SP'li Çetinkaya: Sanırsınız ki ikisi farklı hükümetlerin ve partilerin bakanları
Saadet Partisi (SP) Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, iki yıl önce Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde yeni teşkilat yasası çıkarılarak her şeyin sil baştan yeniden düzenlendiğini hatırlatarak, “Sayın Nabi Avcı da Ömer Dinçer’in teşkilat yasasını.
Saadet Partisi (SP) Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, iki yıl
önce Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde yeni teşkilat yasası
çıkarılarak her şeyin sil baştan yeniden düzenlendiğini
hatırlatarak, “Sayın Nabi Avcı da Ömer Dinçer’in teşkilat yasasını
tabir caizse resetliyor, sil baştan yeniden düzenliyor. Bu
bakanların ikisi de AK Parti hükümetinin bakanı değil mi?
Sanırsınız ki ikisi farklı hükümetlerin ve partilerin bakanları.”
dedi.
SP’li Tacettin Çetinkaya, dershanelerin kapatılmasını öngören
‘Dershane Yasa Tasarısı’nı eleştiren yazılı değerlendirmede,
“Öncelikle kanun tasarısının gece yarısı TBMM’ye gönderilmesi ve
tasarının bir bütün olarak içeriği adeta yangından mal
kaçırırcasına bir telaş ve panik algısı oluşturuyor. Düzenlemeler,
sanki AK Parti dün seçimden çıkmış, bugün iktidar olmuş, gücü ve
yetkiyi eline yeni geçirmiş de acele ediyor havası veriyor. Bu ne
telaş, bu ne panik? Ayrıca bahsedilen düzenlemelerle her şey yine
sil baştan yapılıyor.” ifadelerini kullandı.
"HİÇBİR İŞLEME GEREK KALMAKSIZIN GÖREVLERİ SONA ERECEK"
Dershanelerin dönüşümlerine ilişkin uygulamalar ve özel okulların
desteklenmesi düşünceleri uygun olmakla beraber Talim Terbiye
Kurulu’nun tasfiyesi ve bakanlıkta kadro kıyımının yanlış olduğuna
dikkat çeken Çetinkaya, sözlerini, “Sayın Bakan’ın bir süredir;
Milli Eğitimde 'reform' düzenlemeler yapılacağı ifadelerine rağmen
tasarıdaki düzenlemelerle, eğitim sistemimizde bir reform ve
iyileştirmeye rastlamadık. Aksine tasarının önemli bir kısmı kaos
içermektedir. Tasarıya eklenen geçici maddeyle müsteşar dışında
bütün yöneticiler görevden alınmış oluyor. Müsteşar yardımcıları,
Talim Terbiye Kurulu başkanı ve üyeleri, tüm genel müdürler, grup
başkanları ile 81 il milli eğitim müdürlerinin görevleri kanun
yürürlüğe girdiği tarihte hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona
erecek. Yani kanun yürürlüğe girdiği günden itibaren bakanlığın tüm
merkez ve taşra yöneticileri görevden alınmış olacak. 4 yıl ve
üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, bu görevlerinin
hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek.” diye sürdürdü.
"12 YILDIR MİLLİ EĞİTİMİ 5 BAKAN YÖNETTİ"
SP’li Çetinkaya, yeni yasayla kanuni dayanak oluşturulduğu için
kişi mağduriyetlerine karşı idari hukukun da engelleneceğini
vurgulayarak, “İki yıl önce Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer
döneminde yeni teşkilat yasası çıkarılmış ve zaten her şey sil
baştan yeniden düzenlenmişti!.. Sayın Nabi Avcı da Ömer Dinçer’in
teşkilat yasasını tabir caizse resetliyor, sil baştan yeniden
düzenliyor. Bu bakanların ikisi de AK Parti hükümetinin bakanı
değil mi? Sanırsınız ki ikisi farklı hükümetlerin ve partilerin
bakanları. 12 yıldır Milli Eğitim 5 tane bakan tarafından
yönetildi. Her bakan kendinden öncekinin reform olarak sunduğu
uygulamaları attı, kendi reformunu yaptı.” görüşünü belirtti.
"TALİM TERBİYE KURULU TASFİYE EDİLMİŞ OLUYOR"
Tasarıyla, Talim Terbiye Kurulu’nun görev ve yetkilerinin de
değiştirildiğine işaret eden Çetinkaya, şunları kaydetti:
“Talim terbiye Kurulu bundan böyle Milli Eğitim mevzuatı konusunda
karar veremeyecek, sadece görüş bildirecek. Bu haliyle Talim
Terbiye Kurulu danışman statüsü seviyesine düşürülüyor. Karar
yetkisi icracı genel müdürlüklere devrediliyor. MEB’in mutfağı
konumundaki Talim Terbiye de bu yolla tasfiye edilmiş oluyor.
Böylece bakanın önündeki engeller tamamen ortadan kaldırılmış
oluyor. Bu haliyle devlet politikası olması gereken Milli Eğitim
politikaları bakanın iki dudağı arasında çıkacak sözlere kurban
ediliyor. Sivilleşme adına yapılan bu uygulama aksine Bakan
otoritesinin tartışılmaz hale gelmesine, 'ben yaptım oldu'
mantığının hakim olmasına yol açar. “
"EL ELE VEREREK MAARİF DAVAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ"
“Milli Eğitim meselesi sadece Milli Eğitim Bakanlığına ve bakana
bırakılmayacak kadar önemli bir milli davamızdır.” diyen SP Genel
Sekreteri Tacettin Çetinkaya, “Erbakan hocamız ve Prof. Dr.
Nurettin Topçu üstadımız eğitim meselemizi ‘Maarif davamız’ olarak
ifade etmişlerdir. Bu nedenle milli eğitim meselesi topyekûn bir
seferberlik halinde hep beraber, milletçe ele alınmalıdır.
Bakanlık, iş dünyası, vakıflar, dernekler, eğitim sendikaları,
sivil toplum kuruluşları, öğrenci velileri eğitimin düzelmesi için
elele vererek maarif davamıza sahip çıkmalıdır. Milli Eğitim
meselesi günlük politikalara ve günlük siyasi gelişmelere kurban
edilmemelidir. Çünkü gençlik elden gidiyor, nesillerimiz tehlikeye
giriyor. Geleceğimizi inşa edeceğimiz gençliğimizi bu eğitim
sistemi yetiştiremiyor. Ülkemizin geleceğinin inşası; gençlerimizin
milli ve manevi değerlerimize bağlı olarak yetişmesi ile mümkündür.
Bu da 'Önce ahlak ve maneviyat’ prensibinin uygulanması ile olur.
Sayın Bakan’dan; MEB’i çekişme ve çatışmalardan uzak tutmasını,
şekille uğraşmamasını, öze dönük uygulamalarla şuurlu, vatanını,
milletini seven, dinine ve değerlerine bağlı, değerleri uğruna
fedakârlık yapabilecek nesiller yetiştirebileceğimiz uygulamalar
ortaya koymasını bekliyoruz.” temennisini iletti. CİHAN
Yorumlar