BBP lideri Destici: Operasyonu yapan polis değil, savcı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili polisi eleştirenlerle karşı çıktı.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı yolsuzluk ve rüşvet
operasyonuyla ilgili polisi eleştirenlerle karşı çıktı. Destici,
“Yolsuzluk operasyonunu yapan savcılardır, polis savcının
talimatıyla çalışır. Hüküm vermeden konuşmak doğru değil ancak
doğru ise bu yargımızın bağımsız olduğunu gösterir.” dedi.
BBP Lideri Destici, söz konusu operasyonla ilgili Cihan’a yaptığı
açıklamada, her şeyin siyasallaştırılmasından dert yandı. Mustafa
Destici, “Şuna katılmıyorum her hadisede siyasallaştırılıyor, sanki
belli bir grubun hükümete karşı bir operasyonuymuş gibi bunun
arkasına sığınmanın da doğru olmadığına inanıyorum. Burada bu
operasyonun millet adına görev yapan Türkiye Cumhuriyet
Savcılarıdır polis nihayetinde savcının emrindedir. Ve savcı ne
derse polis onu yapar ve nihayetinde polis sadece savcının
talimatını yerine getirir kararı adalet yerine verir. Bugünkü göz
altıları yapan polis değil bunu savcıların talimatıyla gerçekleşen
şeylerdir. Bunlar da millet adına görev yapıyor. Yargının
siyasallaşmaması lazım bugünkü operasyonda bir nevi yargının
bağımsız olduğunu gösteriyor demek ki cesur savcılarımız var ki
hükümetin birinci dereceden akrabalarının olduğu bir operasyonu
gerçekleştirebiliyor.” diye konuştu.
Dava sonuçlanmadan peşin hüküm konuşmanın doğru olmadığını belirten
Destici, Türkiye’de üst yönetiminin ve yakınlarının mal varlığının
şeffaf olması gerektiğini vurguladı. ‘Nerden buldun’ yasasının
titizlikle işletilmesi gerektiğine dikkat çeken Destici, “Devletin
şeffaflaşması gerekiyor ama aksine daha da kapanıyor. Daha da
gizliliği ön plana alıyor. Denetimden kaçıyor, Sayıştay raporlarını
istemiyor, Sayıştay ile ilgili düzenlemeler yapıyor, teftiş
kurulunu etkisizleştiriyor, bazı kurumlardaki ihaleleri kamu
ihaleleri denetimi dışına çıkarıyor.” ifadelerini kullandı.
Bir takım işlerin gizlenmesi nedeniyle toplumda ‘Minareye Kılıf’
gibi bir algının oluştuğunu vurgulayan BBP Genel Başkanı Destici,
‘Devlet Sırrı’ yasa tasarısını da şöyle eleştirdi:
“Her devletin sırları olabilir, adı üstünde devlet sırrıdır hükümet
sırrı değil. Cumhurbaşkanı bilmeli, başbakan bilmeli, başbakan
müsteşarının bilmesi gerekir, hangi birim ilgiliyse bunu bilmeli,
anayasa mahkemesi başkanı bilmeli. Devlet sırlarının da çok üst
kurumlar tarafından denetlenmesi gibi mecburiyetler vardır. Devlet
sırrı da bir yere kadar sırdır, milletten kaçırılacak bir şey
değildir ve belli bir zaman sonra açıklanması gerekir. Geçmişte
kimin ne yaptığını millet bilmeli ve ölmeden bu yaptığının cezasını
çekeceğini de bilmeli.”
"FİŞLEMELER MİLLİEĞİTİM BAKANLIĞININ YÜZ KARASI"
Her türlü fişlemenin karşısında olduğunu vurgulayan Destici,
“Fişlemelere kökten karşıyız. Kime yapıldıysa buna bakmadan karşı
çıkıyoruz. 28 Şubat'ta da karşıydık, bugün de karşıyız. Askeri
vesayetlerin olduğu dönemlerde bunu anlayabilir toplum; çünkü
onlara yakışır. Ama millete demokrasi getireceğim diyen bir
iktidarın bu tür fişleme içinde olması hangi hükümet olursa olsun
kabul edilemez. Bunun bir de Milli Eğitim Bakanlığı’nda olması
bakanlığın yüz karasıdır.” ifadelerini kullandı.
Fişleyenleri ortaya çıkarmanın vatandaşın hukukunu savunmak
olduğunu belirten Destici, fişleyenleri kimin ortaya çıkardığına
değil, fişlemeyi yapanla mücadele edilmesi gerektiğini anlattı.
CİHAN
Yorumlar