Yıldırım, Münih'te STK temsilcileriyle buluştu

- Başbakan Yıldırım: (1) - "Türkiye'nin gurbetteki vatandaşlarımızı döviz makinası olarak gördüğü günler, unuttuğu günler artık geride kaldı. Sivil toplum örgütleri olarak fert fert hepinizin başı hep dik olsun, özgüveniniz yüksek olsun" - "Değişime ayak uyduramayanların bir kısmı hıncını yabancılardan, Müslümanlardan çıkarmaya çalışıyor. İslam düşmanlığını, ırkçı akımları körüklemek suretiyle tırmandırıyorlar, aman aman. Değerli vatandaşlarımız bu oyuna gelmeyin" - "Malum son 2-3 senedir, Türkiye civarında, Suriye'de, Irak'ta yaşanan krizler nedeniyle bazı ülkeler bunu bahane ederek, 'Türkiye'de yeterince güvenlik olmadığı' yönünde kara propaganda geliştiriyor. Bu, aslında Türkiye'nin güvenli olmadığından değil, turizmde bir adım öne geçmek için geliştirilen bir algı operasyonudur. Bunu biliyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Yıldırım, Münih'te STK temsilcileriyle buluştu

MÜNİH (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, yurt dışında yaşayan vatandaşlara seslenerek, "Hiç merak etmeyin. Türkiye'nin gurbetteki vatandaşlarımızı döviz makinası olarak gördüğü günler, unuttuğu günler artık geride kaldı. Sivil toplum örgütleri olarak fert fert hepinizin başı hep dik olsun, özgüveniniz yüksek olsun." dedi.

Askeri ve güvenlik alanında önemli uluslararası forumlardan biri sayılan 53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak ve bazı temaslarda bulunmak için Almanya'da bulunan Başbakan Yıldırım, Münih'teki bir otelde sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantısında bir araya geldi.

Yıldırım, Avrupa'da yaşayan vatandaşlara, "Sizler Avrupa'daki Türk varlığının temelisiniz, temel taşlarısınız. Buradaki başarılarınızı görüyor, duyuyor ve sizlerle daima iftihar ediyoruz. Sizler Avrupa'daki gelecek nesillerimiz için de örnek ve gurur kaynağı oldunuz." diye hitap etti.

Avrupa'da yaşayan vatandaşların, hayatın her alanında yürüttükleri çalışmalarla bu ülkelerde Türkiye'nin gönüllü elçileri olarak faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Yıldırım, yurt dışındaki her vatandaşın, ülkesinin değerlerini ve kimliğini temsil ettiğini bildirdi.

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Unutmayın, kalbimiz 80 milyon vatan evladının kalbi sizlerle birlikte çarpıyor. Üç hatta dördüncü nesli geride bıraktık, burada yaşıyorsunuz. Ailelerinizin, babalarınızın, annelerinizin bir zamanlar gurbet olarak gördüğü bu yerler artık vatan haline geldi. Gençlerimiz, çocuklarımız için vatanımız haline geldi. Kökleriniz Türkiye'de ama burada kök salmaya başladınız. Kültürel varlığınızla Avrupa'yı zenginleştiriyorsunuz. Avrupa'da artık misafir değil ev sahibisiniz. Ev sahibi olarak düşünmeniz ve davranışlarınızı buna göre belirlemeniz çok büyük önem arz ediyor.

Biliyorsunuz, misafir olmak her an gitmeye hazır olmak demektir. Tedirginlik getirir, kaygı getirir ama unutmayın sizin arkanızda Türkiye var, 80 milyon vatandaşımızın duası ve desteği var. Bu özgüveni çocuklarınıza, torunlarınıza, gelecek nesillere mutlaka vermenizi istiyoruz."

Yıldırım, bir zamanlar işçi olarak gelen anne ve babaların çocuklarının, bugün Almanya ve başka ülkelerde, iş güç sahibi olduğunu, bulundukları ülkenin ekonomisine katkı sağladıklarını ve işsizlere iş verdiklerini belirtti.

Avrupalı Türklerden, bu başarıyı anavatan Türkiye ile daha çok paylaşmalarını isteyen Yıldırım, "Türkiye'de biz her zaman yüzümüzü size çeviriyoruz, sizle beraberiz. Hiç merak etmeyin. Türkiye'nin gurbetteki vatandaşlarımızı döviz makinası olarak gördüğü günler, unuttuğu günler artık geride kaldı. Unuttuğu günler artık geride kaldı. Sivil toplum örgütleri olarak fert fert hepinizin başı hep dik olsun, özgüveniniz yüksek olsun." diye konuştu.

- "İyi bir diyalog, özgüven birçok yanlışı bertaraf edecektir"

Dünyanın ve Avrupa'nın değiştiğini ancak Avrupa'daki bazı ülkelerin maalesef bu değişime ayak uyduramadıklarını vurgulayan Yıldırım, "Değişime ayak uyduramayanların bir kısmı hıncını yabancılardan, Müslümanlardan çıkarmaya çalışıyor. İslam düşmanlığını, ırkçı akımları körüklemek suretiyle tırmandırıyorlar, aman aman. Değerli vatandaşlarımız bu oyuna gelmeyin. Hakkınızı hukukunuzu hukuk içinde mücadele ederek, aynı zamanda da geçimli olarak sürdüreceğiz. İyi bir diyalog, özgüven birçok yanlışı bertaraf edecektir." ifadesini kullandı.

Yıldırım, yurt dışında yaşayan vatandaşlardan, dayanışma ruhunu her alanda göstermesini, imkanı, gücü olanların mutlaka zayıfların yanında yer alarak destek vermesini istedi.

Başbakan Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:

"Bazen gençlerimiz heyecanlı olabiliyor, onları yatıştırmak, yol göstermek, ihtiyaçları olan eğitimi vermek, hepimizin, sizlerin, bizlerin en temel görevi. Başarının kaynağı iyi bir eğitimdir. Ne diyoruz? Bulunduğunuz ülkenin dilini, ana diliniz gibi öğrenmeniz gerekir. Bulunduğunuz ülkenin vatandaşı olun ve o ülkede sağlanan haklardan yararlanın. Siyasetin içinde olun, toplumsal hayatın her yerinde aktif bir katılım sağlayın. Bir araya gelin. Birlikte hareket etmek gücünüze güç katacak.

Her vesileyle birbirimizle dayanışmamızı daha da güçlendirelim. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarına çok büyük görevler düşüyor. İdareciliğin en iyi öğrenildiği yer sivil toplum kuruluşlarıdır. Bir anlamda siyasetin mutfağı da sivil toplum kuruluşlarıdır. Gençlere sosyal hayatta, siyasette, hayatın birçok alanında daha fazla şans vermeliyiz ve gençlerimiz geleceğimiz, onlara güvenmeliyiz. Onların burada kazanacağı, tecrübe ve özgüven sayesinde yaşadıkları ülkenin toplumundaki başarıları da artmaya devam edecektir."

- "İşte bizim farkımız bu"

Avrupa'nın, yurt dışında yaşayan vatandaşlara çok şey borçlu olduğunu belirten Yıldırım, "Elbette Türkiye de size çok şey borçlu. Dünyada olup bitenleri sizden öğreniyoruz. Sizler sayesinde Türkiye'nin yalnızca 780 bin kilometre kare Anadolu toprakları olmadığını, istersek gücümüzü bütün dünyada gösterebileceğimizi öğrendik, gördük." dedi.

Birkaç gün içinde Almanya'nın Oberhausen kentinde onbinlerin bir araya geldiğini, memleket sevdalılarıyla kucaklaştıklarını, hasret giderdiklerini hatırlatan Yıldırım, "Bunu birçok ülke anlayamıyor, birçok ülke bunu bir türlü özümseyemiyor. Nasıl olur? Burada onbinlerce insan bir araya geliyor, İsveç'ten, İtalya'dan, Norveç'ten geliyor, saatlerce yolculuk yapıyor, niçin geliyor? İşte bizim farkımız bu. Bizim farkımız, vatan sevgisi, millet sevgisi ve yüreğimizdeki bayrak sevgisi." ifadesini kullandı.

Yurt dışında yaşayan vatandaşların, Türkiye'nin ekonomisine geçmiş yıllarda yaptıkları desteklerle gönderdikleri dövizlerle can ve güç verdiğine dikkati çeken Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunlar asla unutulamaz. Çok şükür bugün Türkiye bölgesel bir güç, dünyada gittikçe itibarı artan bir ülke. Milyonlarca mazlumun yaralarını saran, onların hayata tutunmasını sağlayan ülkenin adı Türkiye. 3 milyon Suriyeliyi biz 5 yıldır misafir ediyoruz. Ekmeğimizi paylaşıyoruz, onların hayata tutunmasını sağlıyoruz. İnsanlığın ölmediğini bütün dünyaya gösteriyoruz. Türkiye'nin bu yaptıklarını birçok ülke anlayamıyor. Çünkü yetiştikleri değerler onlara bu imkanı vermiyor. Her şeyi makine olarak, para olarak gören bir anlayışın başarılı olmayacağı 2009 dünya krizinde görüldü. İnsanı ihmal eden, yok sayan, merkeze almayan anlayış iflas etti."

AK Parti'nin 15 yıllık iktidarında, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışını temel aldığına işaret eden Yıldırım, bunun, 619 yıllık Osmanlı'nın yola çıkarken ortaya koyduğu bir prensip olduğunu belirtti. Bu anlayışın günümüzde daha da önemli hale geldiğini vurgulayan Yıldırım, "Bölgemizde, Suriye, Irak, Yemen, Libya, Tunus ve Kırım'da yaşananlar ortada. İşte Türkiye bütün bu karışıklıkların ortasında özgüveni yüksek bir istikrar adası ve buradaki mazlumlara, çaresizlere yardım etmek için seferberlik yapmış ve elinden gelen bütün gayreti gösteriyor." diye konuştu.

- "Her yerde terör var"

Yıldırım, Almanya'da, Avrupa'da yaşayan vatandaşlar ilgilenilmeyen dönemlerin geride kaldığına değinerek, artık yurt dışındaki vatandaşların sorunlarını çözmek, taleplerini yerine getirmek için canla başla çalıştıklarını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, şöyle dedi:

"Bulunduğunuz ülkedeki hakkınızı, hukukunuzu korumak artık bizim en öncelikli görevlerimiz arasında geliyor. Sizler Avrupa'da 5 milyonu aşan vatandaşımızın, çocuklarımızın velilerisiniz. Onların emanetlerini en iyi şekilde temsil edeceğinizden hiç şüphemiz yok. Sizler bizi, biz sizi asla ihmal etmeyeceğiz. Geçen hafta sonu Antalya'da bir program yaptık. Bu programda ben gurbetteki, Avrupa'daki vatandaşlarımıza seslendim. Bu yaz yine Cumhurbaşkanımız sizlere seslendi, 'Komşunu al, bu yaz tatilini Türkiye'de geçir.' Biz de dedik ki 'Memleketin hastasıyız.' Böyle bir kampanya başlattık.

Malum son 2-3 senedir, Türkiye civarında, Suriye'de, Irak'ta yaşanan krizler nedeniyle bazı ülkeler bunu bahane ederek, 'Türkiye'de yeterince güvenlik olmadığı' yönünde kara propaganda geliştiriyor. Bu, aslında Türkiye'nin güvenli olmadığından değil, turizmde bir adım öne geçmek için geliştirilen bir algı operasyonudur. Bunu biliyoruz. Biz de diyoruz ki bize terörün olmadığı bir ülke gösterin. Bir bakıyorsunuz bomba Berlin'de patlıyor, bir bakıyorsunuz, Hamburg'ta, bir bakıyorsunuz Paris'te, bir bakıyorsunuz Amerika'nın bilmem şu şehrinde. Her yerde terör var. Onun için diyoruz ki Münih ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli. Paris ne kadar güvenliyse Antalya da o kadar güvenli."

Yurt dışında yaşayan vatandaşların bu yaz öncelikli olarak tatillerini memlekette geçirmelerini, sılayı rahim yapmalarını isteyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Yalnız da değil yanınıza eşinizi, dostunuzu, komşunuzu da alarak gelin, Türkiye'nin o güzel havasından, suyundan ve misafirsever atmosferinden komşularınız da yararlansın, etkilensin. Gelin, düğünlerinizi Türkiye'de yapın, sıla hasretini giderin. Gurbetle memleket bir kez daha kucaklaşsın. Sılayı rahim için hepinizi, bütün vatandaşları bekliyoruz."

(Sürecek)

Yorumlar