Cem Özdemir: Tek adam olmak despotizme davetiye çıkartır
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, herkesle kavgalı olmanın Türkiye’ye çok şey kaybettirdiği uyarısında bulunarak, ‘‘Türkiye’de başbakanın bu kadar güçlü olması, tek adam olması bütün gücü elinde tutması sağlıklı bir şey değil.
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, herkesle kavgalı
olmanın Türkiye’ye çok şey kaybettirdiği uyarısında bulunarak,
‘‘Türkiye’de başbakanın bu kadar güçlü olması, tek adam olması
bütün gücü elinde tutması sağlıklı bir şey değil. Dünyanın her
yerinde bu sağlıklı bir şey değil. Bu, insanı bir şekilde
despotizme davet ediyor.’’ şeklinde konuştu.
Türk asıllı Alman siyasetçi Birlik 90/Yeşiller Eşbaşkanı Cem
Özdemir, Başbakan Erdoğan’ı ilk dönemdeki çalışmalarından dolayı
‘büyük bir reformcu’ olarak nitelendirirken, kavgacı olmanın
Türkiye’ye zarar vereceğinin altını çizdi. Samanyolu Haber
kanalında ‘Avrupa Masası’ programına konuk olan Özdemir, ‘‘Herkesle
kavgalı olmak Türkiye’ye çok şey kaybettirir’’ sözlerine yer verdi.
Yolsuzluk hususunda Balkanlardan itibaren algı ve ölçünün
değiştiğine dikkat çeken Cem Özdemir, Türkiye’de yolsuzluğun
siyasetin bir parçasıymış gibi anlaşıldığını belirtti. Özdemir ‘‘Bu
çok doğal bir şey mi gibi algılanıyor. Bu doğal değil ve doğal
olmamalı. Kim yaparsa yapsın yanlıştır, bunun üzerine gidilmeli.’’
dedi. Başbakan Erdoğan’ın büyüyen ekonomide yolsuzluğun
olmayacağını savunmasının hatırlatılması üzerine Özdemir,
‘‘Gelişmekte olan ülkelerde bu (yolsuzluk) daha fazla olur.
Türkiye’de siyaset, yargıyla asker arasında uzun süre sıkışıp
kaldı. Bu demokrasiye yakışır bir durum değil. Hükümet,
yolsuzluklar sanki bir bahaneymiş gibi gösteriyor. Yolsuzlukların
üstüne gidilmeli.’’ şeklinde konuştu.
ŞARK DÜNYASINDA SİYASETÇİLER ‘HATA YAPMAZ’
Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi'nin eş başkanlığını yapan Cem
Özdemir Türkiye’deki sorunun dengelerin tam yerine oturmaması
olduğunu vurgusu yaptı. Özdemir, ‘‘Bizde de zaman zaman –bize göre
tabii ki- kötü hükümetler seçilebiliyor. Ama en azından bunu
dengeleyebilecek bir sistem var. Bir Meclis var, bir muhalefet var,
bir basın var, bir yargı var. Bunlar tam oturmadığı takdirde
tehlikeli oluyor.’’ diyerek, üç seçimden zaferle çıkan bir kişide
‘devlet benimdir’ anlayışının hakim olabileceği uyarısında bulundu.
Yeni anayasa yapımının öneminden söz eden Cem Özdemir, TBMM’nin
hükümetin uzantısı görüntüsünden ziyade bağımsız bir kimlik
kazanması gerektiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan’ın kendisini ‘her
şeyden’ sorumlu hissederek müdahalelerde bulunmasını eleştiren
Özdemir, Gezi olaylarını kişisel bir onur davasına çevirdiğini
kaydederek ‘‘(Başbakan) Bunun özünü arıyorsa kendi yaptığı
hatalarda arasın. Başkalarında aramasın. Bu da sorunlardan birisi
çünkü, Şark dünyasında siyasetçiler ‘hata yapmaz’.’’ sözlerine yer
verdi.
‘BABAMIN OĞLU YA DA UNİFORMALI, FARKETMEZ’
Ergenekon ve Balyoz’da davalarında hata yapıldığı savunmasıyla
yeniden yargılamanın gündeme getirilmesi konusunda ise Cem Özdemir
ölçünün bu olmaması gerektiğini ifade ederek ‘‘Kimin kiminle dost
olduğu, kimin kime düşman olduğu değişebiliyor. Ölçü bu olmamalı.
Ölçü; eğer bir suç işlendiyse suçu kimin işlediğine bakılmaksızın
üzerine gidilmeli. Bu ister babamın oğlu olsun, ister üniformalı
olsun. Ama Türkiye’de maalesef bu zaman zaman ölçü olabiliyor.’’
dedi. Çağdaş demokrasilerde seçim sandığın yolsuzluğun temizlendiği
bir yer olmadığına dikkat çeken Özdemir, sandığın sadece iktidarın
ne kadar güçlü olup olmadığının göstereceğini, süren davalarla
herhangi bir bağlantısının olmadığının altını çizdi.
‘ÇEVRENİZDE SİZİ ELEŞTİREBİLECEK KİŞİLER OLMALI’
Bir dönem Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili olan Cem Özdemir,
‘‘Türkiye’de başbakanın bu kadar güçlü olması, tek adam olması
bütün gücü elinde tutması sağlıklı bir şey değil. Dünyanın her
yerinde bu sağlıklı bir şey değil. Bu, insanı bir şekilde
despotizme davet ediyor. Yanlış anlaşılmalara davet ediyor. Bütün
bu işlerin başbakana bağlanması da belki yanlış. Çevrenizde sizi
eleştirebilecek hiç kimseniz yoksa bu iyi bir gelişme değil.’’
dedi. Özdemir, Başbakan Erdoğan’ın daha önceden olayları takip
eden, soru soran ve fikir alış verişinde bulunan bir yapıya sahip
olduğunu Avrupa’da ki muhataplarına anlattığını söyledi.
‘BÜTÜN FARKLI KESİMLERİ BİR ARAYA GETİRMEK LAZIM’
Cem Özdemir, Başbakan Erdoğan’ın liberallerle köprüleri atmasını da
‘hatalı’ olarak değerlendirmesinde bulundu. Başbakanın zaman zaman
üslupta sert şeyler söyleyebildiğini ifade eden Özdemir,
‘‘Türkiye’nin ileriye gitmesi sadece ve sadece bütün farklı
kesimlerin bir araya gelmesiyle olabilir. Yani, buna Hizmet
Hareketi de dahil, Kürt hareketi de dahil, Aleviler de dahil, Milli
Görüş de dahil.’’ sözlerine yer verdi. CİHAN
Yorumlar