Başbakan Davutoğlu, "İkinci hedefimiz illegal göçü, legal bir mülteci hareketine dönüştürmekti yani birlikte insan kaçakçılarının gayri insani tutumları elinde esir olmuş insanların trajedilerine son verip, insan kaçakçılarına darbe vurup, normal düzenli yoldan Avrupa'ya gidişini sağlamaktı. Bu konuda da önemli mesafe aldık. Bire bir uygulamasıyla şu ana kadar 105 mülteci Avrupa'ya gönderildi" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kilis'te hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza, şehitlerimize rahmet diliyorum. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti olarak ülkeye yönelik her türlü tehdide karşı
en kararlı tutumu sergilemeye devam edeceğiz. Gerek Suriye
rejiminin baskıları, zulmü, gerekse DEAŞ, PKK, YPG diye terör
örgütlerinin Türkiye'ye dönük yaptığı her faaliyet mutlaka
mütekabiliyet esasları çerçevesinde karşılığını bulacak" dedi.
Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı
Donald Tusk ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans
Timmermans ile Gaziantep Üniversitesi Kongre ve Sanat Merkezi'nde
düzenlenen Türkiye-AB Suriyeli Sığınmacılara Yardım Programı'na
katıldı.
Merkel, Tusk ve Timmermans ile düzenlenen ortak basın toplantısında
konuşan Davutoğlu, Gaziantep'in Suriyeliler konusunda en başından
itibaren çok büyük fedakarlık üstlendiğini söyledi.
Kilislilerin özellikle son günlerde terör örgütü DAEŞ'in
saldırıları karşısında gösterdiği direnç ve Suriyelileri ağırlama
konusundaki tavırlarının her türlü takdirin üzerinde olduğunu
vurgulayan Davutoğlu, "Kilis'te hayatını kaybeden vatandaşlarımıza,
şehitlerimize rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak
ülkeye yönelik her türlü tehdide karşı en kararlı tutumu
sergilemeye devam edeceğiz. Gerek Suriye rejiminin baskıları,
zulmü, gerekse DEAŞ, PKK, YPG diye terör örgütlerinin Türkiye'ye
dönük yaptığı her faaliyet mutlaka mütekabiliyet esasları
çerçevesinde karşılığını bulacak, Türkiye'nin güvenliği, huzuru
sağlanacak. Sağlanıncaya kadar da bu çabalar sürdürülecektir."
ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, Merkel, Tusk ve Timmermans ile yaptıkları çalışmaları
gözden geçirdiklerini ve bu insani meseleye doğrudan nasıl katkı
sağlanacağını ele aldıklarını belirtti.
Konuya ilişkin 29 Kasım'dan bu yana yapılan görüşmeleri anımsatan
Davutoğlu, 5 aylık çalışmalar sonucunda çok önemli mesafeler
aldıklarını anlattı.
Ege'den illegal yollarla geçenlerin sayısının kasımda yaklaşık 6
binken kademeli olarak ocakta 3 bin, martta 870 ve 4 Nisan'dan
bugüne ise yaklaşık 130'a düştüğüne işaret eden Davutoğlu, bazı
günler hiç illegal geçiş olmadığını, bazı günlerde de 10 ila 20
arasında sınırlı kaldığını bildirdi.
Davutoğlu, düşüşün, birlikte oluşturulan mekanizmanın etkisini
gösterdiğine dikkati çekti.
İş birlikleri dolayısıyla Avrupa Birliği, Almanya, Yunanistan ve
birlikte çalıştıkları bütün paydaşlara teşekkür eden Davutoğlu,
şöyle konuştu:
"Birinci hedefimiz Aylan bebeklerin bir daha cansız bedeninin Ege
sahillerine vurmamasıydı. Çok önemli mesafeleri birlikte aldık.
İnşallah önümüzdeki günlerde bunun daha da azalacağını ümit
ediyoruz. İkinci hedefimiz illegal göçü, legal bir mülteci
hareketine dönüştürmekti yani birlikte insan kaçakçılarının gayri
insani tutumları elinde esir olmuş insanların trajedilerine son
verip, insan kaçakçılarına darbe vurup, normal düzenli yoldan
Avrupa'ya gidişini sağlamaktı. Bu konuda da önemli mesafe aldık.
Bire bir uygulamasıyla şu ana kadar 105 mülteci Avrupa'ya
gönderildi. İki Suriyeli mülteci de Türkiye tarafından Ege
adalarından geri alındı. Suriyeli olmayan mültecilerle ilgili de
gerekli adımlar atıldı. Türkiye mülteciler konusunda sınanacak bir
ülke değildir. Tek başına ağır yükümlülükler üstlenmiştir ve
gereğini yapmıştır."
Türkiye'den kimi Suriyelilerin geri gönderildiğine dair bazı
raporlar yayınlandığını dile getiren Davutoğlu, "Türkiye'den tek
bir Suriyeli, iradesi dışında Suriye'ye geri gönderilmemiştir. Biz
bağrımızı, gönlümüzü açtığımız kardeşlerimizi kendi iradeleri
dışında hiçbir yere göndermeyiz. Bu konuda tutumumuz açık ve
nettir." değerlendirmesinde bulundu.
Spekülasyonlara rağmen insani tutum sergilediklerini anlatan
Davutoğlu, göçmen kaçakçılarının gayri insani tutumlarına son
verecek her türlü tedbiri almaya devam edeceklerini söyledi.
Bütün bu mülteci politikalarını uluslararası ve ulusal hukuk
çerçevesinde el ele yürüttüklerini de vurgulayan Davutoğlu,
ekiplerin ortak çalıştığını, mekanizmaları beraber yönettiklerini
ve hiçbir şekilde gayri hukuki tutumun olmaması için bütün
ülkelerin birlikte emek harcadığını bildirdi.
Davutoğlu, 29 Kasım'da alınan kararlardan birinin de mültecilerle
ilgili külfet paylaşımı olduğunu hatırlatarak, "3 milyar avroluk
Türkiye'deki Suriyelilere yönelik bir destek vaadi söz konusu
olmuştu. Bu Avrupa Birliği içindeki mekanizmalardan geçtikten sonra
18 Mart'ta bu kez 3 yıllığına 6 milyar avroya çıkartıldı. Bugün
burada bulunmamızın ana vesilelerinden bir tanesi bu insani desteği
görünür kılmak ve ilk uygulamasını başlatmak." şeklindeki
görüşlerini paylaştı.
Toplantıyı, Gaziantep'te kampları gördükten ve mültecilerle
konuştuktan sonra yaptıklarına işaret eden Davutoğlu, "Bugünden
itibaren Avrupa Birliği taahhüt ettiği bu fonları harekete geçirmek
üzere ilk adımları attı. Bugünden itibaren, bugünkü projeler
bağlamında 187 milyon avroya varan projeler başlatıldı." şeklinde
konuştu.
Herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesinin önemine
dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin 29 Kasım'dan 18 Mart'a kadar
bütün zirvelerde verdiği her sözü yerine getirdiğini vurguladı.
Türkiye'nin vize uygulamalarını düzenlediğini, çalışma izni
çıkardığını, üstlendiği sorumlulukların gereği yaptığını aktaran
Davutoğlu, "Avrupa Birliğinin de bu çerçevede gerekli adımları
atacağına dair inancımı, güvenimi de ifade etmek isterim."
değerlendirmesini dile getirdi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar