Erken doğum, kalıcı hasara yol açabilir
Erken doğum, günümüz teknolojisinde de büyük bir sorun. Bu süreci hastanelerde yeni metotlar ile atlatmaya çalışan doktorlar, bebeklerin stressiz bir ortam içerisinde olmalarını çok önemli buluyor.
Erken doğum, günümüz teknolojisinde de büyük bir sorun. Bu
süreci hastanelerde yeni metotlar ile atlatmaya çalışan doktorlar,
bebeklerin stressiz bir ortam içerisinde olmalarını çok önemli
buluyor. Anne-babaların bu ortamı evlerinde sağlamaları da
önemli.
Erken doğum sonrasında en az bir hafta kadar gözetim altında
tutulan bebekler, bu süreç içerisinde bir çok risk atlatıyor. Erken
doğan bebeklerin zayıf olmaları, özellikle hamileliğin 30.
haftasından önce doğan bebeklerde bir kilonun altında bir ağırlıkta
dünyaya gelmeleri büyük riskleri beraberinde getiriyor.
2011 yılında dünyaya gelen bebeklerin yüzde 9’u vaktinden önce
doğmuş. Bu da senede yaklaşık 60 bin kadar çocuğun erken doğduğunu
ortaya koyuyor.
Bebeklerin hayatta kalmaları sağlansa dahi süreç esnasında yetersiz
aletler veya personel eksikliği yüzünden kalıcı hasarların oluşması
tam olarak engellenemeyebiliyor.
Sorunlardan biri yavaş gelişim. Çocuğun ömrü boyunca süren gelişim
sürecini geciktirebiliyor veya bazı organların gelişimi bedenin
diğer gelişimine göre geriden gelebiliyor. En çok rastlanılanı ise
solunum sisteminin ağır gelişmesi.
Hamileliğin 32. ve 37. haftalarında doğan çocukların okuma ve
yazmada geri kaldıkları gözlemlenirken, genel erken doğum riskleri
bu bebeklerde de yaşanabiliyor. Hastaneler de artan erken doğum
rakamları karşısında yeni programlar uygulanmaya başlanıyor.
CİHAN
Yorumlar