TGC: Azeri gazetecinin sınır dışı edilmesi ifade özgürlüğüne baskıdır
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Today’s Zaman Muhabiri Mahir Zeynalov’un sınır dışı edilmesini eleştirdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Today’s Zaman Muhabiri Mahir
Zeynalov’un sınır dışı edilmesini eleştirdi. Yapılan açıklamada,
“Azeri gazetecinin sınır dışı edilmesi ifade özgürlüğü üzerinde
baskıdır.” denildi.
TGC, son zamanlarda medya ve gazeteciler üzerinde uygulanan baskıya
ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Today’s Zaman Muhabiri
Mahir Zeynalov’un attığı twit nedeniyle sınır dışı edilmesi
eleştirildi ve şu ifadeler kullanıldı: “Azeri gazeteci Mahir
Zeynalov’un sınır dışı edilme kararı ifade özgürlüğünü kullanan bir
gazeteci üzerinde baskı kurulmasıdır. Tahammülsüzlüğün,
hoşgörüsüzlüğün bir örneğidir. Bu karar Türkiye’de görev yapan
yerli ve yabancı tüm gazeteciler için bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu karardan ivedi olarak dönülmesini ve uluslararası alanda insan
hakları ve iletişim hakları açısından düşürüldüğümüz ayıplı duruma
son verilmesini istiyoruz.”
'DÜZENLEME BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALEDİR'
Açıklamada, “Son günlerde Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü
üzerindeki olağanüstü hali de ağırlaştıran adımlar atılmaktadır.
TBMM Genel Kurulu’ndan geçen internet düzenlemeleri bunun en önemli
örneğidir. Bu yasal düzenleme basın ve ifade özgürlüğü ile kişisel
verilerin korunması hakkına müdahaledir. Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı tüm içerik sağlayıcılardan hiçbir sınırlama olmaksızın
bilgi isteyebilecek, içerik sağlayıcılar da TİB’in istediği
tedbirleri uygulama yükümlülüğü altında olacaktır. Yasal
düzenlemenin Anayasa ile korunan kişisel veriler ve Basın Kanunu
çerçevesinde korunan gazetecilerin haber kaynaklarını koruma
hakkını ne kadar etkileyeceği ise henüz belli değildir. Bu konudaki
kuşkularımız da sürmektedir. Tüm erişim sağlayıcıların birer sansür
aracı olarak mahkeme kararlarının dahi ötesine geçebilecek
uygulamalar yapmasının önü açılmıştır. İçeriğin yayından
çıkarılmasına ilişkin düzenlemede cevap hakkı kaldırılmış, TİB
başkanının iki dudağı arasına çıkacak söze bağlanmıştır. TİB’e
başvurusonucunda özel hayatın gizliliğine ilişkin içeriklere
erişimin engellenmesi kararlarının önü açılmıştır. Özel hayat
kavramı birçok hukuki menfaatle yarışabilecektir. Kamu görevlileri
söz konusu olduğunda ifade özgürlüğüne ağırlık verilmesi
gerekecektir. Böyle bir tartma mekanizması olmadan erişimin
engellenmesi kararı verilebilmesi ifade özgürlüğü önünde ciddi bir
tehdittir. Sosyal medyayı ustalıkla kullanan Sayın Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün bu yasaya onay vermeyeceği umudunu taşıyoruz. ”
ifadelerine yer verildi.
‘BAŞBAKAN’IN MEDYAYA MÜDAHALESİ MALUMUN İLANIDIR’
Başbakan ve çevresinin uzun süredir bazı gazetelerin patronaj
kesimine baskı yaptığı, haberler ve köşe yazıları dolayısıyla
müdahalelerde bulunduğu vurgulanan açıklama şöyle devam etti: “Son
olarak Habertürk’e yapılan müdahale de iktidarın medyaya
müdahalesinin sürdüğünün bir kanıtıdır, malumun ilanıdır. Bağımsız
ve bağlantısız bir gazeteciliğin Türkiye’de yeniden yeşermesi için
parlamentoyu, iktidarı, ana muhalefet partisini ve
meslektaşlarımızı çaba göstermeye çağırıyoruz."
CİHAN
Yorumlar