ABD’deki Hizmet gönüllüleri platformundan Erdoğan'a "Gülen tepkisi"

ABD’deki Hizmet gönüllülerinin kurduğu diyalog kurumlarının çatı kuruluşu olan Alliance for Shared Values (AFSV)-Ortak Değerler İttifakı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Hocaefendi’nin ABD’den istenmesi iddialarıyla ilgili açıklamada...

Google Haberlere Abone ol
ABD’deki Hizmet gönüllüleri platformundan Erdoğan'a "Gülen tepkisi"

ABD’deki Hizmet gönüllülerinin kurduğu diyalog kurumlarının çatı kuruluşu olan Alliance for Shared Values (AFSV)-Ortak Değerler İttifakı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Hocaefendi’nin ABD’den istenmesi iddialarıyla ilgili açıklamada bulundu. Açıklamada Başbakan Erdoğan’ın kendisinden farklı düşünen ve demokratik haklarını kullanmaktan başka bir suçu olmayan Türk vatandaşlarına karşı takındığı insafsız tavrın üzücü ve ibret verici olduğu ifade edildi.

HUKUKİ TACİZ NİYETİNİN GÖSTERGESİ

Yazılı açıklamada Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında hâlihazırda hukuki bir soruşturma veya herhangi bir dava mevzubahis olmadığına dikkat çekilerek “Başbakanın, Hocaefendi’yi ABD’den istemesi siyasi mülahazalarla hukuki taciz niyetinin emaresidir. Bu türlü muamelelere otokratik rejimlerde sıkça rastlansa da demokratik ve hukuka saygılı rejimlerin şiarı değildir.” denildi.

AFSV tarafından yapılan açıklamanın devamı şu şekilde:

“Hayatını demokrasi, hukuk, insan hakları ve hürriyetlerine saygılı insanlar yetiştirmeye adayan Hocaefendi, hukuka riayeti temel prensip yapmış bir Türk vatandaşı olarak hâlihazırda ABD’de ikamet etmektedir.

Sayın Hocaefendi ve ilham kaynağı olduğu camianın fertleri kendi toplumlarına ve diyalog yoluyla Türkiye ile dünya ülkeleri arasındaki dostluğa hizmetleriyle takdir edilmeyi hak etmişken idarecilerimizin kendi vatandaşlarını devlet imkânlarıyla hem ülke içinde hem de dışında hedef alması tarihe bir ibret levhası olarak geçecektir.

SAHTE DELİL VURGUSU

Sayın başbakan, makamının imkânlarını kullanarak ve kontrolündeki medya organları aracılığıyla Sayın Hocaefendi ve sevenlerini milyonlarca Türk vatandaşı nezdinde delilsiz suçlamış ve nefret diliyle ötekileştirmeye çalışmıştır.

Aylardır devam eden bu kampanya esnasında yapılan iftiralara mesnet teşkil edebilecek hiçbir delil ibraz edilmemiştir. Bugünden itibaren ortaya konacak şeylerin de sahte delil olduğundan haklı olarak şüphe edilecektir.

DEMOKRASİ VE HUKUK, BUNA İZİN VERMEZ

Her ne kadar sayın Başbakanın Türkiye’nin ABD ile stratejik ilişkisini siyasi emelleri için kullanması ihtimali söz konusu olsa da bu ülkenin köklü demokrasi ve hukuk geleneğine binaen bu çabaların sonuçsuz kalacağına inanıyoruz.

Sayın Başbakanın bu mevzuda ne hukuk ve vicdan ne de Türk devlet geleneğiyle telif edilemeyecek teşebbüslerinin Türkiye’nin dünyada demokratik hürriyetleri gittikçe kısıtlayan bir ülke olarak algılanmasına sebep olmasından endişe ediyoruz.

Böyle bir girişimin, şayet vaki olursa, tek sonucu Türk halkındaki mevcut kutuplaştırmayı artırmak ve Türkiye’yi dünyadaki demokratik dostlarından bir adım daha uzaklaştırmak olacaktır.” CİHAN

Yorumlar