Öztekin: Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde demokrasi değil faşizm olur
Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, AK Parti hükümetinin HSYK'nın yetkilerini tırpanlama çalışmasının tehlikeli ve Anayasa'ya aykırı olduğunu, bu durumun mutlaka durdurulması gerektiğini söyledi.
Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, AK Parti hükümetinin
HSYK'nın yetkilerini tırpanlama çalışmasının tehlikeli ve
Anayasa'ya aykırı olduğunu, bu durumun mutlaka durdurulması
gerektiğini söyledi. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde demokrasi
değil, faşizm olduğunu, komisyondaki tasarı yasalaşırsa HSYK'nın
gerçekten yargılanmış olacağını efade eden Öztekin, "İktidar
demokrasiyi 'seçimden ibaret ve bir araç' olarak görmektedir.
Demokrasinin, bizatihi kendisini yok etmede, böylece rejimi
değiştirmede araç olarak kullanılması çok çelişkilidir. Türk
milletinin bu tehlikeli gidişi görmesi gerekmektedir. Anayasa'yı
fiilen ortadan kaldıracak olan bu tehlikeli gidişin durdurulması
gerekmektedir." dedi.
Öztekin, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, TBMM'nin adında
'Adalet' olan komisyonunda son yaşanan olayları hukukla, adaletle
ve akılla izah etmenin mümkün olmadığını belirtti. Öztekin,
"İktidarın, HSYK ile ilgili yapmayı düşündüğü son yasal
düzenlemeler Anayasa'ya, kuvvetler ayrılığına, hukuk devletine,
yargı bağımsızlığına açıkça aykırıdır. Bunu komisyonda dile getiren
muhalefete karşı sergilenen tutum ve davranışı kabul etmek mümkün
değildir." diye konuştu.
"TEKMELER HUKUK DEVLETİ VE YARGIYA ATILMIŞTIR"
Anayasa'ya bağlı kalacaklarına dair yemin eden milletvekillerinin,
bu aykırılığın hiç kimse tarafından dile getirilmesine,
tartışılmasına dahi izin vermemeleri ve tekmelerle Yargı-Sen genel
başkanı ve bir yargıç olan Ömer Faruk Eminağaoğlu'na
saldırmalarının çok düşündürücü olduğunun altını çizen Öztekin,
burada atılan tekmelerin hukuk devletine ve yargıya atıldığını
kaydetti.
"17 ARALIK OPERASYONUNUN SONUÇSUZ KALMASI İÇİN YARGI DİZAYN
EDİLİYOR"
İktidar kanadının, sayısal çoğunluğuna güvenerek, ne pahasına
olursa olsun 'tekme, tokatla, kavgayla' bu yasayı geçireceğiz
düşüncesinde olduğunu vurgulayan Öztekin, kamuoyundaki algının,
alınan talimatın bu şekilde olduğunu belirtti. Öztekin, 17 Aralık
soruşturmalarının sonuçsuz kalması için emniyetin dizayn edildiğini
şimdi ise sıranın yargıda olduğunu ifade etti.
"YARGI, İKTİDARIN EYLEM VE İŞLEMLERİNİ DENETLER, HUKUK DEVLETİNDE
OLMASI GEREKEN BUDUR"
HSYK'nın yapısında adalet bakanı ve müsteşar olduğu sürece yargı
bağımsızlığından söz edilemeyeceğinden, mevcut ve geçmişteki yapıya
hep karşı çıkarak eleştirdiklerinin altını çizen Öztekin, şöyle
dedi: "Bu görüşümüzde değişiklik yoktur. Ama iktidara, HSYK'nın
zaten bağımlı olan mevcut yapısı bile yetmiyor. 'Yasama ve yürütme
de biziz' açıklaması sonrası 'elimde olsa HSYK'yı da yargılarım'
açıklaması gelmişti. Komisyondaki tasarı yasalaşırsa HSYK gerçekten
yargılanmış olacaktır. Böylece yasama ve yürütmenin yanında yargı
da tamamen iktidara bağlanmış olacaktır. İktidar 'yargı da hesap
vermeli' diyor. Bu yöntemle iktidar yargıdan hesap sorma
peşindedir. Oysa yargı iktidarın işlem ve eylemlerini denetler, bu
bağlamda iktidardan hesap sorar. Demokratik, çağdaş hukuk
devletinde olması gereken budur."
"TÜRK MİLLETİ BU TEHLİKELİ GİDİŞİ GÖRMELİ VE DUR DEMELİDİR"
İktidarın demokrasiyi 'seçimden ibaret ve bir araç' olarak
gördüğüne dikkat çeken Öztekin, "Demokrasinin, bizatihi kendisini
yok etmede, böylece rejimi değiştirmede araç olarak kullanılması
çok çelişkilidir ama tarihte örnekleri mevcuttur, elbette ibret
vericidir. Türk milletinin bu tehlikeli gidişi görmesi
gerekmektedir. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde demokrasi
olmaz, faşizm olur. Anayasa'yı fiilen ortadan kaldıracak olan bu
tehlikeli gidişin durdurulması gerekmektedir." şeklinde
konuştu.
Bu sebeple iktidar milletvekillerinin Anayasa'ya bağlı
kalacaklarına dair ettikleri yemini, seçildikleri bölgenin değil
tüm ulusun milletvekilleri olduklarını hatırlatan Öztekin,
kendilerini bu konuda sağduyuya, hukukun, adaletin ve aklın sesine
kulak vermeye davet ettiklerini ifade etti.
CİHAN
Yorumlar