"Benden daha kötüleri var, ben gitmem"

ANKARA (AA) - MELİKE KINACI - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimini engellemeye çalışırken yaşadığı korku dolu anlara rağmen demokrasi nöbetini terk etmeyen 52 yaşındaki Kezban Aksoy, 15 Temmuz gecesi dizinden şarapnel parçasıyla yaralanan oğlunun "Benden daha kötüleri var" diyerek hastaneye gitmek istemediğini belirtti.

Darbe girişimine karşı gelmek için meydanlara koşarak ailesiyle vatan uğruna göğsünü siper eden Aksoy, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Ankara semalarında daha önce görülmemiş şekilde helikopterlerin belirmesi ve sürekli aynı noktalarda daireler çizmesi üzerine yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anladığını belirten Aksoy, televizyonu açtığında da bunun, darbe girişimi olduğunu öğrendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı çağrı üzerine iki oğlu ve eşiyle meydanlara koştuklarını kaydeden Aksoy, "Kısa süre önce guatr ameliyatı olmama rağmen, durumuma aldırmadım. Ne olursa olsun, vatanı hainlere bırakamazdım." dedi.

- "Beni çiğnesin"

Dikmen'deki evlerinden TBMM çevresine geldikleri an darbe girişimini engelleme mücadelesine koyulduklarını ifade eden Aksoy, alana gelir gelmez üzerlerine doğru hareket eden iki tankla karşı karşıya kaldıklarını bildirdi.

Tankla arasında çok az mesafe kalmışken gözünü karartarak aracın önüne geçip "Beni çiğnesin" dediğini dile getiren Aksoy, "Oğlum çekti beni, müsaade etmedi. 'Anne kenara gel, sen anlamazsın bunların nasıl bir şey olduğunu' dedi. Ben daha ne olduğunu anlayamadan, bu sefer ateş açtılar." diye konuştu.

Ateş açılmasıyla hemen yere yattığını kaydeden Aksoy, kendisini korumak için üzerine yatan oğlunun, dizine gelen şarapnel parçasıyla yaralandığını söyledi.

Aksoy, "Ateş biraz durunca insanlar oğluma 'Hastaneye götürelim seni' dedi. Oğlum da 'Benden daha kötüleri var, ben gitmem' dedi. Bayrak vardı elimde, iki taraflı sıktım, yaraya bastırdım." diye konuştu.

- "Fayda etmedi"

Dakikalar ilerledikçe hem kalabalığın hem de mücadelenin arttığını, insanların "vatan" aşkıyla göğüslerini siper edişlerine tanık olduğunu anlatan Aksoy, üzerlerine gelen bir tankın da insanların ölümüne yol açtığını belirtti.

"Tankın namlusu sıyırınca yanımdakiler köprüden aşağı düştü. Biri hamileydi. Biz eğildik, onlar eğilemediler. Baktım aşağıdalar. Aklımdan çıkmıyor." diyen Aksoy, şöyle devam etti:

"İlk düştüklerinde aşağıdan 'Su atın' diye bağıranları duyduk. Araba zaten girmiyor o anda. Su attım aşağı. Bayrakları oğlumun bacağından çözdüm, aşağı attım. Fayda etmedi. Birkaç metre ötemizde şehit düştüler. O anlarda halk da daha fazla zarar görmemek için, bizi ezmesinler diye, demir parçalarını getirip tankların önüne koyuyordu."

- "Ne olursa olsun vatanı bırakmayız"

İlerleyen dakikalarda Genelkurmay Başkanlığına helikopterlerin indiğini, çatışmanın başladığını dile getiren Aksoy, vatandaşların bu noktalarda canları pahasına darbecilere karşı geldiklerini, emniyet güçlerinin yanında olduklarını vurguladı.

Gün ağardığında, darbe girişiminin püskürtülmesi, başarısız olmasıyla eve demokrasi sevinciyle döndüğünü kaydeden Aksoy, Türkiye'nin bir daha böyle zor dönemlerden geçmemesi ve FETÖ'den tamamen temizlenmesi için meydanlarda nöbeti bırakmayacağını söyledi.

Aksoy, "Senin ne işin var meydanda, hastasın, diyorlar. Olmaz. Ne olursa olsun vatanı bırakmayız. Günlerdir, ayaklarım mosmor. Gene de asla bırakmam. Geleceğimiz, çocuklarımız için bırakmam." ifadelerini kullandı.