Şimşek: Dünya ekonomisinin motoru ABD ve AB

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD ve Avrupa Birliği'ni (AB) dünya ekonomisinin iki önemli motoru olarak niteledi. Şimşek, “Bu sene gelişmiş ve gelişmekte olan ilkelerin katkısı ivme olarak yakın olacak. Gelişmiş ülkelerdeki toparlanma büyümeyi...

Google Haberlere Abone ol
Şimşek: Dünya ekonomisinin motoru ABD ve AB

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD ve Avrupa Birliği'ni (AB) dünya ekonomisinin iki önemli motoru olarak niteledi. Şimşek, “Bu sene gelişmiş ve gelişmekte olan ilkelerin katkısı ivme olarak yakın olacak. Gelişmiş ülkelerdeki toparlanma büyümeyi destekleyici bir nitelikte.” dedi.

Şimşek, Vergi Denetleme Kurumu’nun (VDK) merkez binasında makro ekonomik gelişmeler ile 2014 yılı Haziran ayı ve Ocak-Haziran dönemi merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerini açıkladı. "Bu sene dünya ekonomisi iki motor üzerinde ciddi bir şekilde yoluna devam edecek." diyen Şimşek, “Geçen sene gelişmiş ülkelerin dünya ekonomisine katkısı yüzde 40’ın altındaydı. Bu sene gelişmiş ve gelişmekte olan ilkelerin katkısı ivme olarak yakın olacak. Gelişmiş ülkelerdeki toparlanma büyümeyi destekleyici bir nitelikte.” ifadelerini kullandı.

Dünya ekonomisin önemli motorların bir tanesi ABD olduğuna dikkat çeken Şimşek, “Toparlanma süreci devam ediyor. İlk çeyrekte hava koşullarının bir sonucu olarak, zayıflama söz konusuydu. Ancak Şubat ayından bu yana öncü göstergelere ve istihdama ilişkin verilere baktığımız zaman ABD ekonomisinde bir iyileşme yaşanıyor. İyileşme muhtemelen yılın ikinci yarısında devam edecek. Buna bağlı olarak ABD’nin tahvil alım sürecini bitirmesini öngörüyoruz. O şekilde ancak kısa vadede faiz artışı öngörülmüyor. Artış olursa küresel ekonomi açısından bir risk.” dedi. Bakan Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“AB toparlanma olduğunu her ne kadar borç olan ülkelerde toparlanma zayıf seyretse de genele baktığımızda Türkiye olarak yılın ikinci yarısında en büyük ticaret ortağımız AB’nin ivme kazanacağını ekonomisinin daha hızlı toparlanma sürecine gireceğini öngörüyoruz. Çünkü kredi koşullarında iyileşme var.”

Gelişmekte olan ülkelere büyümenin daha ılımlı seyrettiğini aktaran Şimşek, “Bu yılın ilk çeyreğinde gelişmekte olan çoğu ekonomide büyüme oldukça yavaşladı. Özellikle dış finansal koşullardaki bozulma ve iç talep gelişmekte olan ekonomisini olumsuz etkiledi. Ancak gelişmiş ülkelerdeki toparlanma gelişmekte olan ülkelerin mallarına talebi artıracağı için yılın ikinci yarısında büyümeyi daha destekleyici bir resim öngörüyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme politikasını başlatması gelişmekte olan ülkelerdeki finansal koşulları olumlu etkileyeceğini belirtmek istiyorum.” açıklamalarında bulundu.

"KÜRESEL EKONOMİNİN EN ÖNEMLİ RİSKİ JEOPOLİTİK GERGİNLİKLER"

Şimşek, küresel ekonomiye ilişkin riskler olduğunu ve şuan en önemlisi jeopolitik gerginlikler olduğunu ifade etti. Şimşek, “Jeopolitik gerginlikler küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü belirleyici bir noktada özellikle Ukrayna, Irak Son dönemde Orta doğuda İsrail kaynaklı sorunlar söz konusu. Bunların derinleşmesi küresel ekonomi açısından bir risktir.” dedi.

Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Şimşek, “Türkiye yerel seçimlere, 17Aralık sürecine, makro ihtiyati tedbirlere parasal sıkılaştırma gibi birçok faktöre rağmen yüzde 4,3 gibi oldukça iyi bir şekilde Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde büyüdü. Son dönemde çıkan aylık verilere baktığımızda özellikle ihracatta sanayi üretimi kapasite kullanıma yönelik verilere baktığımızda büyümenin makul düzeyde devam ettiğini söyleyebiliriz. Büyüme iç ve dış talep olarak incelendiğinde daha dengeli, daha sürdürülebilir.” diye konuştu.

Türkiye ekonomisine ilişkin riskler olduğunu kaydeden Şimşek, “Özellikle Irak kaynaklı jeopolitik kaynaklı gerginlikler Türkiye’nin büyüme görünümü üzerinde aşağı yönlü baskı unsurudur. Önemli bir risktir.” şeklinde konuştu.

Petrol fiyatlarının gerilediğini ve bunun önemli bir faktör olduğunu kaydeden Şimşek, “Finansal koşulları bu tür gelişmeler etkiliyor. En önemli husus en büyük ticaret ortağımız olan AB’de toparlanma söz konusu. Irakta işler kötüye gitse dahi AB deki toparlanma bunu telefi edici etkiye sahip olacak. Türkiye ekonomisine ilişkin risklerin dengeli olduğu kanısındayız.” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ NET OLARAK 1,4 MİLYON İSTİHDAM SAĞLADI"

Bakan Şimşek, istihdam rakamları açıklandığını ifade ederek, “Nisan ayında iş gücüne katılım oranı 50,7. İş gücündeki bu artışa rağmen işsizlik oranın yüzde 9’luk seviyeye indiğini görüyoruz. Yani işgücüne katılım oranın artış var. Buna rağmen işsizlik oranı yüzde 9 gibi bir seviyeye indiğini görüyoruz. Son 12 ayda Türkiye ekonomisi net olarak 1,4 milyon istihdam artış sağlamış.” dedi.

"ENFLASYON YÜZDE 9,7 İLE ZİRVEYİ BULDU"

Şimşek, enflasyon yüzde 9,7 ile zirveyi bulduğunun bilgisini vererek, “Hazirandan itibaren yüzde 9,2’ye indi. Bir miktar daha inmesi bekleniyordu. Gıda fiyatları öngörülebilir değil, bir miktar olumsuz etkisi oldu. Türkiye’de şuan makro para politikası uygulaması var.” diye konuştu.

Bakan Şimşek, konuşmasını “2014 yılında dengede seyreden ekonomik büyüme cari açığında ciddi bir şeklide daralmasına yol açmıştır. 2013 yılı sonunda cari açık 65,1 milyar dolardı. Son açıklanan Mayıs ayı itibariyle 52,6 milyar dolara geriledi. Bu bizim orta vadede öngördüğümüz. 55,5 milyar dolarlık açığın oldukça altında. Türkiye ekonomisine baktığımızda yüzde 4 olan büyüme hedefimizin gerçekleşebilir olduğunu, cari açıkta bir daralma olduğunu açık ve net olarak göreceksiniz. Türkiye çok güçlü istihdam oluşturan aynı zamanda diğer dengeleri iyileştiren bir süreçte. Borç dinamiklerin iyileşme söz konusu olacak. Türkiye ekonomisinin büyük resmine baktığınız zaman aslında resim etrafımızda olup bitenleri dikkate alırsanız oldukça iyi bir seyir içinde.” diyerek tamamladı.

CİHAN

Yorumlar