Slovakya'da halk yarın sandık başına gidecek

Batı basını, "Moskova yanlısı" olarak nitelendirdiği eski Başbakan Robert Fico'nun seçimi kazanması durumunda Rusya'nın AB içinde Macaristan'ın yanı sıra bir ülke daha kazanacağı iddiasını dillendiriyor

Google Haberlere Abone ol
Slovakya'da halk yarın sandık başına gidecek

Slovakya'da halk 30 Eylül'de, Şubat 2018'de gazeteci Jan Kuciak'ın öldürülmesi sonrasında başlayan siyasi istikrarsızlığı sona erdirmek ve meclisin yeni üyelerini seçmek için sandığa gidecek.

İtalyan mafyası ve bazı Slovak siyasetçiler arasındaki ilişkileri kaleme alan Slovak gazeteci Kuciak ve nişanlısının 25 Şubat 2018'de öldürülmesiyle başlayan siyasi istikrarsızlık nedeniyle ülkede son 5 yılda, başbakanlık görevi 5 kez el değiştirirken, iki koalisyon, bir azınlık, bir de teknokrat hükümeti düştü.

Ülkede 2006-2018 yıllarında 3 kez başbakanlık görevini üstlenmiş Slovakya Sosyal Demokrat Partisi (SMER) Kurucu Genel Başkanı Robert Fico'nun gazetecinin öldürülmesi sonrasında başlayan gösterilerde istifasına yönelik baskıların artması neticesinde başbakanlık görevinden çekilmesiyle başlayan siyasi istikrarsızlık süreci, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle daha da derinleşti.

- SİYASİ İSTİKRARSIZLIK SÜRECİ

Fico'nun istifası sonrasında aynı partiden Peter Pellegrini başbakanlık koltuğuna oturdu. Gazeteci Kuciak'ın öldürmesine ilişkin soruşturmanın sürdüğü bu süreçte çok sayıda bakan, üst düzey yargı ve emniyet mensubu istifa etmek durumunda kaldı.

Slovakya, gazeteci cinayeti, mafya-siyaset ilişkilerinin gölgesinde gittiği 2020 genel seçimlerinde, halk SMER'i cezalandırdı. Seçimde yüzde 10 oranında oy kaybeden Sosyal Demokratlar iktidarı kaybetti.

Seçimde birinci parti olarak çıkmayı başaran Sıradan İnsanlar ve Bağımsız Şahsiyetler Partisi (OLANO) Genel Başkanı Igor Motavic, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (SAS), İnsanlar İçin Partisi (Za Ludi) ve Biz Aileyiz Partisi (SR) ile 4'lü koalisyon hükümeti kurdu.

Yaklaşık bir yıl görevde kalan Motavic hakkında yüksek lisans tezinde intihal yaptığına yönelik iddiaların ortaya çıkması sonrasında, Mart 2020'de devraldığı başbakanlık görevini aynı partiden Eduard Heger'e Nisan 2021'de bırakmak zorunda kaldı.

Heger'in başbakan olmasının ardından 4'lü sağ koalisyon hükümetinde çatırdamalar başladı ve SAS Partisi 2022'de koalisyondan ayrıldı. SAS'ın koalisyondan ayrılmasının ardından azınlık hükümetiyle yola devam etmek isteyen Heger'in, Aralık 2022'de mecliste yapılan güven oylamasını kaybetmesiyle azınlık hükümeti düştü.

Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova, Heger'in azınlık hükümetini, ülkeyi erken genel seçimlere taşıması için geçici olarak görevlendirdi. Ancak Caputova ve Heger arasında yaşanan gerginlik nedeniyle Ocak 2023'te Başbakan Heger görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Caputova, Slovakya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Ludovit Odor'u ülkeyi 30 Eylül'de yapılacak erken seçimlere kadar geçici olarak idare edecek teknokrat hükümetini kurmakla görevlendirdi.

Odor'un teknokrat hükümeti, 15 Mayıs'ta yapılan güven oylamasını kazanamadı. Bu durum meclisteki sağ ve popülist partilerin, bazı konularda fikir ayrılığı yaşadıkları Cumhurbaşkanı Caputova'ya dolaylı tepkisi olarak yorumlandı.

Yaklaşık 5,5 milyonluk nüfusa sahip Slovakya'da son 5 yılda yaşanan siyasi istikrarsızlık ve iktidar sorunundan bunalan seçmenler, yarın 150 sandalyeden oluşan meclisin yeni üyelerini seçecek.

Seçim öncesinde, ülkede Rusya ya da Avrupa Birliği (AB) yanlısı söylemlerin belirgin bir şekilde seçim malzemesine dönüşmesi, enerji krizi, güvenlik, göçmen karşıtlığı ve hayat pahalılığı gibi konular halkın kutuplaşmasına neden oldu.

Yaklaşık 25 parti ve ittifakın yarışacağı seçimde 4 milyon 400 binin üzerinde seçmen oy kullanacak.

ESKİ BAŞBAKAN FİCO'NUN PARTİSİ YARIŞIN FAVORİSİ

Seçim barajının yüzde 7 olduğu ülkede son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre eski Başbakan Fico'nun SMER Partisi az bir oy farkıyla yarışı önde götürüyor. Anketlere göre, yüzde 21 oranında oy alması beklenen Fico, 5 yıl önce bırakmak durumunda kaldığı başbakanlık koltuğuna en yakın isim olarak öne çıkıyor.

Her ne kadar sosyal demokrat olarak adlandırılsa da Batı basını Fico'yu popülist olarak nitelendirirken, SMER Genel Başkanı'nın Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin açıklamaları dikkati çekiyor.

Ukrayna'ya en çok silah yardımında bulunan ve Mig-29 savaş uçaklarını hibe eden Slovakya'nın bu yaklaşımını değiştirme niyetinde olan Fico, Kiev yönetimine silah gönderilmesine karşı çıkarken, Rusya'nın savaş öncesinde "Ukraynalı faşistlerin Rus vatandaşlarını öldürdüğü yönündeki söylemlerini" de seçim kampanyasında kullanmaktan çekinmiyor.

Fico, "AB'nin tamamen ABD'nin izinde hareket ettiğini" ileri sürerek, mevcut Cumhurbaşkanı Caputova'yı hedef alan açıklamalarda bulunuyor.

- BATI BASINI FİCO'NUN KAZANMASINDAN KAYGILI

Batı basını, seçimi Fico'nun kazanması durumunda Rusya'nın AB içinde Macaristan'ın yanında ikinci bir ülke daha kazanacağı iddiasında bulunarak, bu hafta başında Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto'nun Fico'yu ziyaret etmesini, iddiaları destekleyici bir hareket olarak değerlendiriyor.

Önceki seçimi yüzde 25 oy oranıyla kazanan merkez sağ OLANO Partisinin bu seçimde ciddi bir oy kaybı yaşayacağı görüşünü paylaşan uzmanlar, seçimin favorisi Fico'yu, SMER’den ayrılarak yeni bir parti kuran Fico'nun eski yol arkadaşı ve eski başbakanlardan Peter Pellegrini'nin kurduğu liberal Ses Partisinin (HLAS) yanı sıra liberal-sol İlerici Slovakya Partisinin (PS) zorlayacağı düşünülüyor.

Anketlere göre, yüzde 19 oranında oy alacağı tahmin edilen PS, AB yanlısı, Rusya karşıtı ve çevresi söylemlerle seçim kampanyasını yürütüyor.

Seçimde öne çıkan bu 4 partinin yanı sıra aşırı sağ, Neonazi, komünist ve aşırı sol ideolojilere sahip küçük partiler de seçmenden azımsanmayacak oranda destek alıyor.

Ülkede en son yapılan seçim anketlerine göre, SMER yüzde 20,6, PS 19,8, HLAS 11,9, OLANO 8,2, aşırı sağcı Cumhuriyet Hareketi Partisi (REP) 7,6, bir başka sağcı SAS Partisinin de yüzde 7 barajını aşacağı tahmin ediliyor.

Uzmanlar, seçim kampanyalarına damgasını vuran Rusya ya da AB yanlısı söylemler nedeniyle seçmenin ciddi oranda kutuplaştığı değerlendirmesinde bulunuyor.

Yorumlar