Şehir hastaneleri Ankara’da gayrimenkul fiyatlarını artırdı

Kamu özel ortaklığı modelinde yaklaşık 60 bin yatağa ulaşacak olan şehir hastaneleri, gayrimenkul sektörüne de ivme kazandırdı. Kayseri, Manisa, Konya’da olduğu gibi Ankara’da da şehir hastanelerinin yapılacağı bölgelerde emlak fiyatlarında ciddi artışlar meydana geldi.

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Sovereign Wealth Fund Institute (SWF) ile birlikte Türkiye’de ilk defa 30 ülkeden Ulusal Varlık Fonları yöneticileri, emeklilik fonları ve özel fon yöneticilerinin katıldığı ‘Türkiye Yatırım Zirvesi düzenledi. Zirvenin panelistlerinden olan YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, Türkiye’nin ilk şehir hastanesinin yatırımcısı olarak Kamu Özel Ortaklığı projelerinin başta gayrimenkul olmak üzere pek çok sektöre ivme kazandırdığını belirtti. Kayseri ve Ankara’dan örnek veren Arslan, kamunun tecrübesi özel sektörün dinamizmi ile yapılacak olan bu projelerin, yatırımların bulundukları konum itibariyle şimdiden konut ve karma kullanım projelerine büyük bir ivme kazandırdığını söyledi. Mevcut hastanelerin konum itibariyle şehirlerin en kupon bölgelerinde olduğunu da belirten Arslan, şehir hastanelerinin yapımıyla taşınacak hastanelerin bölgelerinde de ciddi bir gayrimenkul yatırım fırsatı doğduğuna dikkat çekti.

YAKIN ZAMANDA ‘EMLAK BALONU’ RİSKİ YOK

Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını PPP projeleri ve gayrimenkul sektörü çerçevesinde değerlendiren Arslan şunları söyledi: "Konut kredilerinin Mart 2014 itibariyle toplam krediler içerisindeki payı yüzde 10 civarında. Kredilerin takibe dönüşüm oranı Aralık 2012’de yüzde 2,9, Aralık 2013’te yüzde 2,7 ve Mart 2014 itibariyle yüzde 2,8 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin konut kredi stoku 100 milyar lira, yani yaklaşık 50 milyar dolar seviyesinde. Bu da GSYH’sinin yüzde 5 -6’sına denk geliyor. ABD’de balon oluştuğunda bu oran yüzde 100’ü geçmişti. Türkiye’de yakın zamanda gayrimenkul kaynaklı 'emlak balonu' riskinden bahsedemeyiz. Makro-ekonomik dengelere dikkat edildikten sonra, ekonomi genelinde sağlam bir zeminde yürüdükten sonra gayrimenkul piyasasından korkmamak lazım."

YABANCI YATIRIMCI İÇİN TÜRKİYE DOĞRU ÜLKE

Yabancı yatırımcılar için ilk üç parametrenin; doğru ülke, doğru zaman, doğru lokal partner olduğunu hatırlatan Arslan, doğru ülke için hukuki altyapı, teknik altyapı ve mali altyapıya bakıldığında yabancı yatırımcı için Türkiye’nin 'doğru ülke' olduğunu vurguladı. Hüseyin Arslan, "Şu anda Türkiye’deki bankalar dünyadaki bankalardan çok daha iyi durumdalar. Çünkü sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15.7, bu çok büyük bir ortalama. Likit anlamında da bir sorun yok, BDDK çok ciddi denetim sağlıyor. Bu kriterler göz önüne alındığında Türkiye kesinlikle doğru ülke olarak ortaya çıkıyor." dedi.

Zirve’de Türkiye’nin toplam büyüklükleri 7 trilyon dolar gibi bir rakama ulaşan ulusal varlık fonlarının önemli temsilcilerini ilk kez ağırladığına değinen Başbakanlık Yatırım Ajansı ve WAIPA Başkanı İlker Aycı da Türkiye’de yatırımların finansmanının çeşitlendirilmesi açısından toplantının son derece önemli olduğunu söyledi. Dünyada toplam 1,5 trilyon dolar civarında olan doğrudan yatırım pastasının içerisinde 200 milyar dolar doğrudan yatırımın Zirve’ye katılan fonlar tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çeken Aycı, "Bu açıdan, fiziki anlamda gelip ülkemizi yerinde görmeleri, incelemeleri, katılımcıların net bir Türkiye fotoğrafı almalarını sağlayacak." şeklinde konuştu. CİHAN