Uluslararası Kadeş Barış, Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu

- Başbakan Yıldırım: (1) "Kadere bakın ki bu anlaşmaya sebep olan Kadeş Savaşı bugün halen akan kanın durmadığı Suriye topraklarındaki hakimiyet için gerçekleşti. O gün Mısır ve Hitit savaşıyordu, bugün başkaları savaşıyor, küresel terör örgütleri savaşıyor" - "Barış kavramıyla tesis edilecek kardeşlik ve eşitlik gibi değerler bütün insanlığın hasret kaldığı kavramlar haline gelmiştir. Bugün Avrupa'da ırkçılık, aşırıcılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ile ötekileştirme politikaları çığ gibi büyümektedir" - "Küresel aktörlerin çıkar dengeleri çürüme, çatışma ortamına çanak tutuyor. Bugün kaynakların eşit ve adil şekilde dağıtılmadığı dünyada zengin ülkelerde obezite, fakir ülkelerde açlıkla mücadele karşımıza çıkıyor"

Google Haberlere Abone ol
Uluslararası Kadeş Barış, Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu

ÇORUM (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Kadere bakın ki bu anlaşmaya sebep olan Kadeş Savaşı bugün halen akan kanın durmadığı Suriye topraklarındaki hakimiyet için gerçekleşti. O gün Mısır ve Hitit savaşıyordu, bugün başkaları savaşıyor, küresel terör örgütleri savaşıyor." dedi.

Yıldırım, Hitit Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Kadeş Barış, Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu'ndaki konuşmasında, dünyanın bilinen en eski anlaşmasının yapıldığı, kültürün, medeniyetin, sanayinin, tarımın her şeyden önce kardeşliğin ve insanlığın örnek şekilde dünyaya gösterildiği Çorum'a gelerek, sempozyuma katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Yıldırım, sempozyumun dünya ve bölge barışına, kardeşliğine katkı sağlamasını diledi.

Yıldırım, Çorum'un, Anadolu'nun 1971'de Malazgirt Savaşı ile Selçuklu himayesine girmesinin ardından Danişmend Ahmet Gazi tarafından Türk hakimiyetine alındığını, o tarihten sonra Çorum'un camileri, kaleleri, saat kuleleri, köprü, sivil mimari örnekleriyle Selçuklu, beylikler ve Osmanlı döneminin izlerini günümüze taşıdığını anlattı.

Çorum'un taşıdığı diğer önemli değerin de Kadeş Barış Anlaşması olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, Milattan Önce 1274'te, Mısır ile Hititler arasında, Kadeş önünde yapılan meydan savaşının, dünyada bilinen en eski yazılı anlaşmayla sonuçlandığını hatırlattı.

Anlaşmanın en temel özelliğinin eşitlik ilkesine dayanması olduğunu, bu bakımdan dünyadaki diplomatik ilişkilerin tarihte ilk defa kağıda döküldüğü metin olarak kabul edildiğini aktaran Yıldırım, "Kadere bakın ki bu anlaşmaya sebep olan Kadeş Savaşı bugün halen akan kanın durmadığı Suriye topraklarındaki hakimiyet için gerçekleşti. O gün Mısır ve Hitit savaşıyordu, bugün başkaları savaşıyor, küresel terör örgütleri savaşıyor." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, insanlığın ihtiyaç duyduğu en önemli şeyin barış, kardeşlik olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Barış kavramıyla tesis edilecek kardeşlik ve eşitlik gibi değerler de bütün insanlığın hasret kaldığı kavramlar haline gelmiştir. Bugün Avrupa'da ırkçılık, aşırıcılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ile ötekileştirme politikaları çığ gibi büyümektedir. Gerek Hollanda gerekse Almanya seçimlerinde Avrupa'nın en büyük başının belasının yükselen İslam düşmanlığı ve ırkçılık olduğunu görmekteyiz. Aynı şekilde Ortadoğu yaşanan mezhep savaşları, Şii-Sünni çatışmaları ise Müslüman doğu için büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Küresel aktörlerin çıkar dengeleri çürüme, çatışma ortamına çanak tutuyor. Bugün kaynakların eşit ve adil şekilde dağıtılmadığı dünyada zengin ülkelerde obezite, fakir ülkelerde açlıkla mücadele karşımıza çıkıyor. İki tarafın da büyük sıkıntılar yaşadığı bu süreç, kaynağın adaletsizce aktarıldığı tarafa artı değer sağlamadığı gibi kaynaktan yoksun kalan taraf için de büyük bir felakete dönüşmüştür."

"Dünya vatandaşlığı" ve "küresel barış" kavramlarını içselleştirmeyen toplumların bugün Arakan'da yaşananlara adeta sessiz kaldığını vurgulayan Yıldırım, "Arakanlılar, içinde Türkiye'nin de olduğu birkaç ülke ile ancak karşılaşma fırsatını bulabildiler. Aynı şekilde Suriye'de 7 yıldır devam eden iç savaş ve terör milyonlarca masum insanın evinden yurdundan ayrılmasına, yüz binlercesinin de hayatını kaybetmesine sebep oldu." dedi.

Yıldırım, yeryüzündeki göçmen sayısının 55 milyona ulaştığına, yalnızca Suriye'deki iç savaştan kaçarak hayatını kurtarmak için doğduğu, büyüdüğü, her türlü hatırasının olduğu toprakları terk eden insan sayısının 5 milyonun üzerinde olduğuna işaret etti.

- "Türkiye dünyanın en cömert ülkesi konumunda"

Türkiye'de 3 milyon 200 bin Suriyeli mültecinin misafir edildiğini bildiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Küresel İnsani Yardım 2017 raporlarına göre Türkiye, dünyada en fazla insani yardım yapan ikinci ülke Amerika'dan sonra. Ayrıca 2015 yılında milli gelirin yüzde 0,75'ini insani yardıma ayırarak bu alanda Türkiye dünyanın en cömert ülkesi konumuna gelmiştir. Dünyadaki yardımların 5'te biri ülkemizden gitmektedir. Son 6 yılda 52 ülkedeki mağdur ve mazlumların çağrısına ilk kulak veren ülke Türkiye olmuştur. 2016'da Makedonya, Mozambik ve Sudan'da sel felaketi oldu. En önce Türkiye oradaydı. Ekvador'da deprem oldu yine biz vardık. Yemen ve Somali'de iç savaşta ezilenlerin imdadına yetişen yine Türkiye oldu. Haiti'de kasırga sonrası yardım elini uzatan ülke Türkiye oldu. Irak, Suriye, Filistin için baştan beri oradaydık. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimize her türlü desteği veriyoruz. 6 yıldır sadece Suriyeli değil Irak, Afganistan gibi ülkelerden kaçmak zorunda olan kardeşlerimize de ekmeğimizi paylaşıyoruz, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bugün kamplarımızda 240 bin mülteci barınmakta ama diğer kalanları da yurdun çeşitli yerlerinde yerleşik vaziyetteler."

(Sürecek)




Yorumlar