Özdilek: Astsubaylık sınavını kazanamadım, babamın evini satıp havlucu açtım

Özdilek Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, ticaret hayatına hem okuyarak, hem de çalışarak devam ettiğini belirterek, "Hayatımın dönüm noktası 17 yaşında astsubaylık sınavını kazanamamak oldu.

Google Haberlere Abone ol
Özdilek: Astsubaylık sınavını kazanamadım, babamın evini satıp havlucu açtım

Özdilek Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, ticaret hayatına hem okuyarak, hem de çalışarak devam ettiğini belirterek, "Hayatımın dönüm noktası 17 yaşında astsubaylık sınavını kazanamamak oldu. Baba evini satarak Ulu Camii ve Orhan Camii arasındaki 30 metrekarelik havlu mağazasında ticarete başladım." dedi.

Bursa Kent Konseyi (BKK) Gençlik Meclisi tarafından bu yıl ‘Girişimcilik’ temasıyla düzenlenen ‘3. İşini Şansa Bırakma Zirvesi’, Hüseyin Özdilek, Hüseyin Durmaz, Ali İhsan Yeşilova ve Müjdat Sezer gibi iş dünyasının duayenlerini gençlerle buluşturdu. Ticaret hayatına hem okuyarak, hem de çalışarak devam ettiğini, 17 yaşında baba evini satarak Ulu Camii ve Orhan Camii arasındaki 30 metrekarelik havlu mağazasında ticarete başladığını anlatan Hüseyin Özdilek, hayatının dönüm noktasını girdiği astsubaylık sınavını kazanamaması olarak gösterdi. Yılda 80 milyon TL devlete vergi ödediğini belirten Özdilek, "5 bin 500 kişi istihdam ediyor. Bu sene inşallah İstanbul’da yapacağımız alışveriş merkezi, otel ve iş merkeziyle beraber bin kişiyi daha istihdam edeceğiz. Özdilek her sene vergi sıralamasında ikinci veya üçüncü sırada bulunuyor. Geçen yıl ki cirosu 1 milyar 25 milyon liradır. Şirkette akrabam yok denecek kadar azdır. İnsan kaynakları birimi işe alımlara bakıyor." dedi.

"AİLENİZDEN KALAN PARA SİZİ ŞIMARTMASIN"

Gençlere iş hayatı hakkında tavsiyelerde de bulunan Özdilek, bir işyerinin hayatını idame ettirebilmesi için verimli çalışması, işe göre adam alması gerektiğini vurguladı. Gençlerin gelişmiş ülkeleri iyi incelemesini isteyen Özdilek, şunları kaydetti: "En önemli hadise, insan kaynağıdır. Verimli insan çalışması da bilgi toplumuyla olur. Doğru bilgilerle doğru yönlendirilmeliyiz. Ne idim, ne oldum, ne olacağım demesini aklınızdan çıkarmayın. Ailenizden kalan paralar sizleri şımartmasın. Paraya sahip olmak önemli değil, o parayı sevk ve idare edebilmek önemlidir. Yaz tatillerinde işin ne olduğuna bakmadan pratiğinizi artırın. Fiziki olarak çalışmasını bilmeyen gençlerin, masa başında yöneticilik yapması mümkün değildir. Çıraklığı yapan kişi yarın yanında çalıştıracağı kişilerin ruh hallerini daha iyi anlar. Birlikte çalıştığınız personele kendinizi iyi anlatmalı ve güvenlerini kazanmalısınız."

YEŞİLOVA: AVUKAT OLACAKTIM, BABAM BENİ ÇIRAK VERDİ

Yeşilova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Yeşilova ise 'işini sansa bırakma' sloganını çok beğendiğini dile getirdi. Hayat hikayesini ve ticarete girme sürecini anlatan Yeşilova, avukat omayı istemesine karşın babasının kendisini Gazcılar Caddesi’ndeki bir alüminyum profil satan dükkana götürerek işe başlattığını ifade etti. Yeşilova, daha sonra bu işi sevdiğini, 1976 yılında ustasının 200 bin liralık dükkanı kendisine 100 bin lira karşılığında devretmesiyle ticarete girdiğini söyledi. Şansla gelenin şansızlıkla gideceğini aktaran Yeşilova, Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ancak ar-ge, inovasyon ve girişimci ruhuyla ulaşabileceğini söyledi. Gençlerin çok çalışıp, dürüst olmalarını ve en az bir yabancı dil bilmelerini öneren Yeşilova, şöyle devam etti: "Çok sanlı bir nesilsiniz. Bizlerin kıt imkanları ve hayalleri vardı. Türkiye son 30-40 yılda .hm hızlı gelişti. Sahip olduğunuz değerlerin kıymetini bilin. Kendinizi çok iyi tanıyın. Hayallerinizi ve geleceğinizi bunun üzerine inşa edin. Kendinize güvenin. Hayal gücünüzü kuvvetli tutun. Hayallerinizi de hayata geçirmeye çalışın. Başarılı ve saygın insanlardan örnek alın. Onlardan her konuda yardım isteyin. Sosyal girişimci olun. Sadece çalışmak, iş hayatında başarılı olmak yetmez. Aynı noktaya bakma şansınız olmasa da aynı yöne bakan arkadaşlarınız olsun."

DURMAZ: PARANIN BÜYÜSÜNE KANMAYIN

Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz da, gençlerin birkaç dil bilmesini, bunu yanında geçim dilini de öğrenmeleri gerektiğini belirtti. Başta ekibe güven duymak gerektiğini anlatan Durmaz, insanın aldatılma duygusuyla yaşayamayacağını, denetlemenin de yapılması gerektiğini dile getirdi. 2008 yılındaki krizde işlerinin 100 birimden 35 birime düştüğünü vurgulayan Durmaz, "O dönemde 1200 çalışınız vardı. Kimseyi işten çıkartmak istemedik. O arada Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İpekböceği tramvayı için bir gönüllü arıyordu. Bizim de işimiz yoktu. Yatırım yaparak üstesinden geliriz diyerek talip olduk. Meğer bizler işe en zorundan başlamışız. Sıkıntı çekmeden elbette hiç birşey olmaz. Şimdi Bursa’da araçlarımız yürüyor. Hatta geçen Çarşamba günü İzmir’de 38 araç alım ihalesi vardı. Onu da çok şükür biz aldık. Önümüzdeki 31 Mart’ta Kayseri’de, Nisan ayının 10’unda da Düsseldorf’ta bir ihale var. Hem memleketimize, hem insanımıza faydalı olmalıyız. Çünkü sanayicimizin, esnafımızın gençlere iş bulması gerekir. Ben çalışmaya varım." dedi.

Girişimci olurken birikimlerin iyi etüt yaparak harcanmasını tavsiye eden Durmaz, sosyal sorumluluk çalışmalarında da yer almanın önemine dikkat çekti. Gençlerin paranın büyüsüne kanmamasını isteyen Durmaz, paranın sadece aracı olarak kabul edilmesini istedi. Hastavuk Yönetim Kurulu üyesi Müjdat Sezer de her işte olduğu gibi gıda sanayinin de bilimsel sektör olduğunu dile getirdi. Gıda sektörü hakkında katılımcılara bilgi veren Sezer, Türkiye’deki en büyük 100 şirketin 9 tanesinin tavukçuluk şirketi olduğunu hatırlattı. Buna karşın en son tercih edilen sektörlerden biri olduklarını aktaran Şener, "Herkes kendi firmasına sahip olmak zorunda değil. Günümüzde birçok büyük firmanın yöneticisi, patronlarından fazla gelir elde ediyor. Kendi işinizi yapmak güzeldir, ancak iyi şirketlerde iyi yönetici olmakta keyiflidir. Hayatta her zaman çalışmalı ve dürüst olmalıyız. İşimizi mümkün olduğu kadar şansa bırakmamalıyız." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar