Mangal başında Türkçe keyfi

Brezilya'nın Rio de Janeiro şehrindeki bazı devlet okulları, çift dilli eğitim modeline geçti. Bu okullarda İngilizce'ye alternatif olarak Çince ve İspanyolca'nın yanı sıra Türkçe dersleri veriliyor. Turizm bölümünde okuyan öğrencilerin...

Google Haberlere Abone ol
Mangal başında Türkçe keyfi

Brezilya'nın Rio de Janeiro şehrindeki bazı devlet okulları, çift dilli eğitim modeline geçti. Bu okullarda İngilizce'ye alternatif olarak Çince ve İspanyolca'nın yanı sıra Türkçe dersleri veriliyor. Turizm bölümünde okuyan öğrencilerin ise Türkçe'ye yoğun bir ilgisi var. Bu ilgi öğretmenlerin düzenlediği kültürel etkinliklerle ayrı bir boyuta taşınıyor. Zira öğrenciler bu sayede Türkçe'yi hem daha hızlı hem de kültürel öğeleriyle birlikte öğreniyorlar.

Çift dilli eğitim projesi, Brezilyalı çılgın bir eğitimcinin fikri. Projenin esası, İngilizce'nin artık yabancı dil olarak görülmediği günümüzde, devlet okullarında okuyan ve maddi imkanlardan yoksun öğrencilere farklı dillerle tanışma imkanı sunmak. Devlet okullarının kapısını özel sektör ve kültür vakıflarına açan Rio eğitim sekreteri, projesini ülkede bulunan yabancı misyon şeflerine tanıtıp desteklerini talep etmiş. Projeye, ilk yılında 4 ülke katkıda bulunmayı kabul etmiş: ABD, Çin, İspanya ve Türkiye.

Amerikan Büyükelçiliği, geniş bir kadro desteği sunarak ortak bir okul açmayı teklif edip bu yolda ilerlemiş. Diğer okullarda Çince derslerini Konfüçyus Vakfı, İspanyolca'yı da bu ülkenin konsolosluğu tarafından görevlendirilen öğretmenler veriyor. Türkçe öğretimini ise ülkede eğitim gönüllüleri tarafından kurulan Türkiye Brezilya Kültür Merkezi üstlenmiş. Birinci yılın sonunda seçmeli ders olarak okutulan bu yabancı dillerden Çince ve İspanyolca'ya olan ilgi azalmış. Türkçe öğrencileri ise eğitim yılının sonuna yaklaşırken öğretmenlerin düzenlediği mangal partisinde tam kadro bir araya geldiler.

Çuvalda koşma ve yoğurt yeme yarışından önce Türk işi kebapların tadına bakan öğrencilerin mangal başında yaptıkları sohbetlere şahit olduk. Türkiye'nin varlığından bir önceki yıl ülkede yayınlanan ve çekimleri Kapadokya'da yapılan yerli dizi aracılığıyla haberdar olmuşlar. Dersler başlayana kadar onlar için Türkiye, peribacaları ve renkli balonlardan ibaretmiş. Grubun en parlak öğrencilerinden biri olan Stefan Picciani Lima, programın sonunda yapılan Türkiye hakkındaki mini bilgi yarışmasının galibi oluyor. 'Neden Türkçe öğreniyorsun?' sorusuna ise bir yıllık Türkçesiyle şöyle cevap veriyor: 'Ben gitmek istiyor Türkiye'.

Heloisa ve Ana Maria hanımlar ise, programa Türkçe'nin öğretildiği okullardan gelen iki yönetici. Yaklaşan Dünya Kupası'nın onlar için şehirden kaçış ve tatil anlamına geldiğini anlattıkları sohbetimizde Türkçe'nin diğer diller arasında bir adım öne çıktığını ve bu başarıyı öğretmenlerin gayretlerine borçlu olduklarını söylediler.

İki okul ve üç sınıfta yüze yakın öğrenciye Türkçe dersi verildiğini söyleyen Türkçe öğretmeni Fatih Taşkın, bu vesileyle birlikte yaşadıkları halkla etkili bir iletişim kurduklarını ifade ediyor. Brezilya'da üniversite öğrenimi gören diğer genç öğretmenlerden biri olan Aykut Erenkaya ise ders dışı etkinlikler sayesinde öğrencilerin Türkiye'ye olan ilgilerinin ve öğrenme motivasyonlarının arttığını ifade ediyor.

Gazeteci olarak davet edildiğimiz sofradan ayrılırken bu tablo, Türkiye'de bir gruba getirilen yasaklar nedeniyle bu günlerde kiralayacak salon bulmakta zorlanan Türkçe Olimpiyatları'nın arkasında yatan emeği gösteren küçük bir detay olarak hafızalarımıza işleniyor. CİHAN

Yorumlar