygu dolu anlarla geçti. Sürecimizin zor geçtiği anlar da oldu ama hep mutlu olduk biz. Ailem çok destek oldu. Ülkemizde 'engelli' kavramı oturmadığından ailemin desteğini olumlu buluyorum, şanslı hissediyorum." dedi.

Doktorların hiç konuşamayacak dediği Büşra'nın kaynaştırma öğrencisi olduğunu, Esra ve Tuğba'nın da 11. sınıfta okuduğunu kaydeden Ersoy, Tuğba'nın genetik mühendisi olmayı, Esra'nın ise sanat alanında ilerlemek istediğini belirtti.

-600 bin çocuğa kucak açan dernek: SERÇEV

Kendisi gibi serebral palsili çocuğu olanlar için anne ve babalarla birlikte 14 yıl önce SERÇEV'i kurduklarını anımsatan Ersoy, derneği dördüncü çocuğu gibi gördüğünü söyleyerek şöyle devam etti:

"SERÇEV ile Türkiye'de 600 bin serebral palsili çocuk adına bir çok ilkleri yaptık. Derneğin kuruluş amacı, çocuklarımızın hep eğitim dışında kalmasıydı ve çocuklarımıza eğitim götürmekti. Serebral palsi bazen birden fazla engeli kapsıyor. Çoklu bir yelpazenin içinde, özellikle Büşra gibi iletişiminde, konuşmasında, sözel ifadesinde zorlanan çocukları eğitim içine biraz zor davet ediyorduk. Milli Eğitim Vakfı ile bir okul inşa ettik. Milli Eğitim Vakfı Gökkuşağı İlköğretim Okulunda 200 serebral palsili çocuk eğitim aldı."

Ulusal ve uluslararası projelerle ilkleri gerçekleştirdiklerini belirten Ersoy, serebral palside mücadelenin çok uzun olduğunu ama hastalığın erken tanı ve tedavisi için çalışmaya devam ettiklerini aktardı.

- "Engellilere acımayın"

Ersoy, kızlarının hayat mücadelesinin bambaşka bir dünyayla tanışmasına vesile olduğunu da ifade ederek, "Üç kız çocuğu annesi olarak hayatımız koşturmacayla geçti. Üçünün mücadelesi beni o kadar hayata bağladı ki, kızlarım doğmadan önce içine kapanık, çok sosyal olmayan bir insandım." diye konuştu.

Bir anne olarak en çok arzu ettiği şeyin kendisi olmadığında çocuklarının rahat bir şekilde dışarı çıkabilmesi olduğuna dikkati çeken Ersoy, "Kapımızdan dışarı çıktığımızda kaldırımlarımızın engelli bireylere uygun olması, ulaşım araçlarının engelli bireylere uygun olması, gittikleri okul kurumlarının da kendilerine uygun olmasıyla zaten engeller kalkacaktır." ifadesini kullandı.

Ersoy, engelli bireylere acınmaması gerektiğini özellikle dile getirerek, "Bize, yani engellilere acımayın, her şeye rağmen dimdik ayaktayız." dedi.

Bütün annelerin Anneler Günü'nü kutlayan Ersoy, özel gereksinimli çocuğa sahip annelerin 24 saatinin mücadeleyle geçtiğini belirterek, "Özel gereksinimli anneler, çocuğunun eli ayağı, gözü gönlü oluyor. O yüzden de özel gereksinimli çocuk annelerimizin bir tık daha Anneler Günü kutlu olsun." değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar