TBMM Başkanı Kahraman, Pakistan'da

- Meclis Başkanı Kahraman, Pakistan'ın ev sahipliğinde Rusya, Afganistan, İran ve Çin Meclis başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen "Terörle mücadele ve bölgesel bağlantılılık" konulu konferansa katıldı - Kahraman: - "On yıllardır sürdürdüğümüz terörizmle mücadele çabalarımız, terör örgütlerine karşı ayrım gözetmeyen, samimi bir uluslararası işbirliği olmaksızın başarı sağlanamayacağını göstermiştir" - "Terör eylemlerinin cezasız kalmaması için devletler, evrensel düzeyde 'yargıla ya da iade et' ilkesini uygulamalıdır" - "Türk Parlamentosu, terör tehdidinin değişen doğasını dikkate alarak ve uluslararası yükümlülüklerimiz uyarınca terörizmle mücadele mevzuatını sürekli olarak güncellemektedir"

Google Haberlere Abone ol
TBMM Başkanı Kahraman, Pakistan'da

İSLAMABAD (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "On yıllardır sürdürdüğümüz terörizmle mücadele çabalarımız, terör örgütlerine karşı ayrım gözetmeyen, samimi bir uluslararası işbirliği olmaksızın başarı sağlanamayacağını göstermiştir." dedi.

Kahraman, Pakistan'ın ev sahipliğinde Rusya, Afganistan, İran, ve Çin Meclis temsilcilerinin katılımıyla İslamabad'da gerçekleştirilen "Terörle mücadele ve bölgesel bağlantılılık" konulu konferansta yaptığı konuşmada, terörün, tarih boyunca sürekli devletler için ciddi güvenlik tehdidi, sokaktaki vatandaşlar için de korku kaynağı olduğunu belirtti.

Terörizmin ne coğrafya ne inanç ne de ırk tanıdığını, günümüzde toplumsal ve uluslararası düzene karşı da bir tehdit ve sınama aracı halini aldığını vurgulayan Kahraman, "Toplumlara ciddi zararlar verebilmek, genç nesilleri devşirebilmek ve kendi sapkın ideolojilerini farklı araçlarla dünyaya yayabilmek adına hareket eden terör örgütleri çoğalmış haldedir. Gün geçmiyor ki dünyanın herhangi bir yerinde bir terör eylemi meydana gelmesin. Terör örgütleri her geçen gün değişen şartlara karşı kendilerini hazırlıyorlar. Yabancı Terörist olgusu bu gerçeğin çarpıcı bir örneğidir." diye konuştu.

- "Türkiye radikal grupların da hedefindedir"

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, dünyanın dört bir tarafından çatışma bölgelerine akın eden on binlerce radikalleşmiş gencin yetiştirildiğini bildirdi. Yeni gelişmelerin, uluslararası işbirliğini terörle mücadelenin olmazsa olmaz bir boyutu haline getirdiğine işaret eden Kahraman, şöyle devam etti:

"Türkiye, uzun yıllar çeşitli terör örgütlerine karşı kararlı bir mücadele sürdürmektedir. Bu terörist gruplar sınırlarımızın içinde olduğu kadar sınırlarımızın ötesinde de faaliyet göstermektedir. Üçüncü ülkelerde kamplar kurarak terörist yetiştirmekte ve finansman sağlamaktadırlar. Hatta propagandalarını yaymak ve barbarca eylemlerini methetmek için hiçbir engellemeyle karşılaşmaksızın medya kuruluşları işletmektedirler. Bizler, Türkiye’de masum insanları katleden teröristlerin, onların azmettiricilerinin ve finansörlerinin yurtdışında adaletten kaçmalarına ve serbestçe yaşamalarına tanıklık etmekteyiz. Bu örgütlerin başında PKK gelmektedir. İran, Suriye ve Irak'ta PKK ile bağlantılı olan örgütler mevcuttur. Alfabedeki neredeyse tüm harfleri kullanarak pek çok alt oluşumlar kurmuş bulunan örgüt, bu yolla kendine meşruiyet sağlayacak maskeler üretmektedir. Örgütün Suriye’deki kolu PYD/YPG olarak adlandırılmaktadır."

Kahraman, PYD/YPG'nin güvenlik tehdidi açısından PKK’dan farksız olduğunu, kontrol ettiği bölgelerde yaşayan insanlara baskı ve zulüm uyguladığını belirterek, amaçlarının Suriye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.

PYD/YPG'nin sahadaki bazı devletlerin gözü önünde, ele geçirdiği bölgelerde insanlık suçu işlediğinin altını çizen Kahraman, "Bu bölücü örgüt, bölgenin demografik yapısında geri dönülemez değişiklikler yapmaktadır. Bir terör örgütünün, diğer bir terör örgütü ile savaşıyor gerekçesiyle desteklenmesi kabul edilemez. Türkiye, El Kaide ve DEAŞ başta olmak üzere radikal grupların da hedefindedir. Türkiye, Suriye ve Irak'taki durumun bir sonucu olarak karşı karşıya kaldığı DEAŞ, El Kaide ve yabancı teröristlerden kaynaklı tehdide karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir." ifadesini kullandı.

Çatışma bölgelerinde DEAŞ’e karşı askeri başarılar elde edildiğini ancak tehdidin azaldığı yönünde bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığına değinen Kahraman, sahada yenilgiye uğrayan örgütün sansasyonel eylemleri, internet ve sosyal medya aracılığıyla yönlendirdiğini ve bu noktada birey ve hücrelerden kaynaklanan yeni bir tehdit biçiminin ortaya çıktığını aktardı.

DEAŞ ve El Kaide ideolojisi ve taktikleri ile hareket eden terörist grupların, Uzak Doğu Asya'dan ABD'ye kadar uzanan bir coğrafyada eylem gerçekleştirdiklerini ya da eylem arayışında olduklarının bilindiğinin altını çizen Kahraman, Türkiye'nin yabancı teröristlerle mücadele önlemlerini BM Güvenlik Konseyi'nin konuya ilişkin kararından çok daha önce aldığına işaret etti.

Kahraman, 2011 yılından bu yana Türkiye'nin 56 bin 307 kişi için yurda giriş yasağı koyduğunu, terör örgütleriyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen ve yasadışı yollarla Türkiye'ye giren 5 bin 684 kişinin sınır dışı edildiğini belirtti.

- "Türkiye 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyor"

TBMM Başkanı Kahraman, Suriye'de yaşanan terörün yol açtığı yıkım sebebiyle ülke nüfusunun yarısının yerinden, yurdundan edildiğini söyledi. Kahraman, yaşanan kaos nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan 5 milyon Suriyeliden 3 milyon 400 bininin Türkiye'ye sığındığını, diğer ülkelerden gelenlerle birlikte 4 milyon kişiye ev sahipliği yaptıklarını bildirdi.

Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacıların esenliği için 30 milyar dolar harcandığını vurgulayan Kahraman, uluslararası toplumun katkısının ise sadece 526 milyon dolar seviyesinde kaldığına dikkati çekti.

Suriyelilerin acılarını dindirmek amacıyla İran ve Rusya ile yürütülen Astana sürecine büyük önem verdiklerini belirten Kahraman, "TSK unsurlarımızın desteğiyle ÖSO unsurlarınca gerçekleştirilen harekat kapsamında 2 bin 15 kilometre alanı terör unsurlarından arındırdık. Terörle mücadele kapsamında da 2 bin 647 DEAŞ mensubunu etkisiz hale getirdik." dedi.

- "Terörizm FETÖ ile daha önce tecrübe edilmemiş yeni bir yüzünü ortaya çıkardı"

İsmail Kahraman, Türkiye'nin terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğü dönemde FETÖ'nün hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Türk halkının demokrasisine kahramanca sahip çıkması suretiyle bu hain kalkışmanın bertaraf edildiğine dikkati çeken Kahraman, şu görüşlere yer verdi:

"Terörizm FETÖ ile daha önce tecrübe edilmemiş yeni bir yüzünü ortaya çıkardı. O gece darbecilerin sergilediği vahşet ve hıyaneti tanımlayacak uygun kelimeleri bulmak imkansızdır. Hain örgüt, o gece 250 Türk vatandaşını şehit etmiş, 2 bin 193 insanımızı yaralamışlardır. Örgütün lideri Fetullah Gülen'i barışçıl bir Müslüman, din adamı ve vaiz olarak düşünmek son derece yanlış bir tanımlama olur. Hiçbir ahlaki ve hukuki sınır tanımayan bu terör örgütü faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde de siyasi nüfuz ve ekonomik güç elde etme çabasındadır. Türkiye'de izledikleri taktikleri diğer ülkelerde de uygulamaktadırlar. Dolayısıyla Fetullah Gülen ve onun liderlik ettiği bu yeni nesil terör ve suç örgütü sadece Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği bütün ülkeler bakımından da bir ulusal güvenlik tehdidi teşkil etmektedir. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaşananlar, bu örgütün bulunduğu diğer ülkelerde de neler yapabileceğinin göstergesidir. On yıllardır sürdürdüğümüz terörizmle mücadele çabalarımız, terör örgütlerine karşı ayrım gözetmeyen, samimi bir uluslararası işbirliği olmaksızın başarı sağlanamayacağını göstermiştir. "

- "Devletler evrensel düzeyde 'yargıla ya da iade et' ilkesini uygulamalıdır"

Kahraman, Türkiye'nin, her zaman uluslararası toplumun terör tehdidine dair farkındalığının arttırılmasına yönelik çaba sarf ettiğine değinerek, etkili terörle mücadele mekanizmalarının yaratılması amacıyla çeşitli uluslararası platformlarda gayret sarf ettiklerini dile getirdi.

Uluslararası güvenliğe tehdit oluşturan tüm terörist oluşumlara karşı kararlı bir duruş sergilediklerinin vurgulayan Kahraman, uluslararası örgütlerin terörle ilgili konularda İslam dünyasının hassasiyetlerini dikkate almayan kavramlar kullandıklarını ve bununla İslam’ı terörle bağdaştırma amacının güdüldüğüne işaret etti.

TBMM Başkanı Kahraman, terörizme karşı tek bir reçetenin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Terörizmle mücadele, hangi ortamda, nasıl ortaya çıktığına bağlı olarak, her bir ülkeye özel stratejiler üretilmesini gerektirir. Ancak birbirimizden öğrenebileceğimiz dersler bulunmaktadır. Derslerden biri, terör örgütlerine uluslararası toplum olarak birlikte, güçlü biçimde, mütemadiyen aynı mesajı vermemiz gerektiğidir. Bu mesaj ise adaletten kaçamayacakları mesajıdır. Terör eylemlerinin cezasız kalmaması için devletler, evrensel düzeyde 'yargıla ya da iade et' ilkesini uygulamalıdır. Türk Parlamentosu, terör tehdidinin değişen doğasını dikkate olarak ve uluslararası yükümlülüklerimiz uyarınca terörizmle mücadele mevzuatını sürekli olarak güncellemektedir."

Öte yandan Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, program öncesinde konferansın gerçekleştirileceği Serena Otel'de, konferansa katılan ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Aile fotoğrafı çekimi sonrasında Hüseyin geniş güvenlik önlemleri altında otelden ayrıldı.

Yorumlar