Yıldırım: İslam dünyasında her gün Kerbela'yı yaşıyoruz
- Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım, "Bugün İslam coğrafyasının her köşesinde ne yazık ki yeni Kerbelalara şahit oluyoruz, her gün maalesef Kerbela'yı tekrar yaşıyoruz" dedi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bugün İslam
coğrafyasının her köşesinde ne yazık ki yeni Kerbelalara şahit
oluyoruz, her gün maalesef Kerbela'yı tekrar yaşıyoruz. Bu
coğrafyanın içinden çıkan ama bu coğrafyanın insanını öldüren
teröristler, yani ahir zaman yezitleri, bize her gün Kerbela'yı
yaşatıyorlar. Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin efendilerimizin
izinden gittiğini iddia edenler, her gün Müslüman kanı, her gün
çocuk kanı akıtarak, her gün yezitlik yaparak bize an be an
Kerbela'yı yaşatıyorlar." dedi.
Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Bugünün
Muharrem ayının 10. ve aşure günü olduğunu anımsatan Yıldırım, bin
336 yıl önce Hz. Hüseyin'in ve ailesinin Kerbela Çölü'nde tarihin
en büyük katliamına maruz kaldığını ve şehit edildiklerini
belirtti.
Hz. Hüseyin'in mübarek canını Kerbela Çölü'nde kahramanca teslim
ederken Müslümanlara çok anlamlı bir ders bıraktığına işaret eden
Yıldırım, Hz. Hüseyin'in fitneden uzak durulmasını istediğini ifade
etti.
Yıldırım, şöyle devam etti: "Hz. Hüseyin efendimiz bize
hırsın, aç gözlülüğün, tatmin olmayan ruhların nasıl zulüm
ürettiklerini gösterdi. Kerbela bizim için acıdır, hüzündür,
derstir, ibrettir. Kerbela'nın acısını, hüznünü içinde taşımayanlar
Kerbela'dan ders çıkaramayanlar, Kerbela'dan ibret alamayanlar her
gün yeni Kerbelalar üretirler. İşte bugün İslam coğrafyasının her
köşesinde ne yazık ki yeni Kerbelalara şahit oluyoruz, her gün
maalesef Kerbela'yı tekrar yaşıyoruz. Bu coğrafyanın içinden çıkan
ama bu coğrafyanın insanını öldüren teröristler, yani ahir zaman
yezitleri, bize her gün Kerbela'yı yaşatıyorlar. Hz. Ali, Hz.
Hasan, Hz. Hüseyin efendilerimizin izinden gittiğini iddia edenler,
her gün Müslüman kanı, her gün çocuk kanı akıtarak, her gün
yezitlik yaparak bize an be an Kerbela'yı yaşatıyorlar. Hz. Hüseyin
o mübarek canını teslim ederken bize 'Fitneden uzak durun, bir
olun, beraber olun, birlikte güçlü olun mesajı' verdi. Bu mesajı
anlamayanlar, Müslüman kanı dökerek kimi zaman kardeş kanı dökerek
Hz. Hüseyin efendimizin o mübarek ruhunu muazzep ediyorlar. Biz
gerek ülkemizde gerek coğrafyamızda yeni ve modern yezitlerin kan
dökmesi karşısında hakkı savunmaya devam edeceğiz. 'Gelin canlar
bir olalım' demeye devam edeceğiz."
Aşık Veysel'in "Yezit nedir, ne kızılbaş / değil miyiz hep bir
kardaş / Bizi yakar, bizim ataş / söndürmektir tek çaresi"
dizelerini okuyan Başbakan Yıldırım, "Türkiye olarak bizi yakan bu
ateşi söndürmek için mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Aynı
kıbleye yönelenlerin, birbirine düşman kesilmelerine, hele hele
birbirlerine silah doğrultmalarına, birbirinin kanını akıtmalarına
asla müsamaha göstermeyecek, asla bunun tarafı olmayacağız. Hz.
Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Ali efendilerimizin mirasına sahip çıkacak,
Peygamberimizin izinden Allah'ın izniyle asla ayrılmayacağız." diye
konuştu.
"EN İYİSİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"
Yıldırım, partililere seslenerek, herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin
eşit ve özgür yurttaşları olduğunu vurgulayarak, safları
sıklaştırmalarını, gönülleri birleştirmelerini, can cana olmalarını
istedi. İktidarı temsil ettiklerine dikkati çeken Yıldırım, şu
görüşlere yer verdi:
"Üzerimizde milletin yüklediği ağır bir yük var, sorumluluk var.
Her zaman ülkemiz, milletimiz için en iyiyi, en güzeli, en doğruyu
yapmak için canla başla çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Dur
durak bilmeden, gece gündüz demeden daima vatandaşlarımızın
hizmetinde olduk, hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Projelerimizin,
yatırımlarımızın biri bitmeden biri başlamalı ki Türkiye büyümeye,
güçlenmeye, kalkınmaya devam etsin. Bizim bu güzel ülke için
hayallerimiz, çok önemli hedeflerimiz var. Hedef, Türkiye'yi her
yönüyle gelişmiş, bölgede örnek bir ülke haline getirmek. Bütün
arkadaşlarımızdan istediğim, millete hizmette kendinize asla sınır
koymayın. Çünkü biz ne kadar büyük hizmetler yaparsak yapalım, bu
millet bunun daha fazlasını hakediyor."
Geçen hafta yeni yasama döneminin ilk grup toplantısını
yaptıklarını anımsatan Yıldırım, 2017-2019 yıllarını kapsayan orta
vadeli programda özellikle eğitim ve tarım gibi alanlarda büyük
reform yapacaklarını bildirdi.
Yıldırım, 3 yıllık program boyunca çıtayı daha da yükseğe
çıkaracaklarını ve büyümeden asla taviz vermeyeceklerini
vurgulayarak, "Kişi başına geliri daha da artıracağız. Yeni iş,
istihdam alanları oluşturacağız. 81 ilimiz için yatırımları
artırarak sürdüreceğiz. İnsana yatırıma, insana hizmete var
gücümüzle devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
TEŞVİKLERİN ÖNÜ AÇILACAK
Geçen hafta TOBB 9. Sanayi ve Ticaret Şurası'nın
gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım, sanayicilerin ve ticaret
ehlinin önünü açmanın, hükümetin öncelikli görevlerinden biri
olduğunu belirtti.
Milletin beklentilerine her zaman öncelik verdiklerine dikkati
çeken Yıldırım, Türkiye'nin gelişimine katkı sağlayan her kesimin
yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti. Yıldırım, sivil
toplum kuruluşlarıyla da istişarelerde bulunduğunu anımsatarak,
daima en uygun, en ideal çözümü üretmenin gayreti içinde
olduklarını, olmaya da devam edeceklerini bildirdi.
Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe
girişimi nedeniyle bazı açılışların yapılamadığına değinerek, "Biz
bahane üreten bir iktidar değiliz. Şartlar ne olsun hizmet devam
edecek, yatırımlar devam edecek diyor, bunun gereğini yapıyoruz."
dedi.
Geçtiğimiz hafta sonu Tuzla Tersanelerinde inşa edilen Yüzbaşı
Güngör Durmuş gemisinin törenle denize indirildiğini hatırlatan
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Tersane ve gemi inşa sanayisi, Türkiye'nin kalkınmasının lokomotif
sektörlerinin başında geliyor. Bu bakımdan küresel krizde gemi inşa
sanayimizin olumsuz etkilenmemesi için gereken tedbirleri vakitlice
alıyoruz. Her gün yeni bir gemi kızağa konuyor, bir başka gemi
denize iniyor ya da teslimatı yapılıyor. Bir proje bitmeden bir
başkasına başlanıyor. Bir dev eserin etkisi hafızalardan silinmeden
yenisini konuşmaya başlıyoruz. İnsanlar daha Yavuz Sultan Selim
Köprüsü'nü konuşurken biz Avrasya Tüneli'nin tamamladık. Avrasya
Tüneli dünyada denizin altından geçen en derin tüneldir. Deniz
seviyesinin 107 metre altına inen, Haydarpaşa ile Sarayburnu'nu,
Yenikapı'yı birleştiren dünyanın teknolojisi en yüksek mühendislik
projesidir."
Bu sırada salondan yükselen "Türkiye seninle gurur duyuyor"
sloganlarına Yıldırım, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sizler
olmasanız bizim için dünyanın anlamı yok. Biz milletimizle gurur
duyuyoruz." karşılığını verdi.
"TÜRKİYE'YE BUNLAR YAKIŞIR"
Başbakan Yıldırım, hafta sonu ayrıca Avrasya Tüneli'nden ilk geçişi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte
gerçekleştirdiklerini anımsatarak, projeye ilişkin şunları
paylaştı:
"20 Aralık'ta inşallah açılışı hep birlikte yapacağımız,
milletimize bir gurur daha yaşatacağız. Bu proje dünyada deniz
altından geçen en derin tünel. İkincisi de Türkiye'de, o da
Marmaray. 62 metre derinden geçiyor, üçüncüsü Amerika'da, 44 metre
derinden geçiyor. İşte Türkiye'nin farkı. Zor projeler, büyük
projeler AK Parti iktidarında sıradan hale geldi. Bir yandan
ülkemizin geleceğini karartan alçak terör örgütleriyle amansız
mücadele yaparken bir yandan da dünyaya parmak ısırtacak büyük
projeleri milletimizin geleceği için yapıyoruz, hizmete alıyoruz.
Dünyanın en büyük havalimanı, en derin tüneli, en geniş köprüsü, en
uzun tünelleri... Türkiye'ye bunlar yakışır. Türkiye'ye, kapı kapı
dolanıp bu asil milleti yabancılara şikayet etmek yakışmaz."
"TEHDİTLERİNİZ BİZE SÖKMEZ"
PKK terör örgütünün bugünlerde AK Parti teşkilatlarına yöneldiğine
vurgu yapan Yıldırım, "Evelki gün Özalp İlçe Başkan Yardımcımız
evinde, hanımı ve 6 çocuğunun gözleri önünde hunharca katledildi,
şehit edildi. Dün gece Dicle İlçe Başkanımız iş yerinde alçakça
şehit edildi. Hainler şunu iyi bilmelidir; AK Parti sizin
yaptıklarınıza pabuç bırakacak bir parti değildir." ifadesini
kullandı.
Yıldırım, AK Parti ve hükümetin, Türkiye'yi bütün terör
örgütlerinden temizlemek için olayların üzerine tüm kararlılığıyla
gideceğine işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:
"Sizin tehditleriniz bize sökmez. Sizin tehditleriniz bu millete
sökmez. Bu millet, bin yıllık tarihinde esaret nedir görmedi, size
mi pabuç bırakacak. Türkiye, bölgede etrafında yaşanan
istikrarsızlıklara karşı istikrar adası olmaya devam ediyor. Bir
yandan kalkınmamızı, halkımızın geleceğine yönelik çalışmalarımızı
sürdürürken bir yandan da PKK, DEAŞ, FETÖ gibi küresel terör
örgütlerine karşı amansız mücadele ediyoruz. Amacımız, ülkemizin
geleceğini karartmaya çalışan mihraklara fırsat vermemek. Allah'a
şükür bu mücadelede millet bizimle beraber. Millet diyor ki 'Sonuna
kadar gidin. Asla gevşemeyin.' Ne Doğu'nun ne Güneydoğu'nun ne de
780 bin kilometrekare vatan toprağının hiçbir karışını bu alçak
terör örgütlerine bırakacak değiliz. Vatandaşlarımız yurdun her
köşesine rahatça seyahat edinceye kadar, istedikleri yerde
yaşayıncaya kadar, hiçbir güvenlik endişesi taşımayıncaya kadar bu
operasyonlar devam edecek. Operasyonlar öylesine devam ediyor ki
yıllardır girilemeyen inlere girildi, yuvaları dağıtıldı.
Kızgınlıkları da telaşları da can havliyle teşkilat mensuplarımıza
saldırmalarının arkasındaki neden de budur. Bunu biliyoruz,
gereğini de yapacağız."
Hayatın devam ettiğine dikkati çeken Yıldırım, "Türkiye'de güvenlik
problemi var.", "Türkiye'de terör var." diyenlere seslenerek,
Türkiye'nin iki hafta içinde İstanbul'da 26. Dünya Posta Kongresi
ile 23. Dünya Enerji Kongresi'ni gerçekleştirdiğini kaydetti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar