TKP: MESS'e bağlı tüm fabrikalar devletleştirilmelidir

Türk Metal Sendikası, MESS’in teklif ettiği toplam zam paketinin mevcut ücretlere getirisinin yüzde 73 olduğunu bildirerek, anlaşma sağlanamadığını duyurdu.

Google Haberlere Abone ol
TKP: MESS'e bağlı tüm fabrikalar devletleştirilmel

MESS, Türk Metal Sendikası’na, 1 Eylül 2023'ten geçerli olmak üzere ilk 6 ay için saat ücretlerine önce yüzde 32 zam yapılmasını, yüzdelik zam uygulandıktan sonra saat ücretlerine seyyanen 20,5 lira zam yapılmasını, daha sonra ise 10 yıllık kıdemle sınırlı olmak üzere yine saat ücretlerine her kıdem yılı için 1,5 lira zam yapılmasını teklif etti. Türk Metal Sendikası, MESS’in teklif ettiği toplam zam paketinin mevcut ücretlere getirisinin yüzde 73 olduğunu bildirerek, anlaşma sağlanamadığını duyurdu.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) konuya ilişkin yaptığı açıklamada metal işçisi için çözüm olarak “MESS’e bağlı tüm fabrikalar devletleştirilmeli” denildi.

Açıklamada, “Grup toplu iş sözleşmesinde işçilere önerilen zam oranlarına TÜİK’in gerçek olmayan enflasyon rakamları referans alınıyor. Üstelik gizlemeye çalıştıkları yüksek enflasyonun gerçek nedeninin şirketlerin şişkin kârları olduğu ortaya çıktı. Bu koşullarda metal işçisinin tek çözümü MESS’e bağlı fabrikaların devletleştirilmesidir. İşçilerin ürettiği zenginlik işçilere kalmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

TKP’nin açıklamasının tamamı şöyle:

“Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’na (MESS) boyun eğmeyip grev kararı alan metal işçilerinin yanındayız.

180 bine yakın metal işçisi yüksek enflasyon altında yaşamaya çalışırken metal patronları sürekli kârlarını artırmaya devam ediyor. Türkiye’nin en zengin şirketleri arasında yer alan metal sanayicilerinin bu zenginliğinin kaynağı işçilerin alın terinin sömürülmesidir.

Metal iş kolundaki bu işletmeler Türkiye kapitalizminin en yüksek katma değerini yaratan şirketlerdir.

Bunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta övünerek açıkladığı ihracat rekoru kıran, Türkiye’nin imalat sanayinde tekel konumundaki sermaye gruplarıdır.

Bütün bu zenginlik bu şirketlerin sahibi konumunda olan bir avuç ailenin servetine dönüşmüştür.

Metal patronları kazanıyor, hükümet bu tablodan mutlu oluyor. Metal işçileri açısından ise durum sürekli kötüye gidiyor.

Bu işletmelerde çalışan sendika üyesi işçiler, yeni açıklanan asgari ücretin yarısının az üstünde ücretlerle geçinmeye çalışıyorlar.

Yüksek enflasyon bahanesine sarılan metal patronları fırsatçılık yaparak işçilere düşük ücretler dayatıyor. Ücretlerin her geçen gün erimesinin nedeni şirketlerin şişkin kârlarıdır. Bunu Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi sermaye kuruluşları itiraf ediyor. Bu muazzam kârlılık emekçilere ve halka hayat pahalılığı ve yoksulluk olarak geri dönmektedir.

Ağır koşullarda çalışan, çalıştıkça metal patronlarının kasasını dolduran metal işçilerinin MESS’e karşı verdiği mücadele önemlidir. Grev yasaklarına ve düşük ücret dayatmasına karşı mücadele eden metal işçisi bu mücadeleden elbette kazanımla çıkacaktır. Ancak hayat pahalılığının sürekli arttığı bu dönemde daha fazlasını isteyerek mücadeleyi büyütmeliyiz. Çünkü bu işçi sınıfına yetmiyor.

İşçilerin yarattığı büyük değere el koyan patronların sahibi olduğu bu şirketler derhal devletleştirilmelidir.

Devletleştirilecek ki MESS patronlarının el koyduğu zenginlikler sadece kendileri için değil bütün halkın gereksinimleri için kullanılacak. Sağlık, eğitim, barınma, elektrik, ısınma bütün halka ücretsiz olacak.

Geçinebilmek için fazla mesailer yapmak zorunda kalan işçiler uzun saatler çalışmayacak. İşsizlik son bulacak. İşçiler patronların kâr hırsı için fabrikalarda iş cinayetlerinde ölmeyecek.

Eğlenmek, gezmek, tatil yapmak, dinlenmek sadece patronların değil, asıl bütün emekçilerin hak ettiği haklar olacak.

Metal işçileri örgütlenecek başta MESS patronları olmak üzere bütün patronların elinde bulundurduğu işletmeleri geri alacak.

Metal işçileri kazanacak, bütün işçiler kazanacak.”

Yorumlar