Ramazan’a üç hafızla giren Boşnak aile

Bosna-Hersek’in Visoko şehri yakınlarındaki bir köyde bu Ramazan farklı bir heyecan var. Kolaşiçi köyündeki Begiç ailesi bu yıl üçüncü hafızına kavuştu. Ablaları Adha ve Amina’nın izinden giden 21 yaşındaki Faris, hafızlık sınavını...

Google Haberlere Abone ol
Ramazan’a üç hafızla giren Boşnak aile

Bosna-Hersek’in Visoko şehri yakınlarındaki bir köyde bu Ramazan farklı bir heyecan var. Kolaşiçi köyündeki Begiç ailesi bu yıl üçüncü hafızına kavuştu. Ablaları Adha ve Amina’nın izinden giden 21 yaşındaki Faris, hafızlık sınavını vererek ailesi için tevazu içinde gurur ve şükür vesilesi oldu.

Saraybosna'da imam-hatip lisesi ayarındaki Gazi-Hüsrev Bey Medresesi’nden mezun olan Faris Begiç, Visoko şehrine bağlı bir köyde imamlık yapıyor. Kur’an’ı 4 yılda hıfz eden genç imam, hafızlığını Ramazan’dan bir hafta önce tamamladı.

Hafızlığa ablalarını teşvikiyle lise ikinci sınıfta başladığını ifade eden Faris, bu süre içinde sosyal hayatını da ihmal etmediğini, arkadaşlarıyla gezip futbol oynadığını belirtiyor. Faris, "İnsanları genç hafızların hiç vakti olmadığını ve normal insanlar gibi hayatlarını yaşayamadıklarını söylüyor. Ben de, hafız olmadan önce böyle düşünüyordum, ama bunun doğru olmadığını gördüm." diyor.

"MÜSLÜMANLAR KUR’AN’A YÜZEYSEL YAKLAŞIYOR"

Müslümanlarının büyük çoğunluğunun Kur’an-ı Kerim’i sadece yüzünden okumakla yetindiğini fakat Allah’ın ayetlerini anlayıp hayatlarını ona göre şekillendirmeye önem vermediğinden yakınan Faris, “Bunun sorumluluğu sadece imamlara düşmüyor. İnsanların da daha iyi olmak için biraz çaba göstermeleri lazım.” şeklinde konuşuyor.

Bosna’da son dönemde çok sayıda insanın hafız olduğunu belirten Faris, “Bu hafızların birçoğu çok genç. Bizim hıfz komisyonunu hiç boş kalmıyor. Bazen 15 gün içinde 3-4 hafız adayı sınava giriyor.” diyor. Komisyonda günde 2 cüz ezber alınıyor.

KUR’AN’A HÜRMETİN ÜÇ MEYVESİ

Faris'in hafize ablası Adha Begiç Saraybosna İlahiyat Fakültesi’nde üçüncü sınıfta okuyor. Ailenin ilk hafızı büyük abla Amina Begiç ise 2008’de bu şerefe erişmiş. Eğitiminin ardından Mısır’a gelin giden Amina, kardeşinin hıfz duası için Bosna’ya gelmiş. Aynı zamanda Saraybosna Üniversitesi’nde İslami bankacılık üzerine master yapıyor.

Amina, “Anne ve babamız hafız değil ama küçük yaşlarımızdan beri bize Kur'an kurslarına gönderdiler ve onlara karşı çok saygılı olmamızı öğrettiler Ben küçükken, annemizin dedelerimizin önünde Kur'an okuduğunu hatırlıyorum. Ben de annem gibi okumak istiyordum. Kur'an’a karşı içimde büyük bir sevgi doğdu ve imam-hatip lisesinde iki yıl içinde başarılı bir şekilde hıfzı tamamladım." diyor.

“O KADAR İNSANA BİR FATİHA YETER Mİ?”

Annesinin, ölen akrabaları için Fatiha okuduğunu hatırlayan küçük Amina, annesine “O kadar insan bir Fatiha’yı nasıl paylaşacak?” diye sormuş. Amina, hafızlık arzusunun kalbine bir tohum olarak o günlerde atıldığını söylüyor.

Şeytan’ın hayırlı işlere mani olduğuna da dikkat çeken Amina, hafız adaylarına, yorulsalar dahi bu sürece ara vermemelerini tavsiye ediyor. Kur’an okumanın huzur ve ruhun dinlenmesine vesile olduğunu da belirten Amina, “Ben Kur'an okumadığımda eksiklik hissediyordum. Her gün bir cüz okuyamıyorsanız da birkaç sayfa, hatta birkaç ayetle de olsa Kur’an’la bağınızı eksik etmeyin.” diyor.

İslam dünyasındaki çatışmaları da Kur’an ve Sünnet’ten ayrı düşmeye bağlayan Amina, şunları söylüyor: “Dinimizden sadece işimize gelen hükümleri alıyoruz. Kur'an ve Sünnet’i bir bütün olarak almak gerekiyor. Kur'an'ın mesajları evrenseldir ve tüm zamanlar içindir 'La ilahe illallah' diyen bütün Müslümanları kardeş görmemiz lazım, onların kanlarını dökmek haramdır. Bugün maalesef, bazıları diğerlerine saldırarak Cennet biletini alacaklarını düşünüyor.”

ANNE-BABALARI BAHTİYAR

Hafızların babası Şefko Begiç, çocuklarıyla gurur duyduğunu ve çok bahtiyar olduğunu belirtiyor.

Şefko Begiç, “Ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem. Allah'tan herkese, bize verdiği mutluluk ve şerefi nasip etmesini dilerim. Ben hafız değilim, bunun için şimdi biraz geç ama çocuklarımın bunu başarması beni çok mutlu etti. Önemli olan çocukların zamanda dini veya dünyevi ilimlere yönlendirilmesidir. Büyüdükleri zaman bunun için geç oluyor.” ifadelerini kullanıyor.

Hafızların annesi Raşida Hanım ise af ve mağfiret ayı Ramazan’a üç hafızın annesi olarak girmekten büyük şeref duyduğunu belirterek, “Bu ancak ve ancak Allah'ın büyük bir lütfudur.” diyor. CİHAN

Yorumlar