"Ayrımcılıkların kesin bir şekilde yasaklanması gerektiğini savunuyoruz"

- Göç ve Mülteciler Uluslararası Konferansı sonuç bildirgesinden: - "Irk, renk, cinsiyet, yaş, din, siyasi görüşler, milli köken, özellikler ya da diğer durumlardan kaynaklanan bütün ayrımcılıkların kesin bir şekilde yasaklanması gerektiğini savunuyoruz" - "Göçmenlerin ve mültecilerin yoksulluğunun azaltılması, ayrımcılığın ortadan kalkması, eğitimin arttırılması, silahlı çatışmaların önlenmesi, insan haklarının korunması ve desteklenmesi, ulusal ve uluslararası hukukun herkesin üzerinde uygulanması bağlamında, uluslararası işbirliğinin arttırılması çağrısı yapıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
"Ayrımcılıkların kesin bir şekilde yasaklanması gerektiğini savunuyoruz"

İSTANBUL (AA) - AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı ve Asya Ülkeleri Siyasi Partiler Birliğince düzenlenen "Göç ve Mülteciler Uluslararası Konferansı"nın sonuç bildirgesinde, ırk, renk, cinsiyet, yaş, din, siyasi görüş, milli köken, özellikler ya da diğer durumlardan kaynaklanan bütün ayrımcılıkların kesin bir şekilde yasaklanması gerektiği belirtildi.

AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı ve Asya Ülkeleri Siyasi Partiler Birliği (ICAPP) tarafından 4-6 Kasım tarihlerinde, İstanbul'da düzenlenen Göç ve Mülteciler Uluslararası Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Dünyada 65 milyon kişinin savaşlar, politik baskılar ve aşırı yoksulluk nedeniyle zorla yerlerinden edildiği belirtilen bildiride, 21 milyondan fazla mültecinin, yeniden yerleşme imkanları için mücadele ettiği, özellikle son yıllarda mültecilerin ve göçmenlerin tehlikeli sınır ve deniz geçişleri nedeniyle ölüm oranlarının arttığı ifade edildi.

Türk hükümetinin ve milletinin, 3 milyona yaklaşan mülteciye evini açmasının büyük bir sempatiyle gözlemlendiğine dikkati çekilen bildiride, aynı zamanda diğer ülkelerin de yaşadıkları zorluklara rağmen çok sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığına işaret edildi.

Bu bağlamda hiçbir ülkenin mülteci ve göçmen krizlerine sırtını dönmeyeceğine vurgu yapılan bildiride, "Hiçbir ülkenin bu tür krizlere karşı bağışıklığı yoktur ya da hiçbiri bu tür hareketleri kendi içinde çözemez. Hiçbir milliyetçi ve yabancı düşmanı gücün insanlık tarihinde yüzlerini tekrar göstermelerine yer yoktur. Aynı zamanda bütün ilgili paydaşlara mülteciler için insan haklarının desteklenmesi, barınak temin edilmesi ve yerinden edilmiş insanların yerlerine geri dönmesi için uygun atmosferin oluşturulması için çağrımızı da yapmış bulunuyoruz." ifadelerine yer verildi.

Birleşmiş Milletler Genel Konseyi Göçmenler ve Mülteciler toplantısında açıklanan "Göçmenler ve Mülteciler için New York Deklarasyonu"nun içtenlikle karşılandığı belirtilen bildiride, aynı zamanda yabancı düşmanlığına karşı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon tarafından "korkuyu umuda çevirin" sloganıyla başlatılan kampanyanın da desteklendiği kaydedildi.

Bildiride, 23-24 Mayıs 2016 tarihlerindeki Dünya İnsanlık Zirvesi'nde yapılan katkıların da büyük bir mutlulukla karşılandığı ifade edilerek, göçmenlerin ve mültecilerin yoksulluğunun azaltılması, ayrımcılığın ortadan kalkması, eğitimin arttırılması, silahlı çatışmaların önlenmesi, insan hakların korunması ve desteklenmesi, ulusal ve uluslararası hukukun herkesin üzerinde uygulanması bağlamında, uluslararası işbirliğinin artırılması çağrısı yapıldı.

- "Bütün ayrımcılıkların kesin bir şekilde yasaklanması gerekiyor"

2030 Sürdürülebilir Gelişim Ajandası'nın uygulanmasının, mülteciler ve göçmenlerin sürdürülebilir gelişimleri kapsamında yardımı olacağına işaret edilen bildiride, şunlar kaydedildi:

"Aynı zamanda birçok vak'ada nesilden nesile geçen fakru zaruret durumu bölgemizdeki en önemli zorluklardan biridir. Bu kapsamda bütün paydaşlara ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin hepsini yok edecek büyüme politikalarındaki önceliklerinde işbirliğine önem vermeleri çağrısını yaptık. Irk, renk, cinsiyet, yaş, din, siyasi görüşler, milli köken, özellikler ya da diğer durumlardan kaynaklanan bütün ayrımcılıkların kesin bir şekilde yasaklanması gerektiğini savunuyoruz. Özellikle büyük göç hareketlerine zorlanan herhangi bir dine ya da millete karşı ayrıma karşı olduğumuzu belirttik. Birçok ülkede yabancı düşmanlığı ve ırkçı tepkilerin mültecilere karşı halen devam etmesinin bizde büyük endişe oluşturduğunu söyledik. Bu bağlamda bütün yandaşlarımızdan özellikle nefret suçları, nefret söylemleri, ırkçı şiddet ile göçmenlere ve mültecilere karşı uygulanan basmakalıp davranışlar gibi her bir insanın eşitlik ve itibar değerini derinlemesine yaralayan ayrımcılıklara karşı büyük adımlar atmalarını tavsiye ettik."

Bildiride, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanı Binali Yıldırım'a da toplantıya katılımları ve destekleri dolayısıyla teşekkür edildi.

Yorumlar