Osman Can: Türkiye’de zaten erkler ayrılığı yoktu
AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Osman Can, Türkiye Cumhuriyeti’nde güçler ayrılığının hiç olmadığını söyledi.
AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Osman Can, Türkiye
Cumhuriyeti’nde güçler ayrılığının hiç olmadığını söyledi.
Berlin’de önceki gün Friedrich-Ebert Vakfı’nın Türkiye Ekonomik ve
Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) işbirliğiyle düzenlediği “Yerel
Seçimlerden Sonra Türkiye” konulu panelde konuşan Can, 17 Aralık
sürecinde AKP’nin erkler ayrılığını kaldırdığı yönündeki itirazlara
yönelik Türkiye’de erkler ayrılığının zaten mevcut olmadığını
savundu.
Can, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu ile ilgili olarak Hizmet
hareketinin kurumlar üzerinden iktidara yürümeye çalıştığını da
iddia etti.
Friedrich-Ebert Vakfı’nda düzenlenen programın bir diğer konuğu
olan Zaman köşe yazarı Etyen Mahçupyan, AKP’nin bu seçimde yüzde 48
oy alması gibi yüzde 40'a düşmesinin de mümkün olduğunu
söyledi.
Oyların yüzde 48'e çıkmamasını yolsuzluk iddialarına, HSYK yasası
gibi yargıya müdahale girişimlerine ve başbakanın üslubuna bağlayan
Mahçupyan, oyların yüzde 40a inmemesini ise Başbakan Erdoğan’ın
halkın nabzını tutabilmesine, muhalefetin geleceğe dair hiçbir
vizyonunun olmamasına ve 17 Aralık sürecinin halkta bir darbe
girişimi olarak algılanmasına bağladı.
Mahçupyan, halkın yolsuzluğu gördüğünü, ancak 17 Aralığı darbe
olarak gördüğü içi kendisinde daha az tehlikeli olanı seçtiğini
ileri sürdü. Mahçupyan, AKP’nin de döneminde kazandıklarını
kaybetmeme dürtüsü ile hareket ettiğini söyledi.
TÜRKİYE’DE MUHALEFET SİYASET ÜRETMİYOR
Mahçupyan, AKP’nin bu sene ve önümüzdeki seneki üç seçimi alması
halinde sonraki iki seçimi de alacağını da iddia etti ve AKP’yi
sandıkta yenmek isteyen muhalefet partilerinin toplumu daha iyi
tanıması ve siyaseti onlardan daha iyi yapması gerektiğini söyledi.
Mahçupyan ayrıca 17 Aralık sonrasındaki süreçte ahlak ile din ve
ahlak ile siyaset arasındaki mesafenin neredeyse koptuğuna dikkat
çekti ve bu sürecin AKP ve Hizmet tabanını giderek İslamiyet’ten
uzaklaştırdığını savundu.
Programın bir diğer konuğu CHP’den Gürsel Onanç Erdoğan’ın
söylemleri ile kendi tabanını arkasında toplayarak topluma zarar
verdiğini söylerken, BDP’den Meral Danış Beştaş 17 Aralık sürecinin
iktidarı hukuktan uzaklaştırdığını söyledi. Beştaş, AKP’nin bu
kadar oy almasının arkasındaki sebebin muhalefetin statükocu
olmasından kaynaklandığını belirtti.
SPD’Lİ MİLLETVEKİLİNDEN CHP’YE ÖNERİLER
Yapı Kredi Bankası ekonomisti Cevdet Akçay da Türkiye’de muhalefet
değil, karşıtlık olduğunu, AKP ve iki yıldır da BDP dışında diğer
partilerin siyaset üretmediğini söyledi. Türkiye’de orta sınıfın 10
yaşında olduğunu söyleyen Akçay, AKP’nin de bu kesimin desteğine
sahip olduğunu kaydetti.
SPD’li milletvekili Dietmar Nieten ise Başbakan Erdoğan’ın çok
duygusal tepkiler verdiğini ve bunun Türkiye gibi bir ülkenin
başbakanına yakışmadığını söyledi. Türkiye’de gerek iktidar,
gerekse muhalefette reform ihtiyacı olduğunu söyleyen Nieten,
CHP’den başörtüsü ile sorunları olmadığı yönünde mesaj vermeyi ve
adaylarının da bölgelerin belirlemesine izin vermesini istedi.
Yine SPD’den Cansel Kızıltepe ise Türkiye’de çok fazla komplo
teorileri üretildiğini söyledi. Kızıltepe, bir ülkenin
zenginliğinin artmasının bundan herkesin pay alması anlamına
gelmediğini de sözlerine ekledi. CİHAN
Yorumlar