TBMM Genel Kurulu

TBMM (AA) - AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 çocuk önerisini anlamayanların, anlamak istemeyenlerin, nüfus projeksiyonlarını görmeyenlerin yaşlı politikalarıyla ilgili söylemlerini samimi bulmadığını belirtti.

HDP, Danışma Kurulu toplanamadığı için "Malta Belgeleri adıyla yayımlanan belgelerin işaret ettiği finansal menfaat ilişkilerine yönelik" araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak Genel Kurul gündemine getirdi.

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, belgelerde Başbakan Binali Yıldırım'ın çocuklarının, yakınlarının "vergi cenneti" olarak adlandırılan Malta'da ticari faaliyetlerini sürdürdüğüne yönelik bilgiler olduğunu söyledi.

Sancar, "Başbakan Binali Yıldırım'ın çocuklarının Malta'daki yatırımlarla ülkeye verdiği kayıp nedir? Ahlaki davranış mıdır? Türkiye'deki şirketleri üzerinden yapsaydı Türkiye'de ödeyecekleri vergi ne kadardı? Malta'da yaptıkları için kendilerine kalan kazanç ne kadar? O şirketlerin faaliyetlerinin ne kadarı Türkiye ile bağlantılı? Malta'da kurulu şirketler Türkiye'de faaliyet yapıyor mu? Şirketlerinden biri Türkiye'den ihale almış, bu kazanç nereye gidecek, nerede vergilendirilecek?" sorularını yöneltti.

AK Parti Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç, AK Parti'nin, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele için yola çıktığını, bugün de aynı kararlılıkla mücadelesini sürdürdüğünü belirtti.

AK Parti'nin, yatırımları milletin hizmetine sunduğunu, vatandaşların da buna teveccüh gösterdiğini anlatan Erdinç, "Bugün de bu teveccühe karşı bir algı operasyonu oluşturma adına bir grup önerisi verildiğine şahit oluyoruz." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD seyahatinden önce bu konunun gündeme gelmesinin manidar olduğunu dile getiren Erdinç, belgelerin 2008, 2014 ve bu yılın mayısında gündeme gelen belgeler olduğunu, Sancar tarafından yeni gibi sunulmasına şaşırdığını kaydetti.

Erdinç, "15 Temmuzda milletin önüne düşmüş, milleti için mücadele etmiş ve siyasi hayatı boyunca yolsuzlukla mücadelede önder olan, bu konuda başat aktörlerden biri olan Başbakanımızı bu tür bir algı operasyonun içerisine çekmek siyaseten ucuz bir yaklaşımdır, bunu asla kabul etmiyoruz. Böyle bir yaklaşım içerisinde olmak başta sayın Başbakanımıza ve AK Parti'ye karşı yapılmış bir itibar suikastıdır." diye konuştu.

Konuşmalardan sonra HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

-"Huzurevlerine 453 kişiye bir yatak düşüyor"

CHP de huzurevlerinde kalan ve huzurevlerine yerleşmek için sıra bekleyen yaşlıların sorunlarına yönelik araştırma önergesini Genel Kurul gündemine getirdi. İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Türkiye nüfusunun hızla yaşlandığını, yaşlı bakım hizmetlerine yönelik önemin arttığını söyledi.

Huzurevlerinin hüzün evleri olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden İlgezdi, buralara yerleşenlerin sayısının son 15 yılda yüzde 88 oranında arttığını vurguladı.

İlgezdi, huzurevlerinde 453 kişiye bir yatak düştüğünü, 8 bin 649 kişinin sıra beklediğini, bunlardan 2 binden fazlasının ise sürekli bakıma muhtaç olduğunu öne sürdü.

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, yaşlı sorunları ve üretilmesi gereken politikaları tek başına ele almanın, sığ bir bakış olduğunu dile getirdi. Keşir, yaşlılara ait politikaları, nüfus projeksiyonları, kadın, engelli, çocuk ile aile politikalarından bağımsız düşünemeyeceklerini anlattı.

Keşir, nüfusun hızla yaşlandığını, 2013'te nüfusun yüzde 7,7'si yaşlıyken, 2016'da yaşlı oranının yüzde 8,3'a ulaştığını, 2023 yılında yüzde 10,2 olacağını belirtti.

Yaşlı sorunları ve politikalarının diğer sosyal politikalar ve sosyal sorunlarından ayrı düşünülemeyeceğini ifade eden Keşir, şöyle devam etti:

"Nüfus projeksiyonlarından ayrı bir yaşlı sorunu tanımı yapamayız. Nüfus projeksiyonlarımız ne diyor? Ülke nüfusu hızla yaşlanmakta. Yaşlı nüfusu hızla artmakla birlikte, doğurganlık oranımız hızla düşmektedir. 2003'te kritik eşik olan 2,1 doğurganlık oranının altına düştük. Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk önerisini anlamayanlar, anlamak istemeyenler, nüfus projeksiyonlarını görmeyenlerin yaşlı politikalarıyla ilgili söylediklerini samimi bulmuyorum.

Aile yapısı araştırmasına göre, yaşlıların yüzde 40'ı çocuklarının yanında, yüzde 38'i kendi evlerinde hizmet almak, yüzde 7,7'si huzurevinde olmak istiyor. Yaşlı politikası demek sadece bakım hizmeti demek değildir. Dünya artık aktif yaşlanmayı konuşuyor. Biz sadece bakım hizmetlerini konuşursak, sığ, geri kalmış, çağdışı politikayı konuşmuş oluruz. 160 bin yaşlımız evde bakım hizmetinden yararlanıyor. Huzurevlerinde 640 boş kapasite var. Huzur evlerindeki bekleme sıraları tek kişilik odalarda kalmak, bulunduğu şehirlerden başka şehirlere gitmek istememekten kaynaklı."

CHP'nin grup önerisi de kabul edilmedi.

Genel Kurulda, daha sonra Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Tasarının görüşmelerine geçildi.