‘Kentsel dönüşümde özel sektör aktif değil‘ şikayeti
Kentsel Dönüşüm Derneği (KENTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı, kentsel dönüşümde özel sektörün yeterince aktif olamadığından şikayet etti.
Kentsel Dönüşüm Derneği (KENTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Rıza
Hüseyin Erkanlı, kentsel dönüşümde özel sektörün yeterince aktif
olamadığından şikayet etti. Bu nedenle emsal karmaşasına çare
bulunmasını talep etti.
Erkanlı, özel sektörün dönüşümde değer artışı ya da bir miktar
emsal artışı yöntemi ile kar etmesi gerektiğini de vurguladı.
Erkanlı, “Kat ve arsa malikleri elinde bulunan imkânın ne olduğunu
iyi bilmeli. Elbette bu dönemde bir rant oluşacak. Şükürler olsun
İstanbul kendi rantını oluşturuyor ve kendi kaynağını
yaratabiliyor. Önemli olan bu rantın kat ve hak malikleri ile
hakkaniyete uygun paylaşımıdır. Yine bu rantın şehrin dokusunu
tahrip etmeyecek şekilde kontrol altına alınmasıdır.” dedi.
Erkanlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı da olan Rıza Hüseyin Erkanlı,
kentsel dönüşümün emsal artışıyla sınırlı olmadığına da işaret
ederken, “Gereğinden fazla yoğunluk vererek şehri öldürmek değil
anlattığım. Kentsel dönüşüm mekânsal, ekonomik, toplumsal yönleri
olan çok yanlı bir şey olup marka şehirler için ciddi bir
olanaktır.” ifadelerini kullandı.
Erkanlı şöyle devam etti:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kendi ilan ettiği alanlar
dışında, kat malikleri ve yatırımcılar da bu tip alanları
oluşturmaktadır. Bakanlığa riskli alan başvurusu yapabilmektedir.
Bu durumda Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmekte ve
emsal çalışmaları bu safhadan sonra başlamaktadır. İşte tıkanma bu
noktada oluşmaktadır. Bir sitenin bu şekilde dönüşüm yapması için
site yönetimi muhtelif yatırımcı müteahhit firmalardan teklif
almaktadır. Müteahhit firmalar kendi anlayışlarına göre emsal
tekliflerinde bulunmaktadır. Kimi firmalar bir alana 2, kimileri
2,5, kimileri 3 ve kimi ciddi olmayan firmalar bu emsalleri aşan
bir emsal de teklif edebilmektedirler. Bu safhalar hem kat
maliklerini hem de ciddi müteahhit gayrimekul şirketlerini güç
durumda bırakmakta, zaman kayıpları ve belirsizliklere neden
olmaktadır.”
İnşaat firmalarının dönüşüme girmede tereddüt ettiğini anlatan
Erkanlı, kat maliklerinin de yer yer istismarcı firmaların kurbanı
olduğundan yakındı. Erkanlı “Nihayetinde hem ciddi müteahhit
firmalar hem de kat malikleri safhayı ilerletememektedir.”
dedi.
Erkanlı, sorunları ve tıkanıklığı aşma adına da şu önerilerde
bulundu:
“Acil olarak üst ölçekli master planlar yapılarak bölgesel yoğunluk
ve emsaller netleştirilmelidir. Bir site dönüşecekse, riskli alan
oluşacaksa örneğin emsalinin 2,5 olduğunu hem yatırımcı hem kat
maliki bilmeli ve teklifleri buna göre oluşturulmalı ve sadece
müteahhitin yeterliliğine, yapılacak projenin tasarım ve kalitesine
kafa yormalıdır.
Bu tip çalışmalar kimi belediyelerde uygulanmakta parsel birleşmesi
sonucu ekstra imar hakları verilmekte ve dönüşümün önü
açılmaktadır. Ancak bu uygulama şehir ölçeğinde süratli bir şekilde
tamamlanmalıdır.
Aynı anda master planlarla kentsel dönüşümle nasıl bir şehir
oluşturmaya niyetlendiğimizi, dönüşüm süreci sonucunda oluşacak
şehrin 20 sene sonraki halini görerek yatırımcılar ve hak malikleri
yönlendirilmelidir.
Eğer bu yapılmazsa belli bir süre sonra dönüşüm süreçleri tıkanır,
beton demir olarak sağlam binaların olduğu ama yoğunluğun arttığı,
yeşil alanların daraldığı üst üste binmiş ve değer yitirmiş bir
şehirle karşılaşabiliriz.”
CİHAN
Yorumlar