İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler,
Türkleri Mescid-i Aksa'da görmekten memnuniyet duyduklarını dile
getirerek, "Türklerin işgal karşısında, kendilerini yalnız
hissettirmediğini" belirtiyor.
Filistinliler, Mescid-i Aksa'nın tüm Müslümanların ortak mabedi
olduğuna işaret ederek, Harem-i Şerif'te Türklerin de bulunmasının
kendilerine moral kaynağı olduğu dile getirildi.
Mescid-i Aksa Vakfı İdaresi Başkanı ve Başimam Şeyh Ömer
el-Kisvani, Aksa'nın sadece Filistinlilerin mabedi olmadığını
vurgulayarak, "Kur'an-ı Kerim'de zikredilen bu mabet yalnızca
Filistinlilerin değil tüm Müslümanlarındır. Türk kardeşlerimizi
burada görmek ise doğrusu bizi çok memnun ediyor." dedi.
İsrail'e "Aksa için fedakarlık yapabilecek başka halklar da var"
mesajı
Türklerin, Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmelerinin Filistinliler için
moral olduğunu vurgulayan Kisvani, "Bu ziyaretler özellikle
Aksa'daki murabıtları (gönüllü bekçiler) çok memnun ediyor. Onlara
yalnız olmadıklarını hatırlatıyor. Ayrıca işgal gücüne de 'Mescid-i
Aksa için fedakarlık yapabilecek başka halkların da olduğunu
gösteren' bir mesaj taşıyor." ifadelerini kullandı.
Kisvani, Türkiye'den gelen ziyaretçilerin Filistinlilere katkısının
sadece manevi olmadığına dikkati çekerek şunları söyledi:
"Türklerin ziyareti bölge halkına ekonomik açıdan da katkı
sağlıyor. Her cuma burada Türk kardeşlerimizi görmek, kalplerimizin
büyük bir sürurla kaplanmasına vesile oluyor. Türklerin ve diğer
Müslüman kardeşlerimizin başımızın üstünde yeri var."
"Türkler, Aksa'nın ve ümmetin gururu"
Mescid-i Aksa murabıtlarından Musa Ebu Duveyh Ebu Erkam da Harem-i
Şerif'te özellikle Türkleri görmenin kendileri için özel bir anlam
taşıdığını ifade etti.
Ebu Erkam, "Biz buradayız ve tüm Müslümanların özellikle de
Türklerin buraya daha çok gelmesini istiyoruz. Türklerin buraya
gelmesi bizim için çok anlamlı. İşgale karşı verdiğimiz mücadelede
onların da yanımızda olduklarını hissediyoruz." diye konuştu.
Türkleri çok sevdiğini ve bir Müslüman olarak onlarla gurur
duyduğunu belirten Aksa murabıtlarından Ebu Erkam, "Türkler,
Mescid-i Aksa'nın ve ümmetin gururu." ifadelerini kullandı.
"Araplar Aksa'yı unuttu"
Aksa Külliyesi'ndeki Kubbetu's-Sahra Camisi'ne yasladığı
sandalyesinde oturan Filistinli Meryem Derviş el-Harbi de "Bu
topraklarda Hazreti Muhammed'in izleri var. Allah bu toprakları
mübarek kılmış. Filistin cennetin kapısıdır." sözleriyle Aksa'nın
bulunduğu alanın bereketli kılındığını dile getirdi.
Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar tarafından ihmale maruz bırakıldığını
ve yalnızlığa terk edildiğini göz yaşları içinde anlatan Harbi,
"Filistin sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanlarındır.
Müslümanlar bugün Filistin'i yalnız bıraktı. Araplar bile buraları
unuttu, ne Aksa'yı soruyor ne de burada neler olduğunu bilmek
istiyorlar." dedi.
Türklerin geçmişten bugüne Filistin'deki varlığına dikkati çeken
Harbi, şunları ifade etti:
"İşte buradan Türklere sesleniyorum. Nasıl ki ecdatları Sultan
Abdülhamid buraları yalnız bırakmadı ve korumaya çalıştıysa onlar
da yine gelsinler diyorum. Neredeler, neden gelmiyorlar? Neden biz
onları çok az görüyoruz? Aksa çok yalnız, Türkler gelsin,
Müslümanlar gelsin ve Aksa'nın bu yalnızlığına şahit olsunlar
istiyoruz."
"Başımızın, gözümüzün üstünde yerleri var"
Doğu Kudüs'te yaşayan Abdul Cevad Halil eş-Şitey ise Filistin'in
eski Osmanlı toprağı olduğunu hatırlatarak, "Bu topraklarda
işgalden önce Türkler vardı, buralar Türklerin hükmü altındaydı.
Ancak birinci dünya savaşından sonra buraya İngilizler geldi.
İngilizler de topraklarımızı Yahudilere verdi." diye konuştu.
Mescid-i Aksa'nın işgal altında olduğunu dile getiren eş-Şitey,
"İşte bugün burası esaret altında. Türkler yine gelsinler, daha çok
gelsinler ki bu toprakların sahipsiz olmadığını bu işgalcilere
göstersinler. Başımızın, gözümüzün üstünde yerleri var, yeter ki
gelsinler." ifadelerini kullandı.
Batı Şeria ve Mescid-i Aksa'nın da içinde yer aldığı Doğu Kudüs,
1967'den beri İsrail işgali altında bulunuyor. İşgal altındaki Doğu
Kudüs'te 200 bini aşkın, Batı Şeria'da ise 400 bini aşkın Yahudi
yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre, buralardaki tüm
Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar