Almanya'da Türk gençleri ayrımcılığa maruz kalıyor

Almanya'da Uyum Bilirkişi Konseyi’nin (SVR) araştırmasına göre Türk gençleri mesleki eğitim yeri ararken ayrımcılığa maruz kalıyor. Aynı başvuru formunu farklı isimle şirketlere gönderen SVR, Türk gençlerinin Alman akranlarına kıyasla mesleki eğitim yeri bulmada en az bir buçuk kat daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini tespit etti.

Göçmen gençlerin mesleki eğitim yeri bulmakta zorluk çektiği değişik araştırma ve raporlarla dönem dönem dile getirilen bir sorun. Uyum Bilirkişi Konseyi’nin (SVR) araştırma birimi ise yaptıkları bir bilimsel çalışma ile Türklerin isimlerinden dolayı ayrımcılığa uğradığını tespit etti.

Alanında ilk araştırma niteliğini taşıyan bu çalışmanın sonucuna göre Türk gençlerinin Alman akranlarına kıyasla bir mesleki eğitim yeri bulabilmek için en az 1,5 kat daha fazla çaba sarf etmeleri gerekiyor. Araştırmayı yapan Dr. Jan Schneider, “Göçmenlerin isimlerinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldığı biliniyor, en azından tahmin ediliyordu.” diyerek, özellikle mesleki eğitim alanında bu bilgiyi kanıtlayacak bir bilimsel çalışmanın daha önce yapılmadığını söyledi.

Schneider, daha önce Türklerin işletme bölümünden mezun olduktan sonra iş ararken de ayrımcılığa maruz kaldığının tespit edildiğini hatırlattı. SVR, Almanya’da en çok rağbet gören otomobil mekatronikçi ve büro sekreterliği mesleki eğitim yeri sunan bin 800 şirkete Alman ve Türk isimlerini taşıyan aynı başvuruları gönderdi.

Başvuruda bulunan gençler ise yan etkileri minimale indirmek ve bilimsel açıdan sağlıklı karşılaştırma yapabilmek için ’16 yaşında ve erkek’ olarak belirlendi. Toplam 3 bin 600 başvurunun sonuçları değerlendirildiğinde şu sonuç ortaya çıktı: Otomobil mekatronikçi olmak isteyen Türk gençlerinin bir mesleki eğitim yeri bulabilmek için ortalama 7 başvuru göndermesi gerekirken, Alman akranlarında bu sayı 4. Büro sekreterliği mesleğinde ise en az 1,3 kat daha fazla çaba harcamaları gerekiyor.

“Almanya’da çok ciddi ayrımcılık sorunu mevcut.” diyen Schneider, bunun ise orta vadede kalifiye işgücü açısından sorunlara yol açacağını vurguladı. Uzman, siyasetçilerin dile getirdiği hüsnü kabul ve tanıma kültürlerinin içinin doldurulması gerektiğini belirtti. Mesleki eğitim alanında ayrımcılıkla mücadele için SVR, işletme sahipleri, meslek odaları, okul, toplum ve siyasete görevler düştüğünü ifade etti.

İşletme sahiplerinin bu konuda duyarlı olmasının sağlanmasını öneren SVR, başvuruların anonim bir şekilde yapılmasının en etkin adım olabileceğini belirtti. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Müdürü Christine Lüders de şirketlerin anonim başvuru yöntemine geçmesi gerektiğini vurguladı.

Araştırmanın sonucunun kaygı verici olduğunu belirten Lüders, “Araştırma, göçmenlerin Alman istihdam piyasasında ayrımcılığa maruz kaldığının kanıtıdır.” diyerek, Almanya’nın toplumun bir parçasını istihdam piyasasından uzak tutmak gibi lükse sahip olmadığını açıkladı. CİHAN