Eş seçiminde "engellilik" engel olmaktan çıkıyor

- Toplumdaki bilinçlenme, engelli bireylerin sosyal ve kişisel hayatta dezavantajlı olduğu algısını değiştirirken, engellilerin kabul görme oranlarını da yükseltiyor - Ailelerin engelli çocukları ve yakınlarıyla yaşama isteklerinde olumlu yönde değişimler yaşanırken, bunun engellilerin eş olarak seçilmelerine de yansıdığı gözlemleniyor - Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Ayva: - "Eş olarak kabul edilme oranlarında da yükselme var. Eskisi kadar evlilik konusunda dışlama olmuyor. Eğitim sahasındaki engelli sayısında büyük artış oldu" - "Engelli ve engelsizlerin bir arada eğitim görmesine odaklanmamız gerekiyor. Eğitim, boş zaman değerlendirme, oyun ve diğer alanlarda tüm farklı özelliklere sahip kişilerin birlikte eğitim görmesine, oyun oynamasına yardımcı olacak yöntemler, teknikler, materyaller üretmemiz lazım"

Google Haberlere Abone ol
Eş seçiminde "engellilik" engel olmaktan çıkıyor

İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Toplumdaki bilinçlenme, engelli bireylerin sosyal ve kişisel hayatta dezavantajlı olduğu algısını değiştirirken, engellilerin kabul görme oranlarını da yükseltiyor

Ailelerin engelli çocukları ve yakınlarıyla yaşama isteklerinde olumlu yönde değişimler yaşanırken, bunun engellilerin eş olarak seçilmelerine de yansıdığı gözlemleniyor.

Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Türkiye'de engelli bireyler ve ailelerindeki bilinç değişimini ve bunun yıllar içindeki değişimini değerlendiren Ayva, bu olgunun bilimsel araştırma konusu olabileceğini kaydetti.

- "Engellilerin eş olarak kabul edilme oranı yükseliyor"

Ayva, bilinçlenmede kişisel gözlemlerini aktararak, şunları söyledi:

"Aileler, engelli fertlerinin 'uzaydan gelmiş' gibi görüleceği korkusuyla engelli çocuklarını veya ailenin engelli üyesini kimseye göstermiyorlar, kimseye onlardan bahsetmiyorlardı. Şu günlerde bu konuda çok büyük bir gelişme oldu. Daha önceleri engelli aile ferdinden kurtulunması gerektiği kanaati yaygındı. Şimdi beraber olmak gerektiği bilinci yaygınlaşmaya başladı. Hatta ölmemesi gerektiği inancı yaygın. Eş olarak kabul edilme oranlarında da yükselme var. Eskisi kadar evlilik konusunda dışlama olmuyor. Eğitim sahasındaki engelli sayısında büyük artış oldu."

Bütün bunlara rağmen önemli eksiklikler bulunduğunun altını çizen Ayva, ailelerin çocuklarının bağımsız yaşayacağı fikrine hala uzak olduğunu söyledi.

Ayva, insanların hala engelli yakınlarıyla kendilerini tanımladıklarını aktararak, bazı insanların da engelli yakınları sayesinde ayrıcalık talep ettiğini anlattı.

Ailelerin engelsiz çocuklarına ayırdıkları bütçeyi engelli çocuklarına ayırmadıklarına dikkati çeken Ayva, bilinçlenmede iyi yönde adımlar atılsa da hala önemli eksikler olduğunu yineledi.

Engelli bireylerin bakımlarının özel olarak desteklendiğini dile getiren Ayva, yakınına bakan aile mensuplarına da ciddi ödemeler yapıldığını anımsattı.

Ayva, kamu tarafından önemli sayıda bakımevi açıldığını belirterek, "Özel sektör bakım merkezleri de çok yaygın şekilde hizmet veriyor. Tabii bu arada engellilerin sadece bakım yapılan bireyler olduğu kanaati aynı zamanda bir problem. Her yönüyle ihtiyacı olan bireyler olduklarını göz ardı etmemek gerek. Bakımdaki en önemli eksiklik, teknoloji ve yöntemlerin yenilenememesi. Dünyada da Türkiye'de de bu konulara eğilinmesi gerekiyor. Bakımda, teknolojiden hala yararlanamıyoruz. Bu konuda yöntem geliştirme çalışmaları çok az. Bunlar bize gösteriyor ki bu saha, araştırma ve geliştirme çalışmalarına aç."

Eğitim konusunda Türkiye'de dikkate değer çalışmalar olduğunu dile getiren Ayva, 2009-2012'de yaptıkları "Eğitim Her engeli Aşar" kampanyasının çok büyük bir değişime yol açtığını söyledi.

Ayva bu sayede eğitim sistemindeki engelli sayısının 150 binden 370 bine çıktığı bilgisini vererek, bunun kısa sürede elde edilen bir başarı olduğunu kaydetti.

- "Engelli ve engelsizlerin bir arada eğitimi görmesi önemli"

Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Ayva, engellilerin eğitimi hususunda gerekli düzenlemeler hakkında ise şunları söyledi:

"Engelli ve engelsizlerin bir arada eğitim görmesine odaklanmamız gerekiyor. Eğitim, boş zaman değerlendirme, oyun ve diğer alanlarda tüm farklı özelliklere sahip kişilerin birlikte eğitim görmesine, oyun oynamasına yardımcı olacak yöntemler, teknikler, materyaller üretmemiz lazım. Aynı zamanda her bireyin duygusal, zihinsel ve fizyolojik yönden farklı olduğunu kabul edip ona göre eğitim alanlarında revizyonlara gitmemiz lazım."

Engellileri ilgilendiren alanlarda temel bir bakış açısı değişikliği olması gerektiğini dile getiren Ayva, bu alanlarda hizmet verenlerde dahi bu eksikliğin olduğunu kaydetti.

Ayva, söz konusu eksikliklerde kamu ve sivil toplumun rolüne ilişkin ise "Temel bakış açısı sorununu hala aşamadığımız için şu an iyi olmamıza rağmen bir sonraki aşamada hepimiz sorun üretiyor hale geleceğiz. Onlar için bir şeyler yapalım derken öyle kalıplara sokacağız ki engelliler o kalıpların içinden çıkamayacaklar bile. Şu anda engelsizler için aynı şekilde problemli bir durum söz konusu." ifadelerini kullandı.

- Yaşanabilir ve erişilebilir şehirler

Ayva, engelliler için yaşanabilir ve erişilebilir şehirler oluşması ve bu yönde uygulamalar yapılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kamunun, özel sektörün ve gönüllü kuruluşların bunu içlerine sindirmeleri gerektiğini aktaran Ayva, şunları kaydetti:

"Batı tarzı, modern ne kadar çok şehir yaparsak yapalım engelliler, acı çekmek zorunda kalır. Batı tarzı şehirleşme ne kadar az ise engelliler o kadar mutlu olur. Bakıyorsunuz yüksek katlı binalar. Engelli oralarda oturmaya kalkıyor. 15. kattan inemiyor. Halbuki tek katlı evlerde yaşasak böyle sorunlarla karşılaşır mıyız? Elbetteki hayır. Köylerdeki okullar, binalar şehirlere göre daha iyi durumda. Bir başka ifadeyle hızlıca engellilere uygun hale getirilebilecek durumda. Engelliler köyde yaşasın diyeceğim ama engellilerin gelişebilmesi için de şehirdeki imkan bolluğuna ihtiyaç var. Şu anda Türkiye'nin yüzde 20 civarında bir oranda erişilebilirlik gerçekleşmiş durumda. Artık neler çekildiğini siz tahayyül edin."

- "Engelliye harcananlar israf olarak görülmemeli"

Ayva, engelliler için daha fazla kaynağa ve bu kaynağın iyi yönetilmesine ihtiyaç olduğunu dile getirerek, "Bunu bir israf olarak görmeleri, gereksiz bir harcama kalemi olarak görmeleri tamamen cehaletten ve vizyonsuzluktan kaynaklanıyor. Şimdi size birkaç şey söyleyeceğim inanamayacaksınız. Şu anda Türkiye'de 50 bin civarında engelli memur var. Bunlardan daha fazla engelli işçi var. Bakım ücretleri, engelli maaşları, rehabilitasyon ödemelerini de sayarsanız milyonlarca liralık bir para hareketinden söz ediyoruz. Soru şu: 'Peki ben bu kadar para eline geçen bir kesimin mensubu olarak bunun kaç parasını kendim için harcayabiliyorum?' Mesela, ben kör biri olarak nasıl para harcayabilirim? Araba, aile, ev, mobilya, tatil vesaire. Tatile gitmeye kalkıyorum. Eğlencelerin, aktivitelerin hepsi ve ortamın tamamı kör olmayanlara göre. Şimdi ben, 'Harika bir tatil yaptım' diyebilir miyim? Engellilerin, yaşlıların para harcamaya ihtiyacı var ve para harcama imkanları yok. Bu, çok büyük bir pazar. Adam akıllı Avrupa'yı da hesaba katarak böyle bir pazara girmek gerekiyor." dedi.

- Beyazay Derneği'nin etkinlikleri ve projeleri

Ayva, konuşmasının devamında Türkiye Beyazay Derneği'nin etkinlikleri ve projeleri hakkında bilgiler verdi.

Derneğin sürekli üretim halinde olduğunu dile getiren Ayva, köklü problemlerin çözümüne talip olduklarını söyledi,.

Ayva, gerçekleştirdikleri projelerde takdir ve teşekkür beklemediklerini aktararak, "Şu anda doğru olduğunu bildiğimiz her şeyi yapıyoruz. Son olarak Anadolu Ajansının da global iletişim ortağı olduğu, 'Aşmak İçin Hareket' kampanyamızı organize ediyoruz. Bunun için illerde etkinliklerimiz yani engelli ve engelsiz bireylerin birlikte spor faaliyetleri devam ediyor. Kamu spotlarımız televizyonlarda dönüyor. Kıraç, şarkımızı besteledi, Kıraç'ın ve 40 engelli ve engelsiz çocuğumuzun katıldığı klibimizi çektik ve şu anda yayında. Hasılı ön yargıları, engelleri, devasa meseleleri 'Aşmak İçin Hareket' başladı. Bu kampanyanın başarılı olmasına hepimizin ihtiyacı var." diye konuştu.

Yorumlar