Camilerde Hasır Matik dönemi

- Gönenli Grup tarafından camilerin dış mekanları için tasarlanan, Türkiye'nin ilk hasır toplama kabini Hasır Matik, İstanbul'da 15 camide kullanılıyor - Hasır Matik üreticisi Taymaner: - "Sene boyunca hasırın temiz yüzüyle namaz kılabiliyorsunuz" - "Uzun Hasır Matik modellerinde 80 ile 100 arasında kişi namaz kılabiliyor"

Google Haberlere Abone ol
Camilerde Hasır Matik dönemi

İSTANBUL (AA) - MUSAB TURAN - Gönenli Grup tarafından camilerin dış mekanlarında kullanılmak üzere tasarlanan, Türkiye'nin ilk hasır toplama kabini Hasır Matik, İstanbul'daki camilerde yaygınlaşıyor.

AA muhabirine çalışmaları hakkında bilgi veren Hasır Matik üreticisi Melih Taymaner, "Camilerde dışarıda hasırların üzerinde namaz kıldığımız vakit üstümüzün başımızın, elimizin ayağımızın kirlenmesinden dolayı ne yaparız diye düşünerek bu sistemi geliştirdik. Katlanır sistemli uyguladık bunu da... Yani hasırı ikiye katlayarak içeri alıyor mekanizma. Böylece hasırın altı namaz kıldığınız yere değmiyor. Sene boyunca hasırın temiz yüzüyle namaz kılabiliyorsunuz." diye konuştu.

Taymaner, uzun Hasır Matik modellerinde 80 ile 100 arasında kişinin namaz kılabildiğini aktardı.

Ürünün üzerine 4 kişinin rahatlıkla oturabileceğini dile getiren Taymaner, ahşap muhafaza içinde hayrat olarak tasarladıkları üründe hijyenin ön planda tutulduğunu ifade etti.


- "Hasır Matik yağmurdan, sudan, güneşten etkilenmiyor"


Hasır Matik içindeki hasırların senede bir defa firmaya getirilerek klasik halı gibi yıkandığını söyleyen Taymaner, "Firmamıza getiriliyor, cüzi bir fiyatla yıkanıyor, tekrar hizmete sunuluyor. O yüzden ömürleri de çok uzun sürüyor. Katlanarak içeride muhafazalı kutunun içinde olduğu için yağmurdan, sudan, güneşten etkilenmiyor, kırılmıyor. Uzun süre kullanılabiliyor." bilgilerini verdi.

Taymaner, kendisinin normalde bir doğalgaz firması işlettiğini, Hasır Matik fikrinin bir gün cami dışında hasır üzerinde namaz kıldığı sırada aklına geldiğini anlattı.

Hasır Matik'teki hasırların uzun süre dayandığını belirten Taymaner, şunları da kaydetti:

"Ebatları caminin alanına göre metrajlıyoruz. Ne kadar uzun olursa o kadar fazla cemaat üzerinde namaz kılabiliyor. Hem bizim için hem cami için hem de hayırseverler için iyi. Bu, camiler için bir külfet getirmiyor çünkü hayırseverler bunu bağışlıyor. İnsanlar vefat eden bir sevdiği hatırına hayır için yaptırıyor bunu. Ağaç aksam üzerine sevdiklerinin adını yazdırarak ruhlarına birer Fatiha hediye ediyorlar.

Bu şekilde mahalle camisine ya da istediği bir camiye bağışlayabiliyor bunu. Diğer yandan bir esnaf üzerine firmasının ismini yazarak 'hayratıdır' diye koyup camisinde bunu sergileyebiliyor. Cemaat de temiz hasırların üzerinde namaz kılmaktan çok memnun."

Yorumlar