Onbeşliler kimdir, kime 15'liler deniyordu, gerçek hikayesi nedir?

Onbeşliler kimdir, kime 15'liler deniyordu, gerçek hikayesi nedir? Onbeşliler kimdir her 18 Mart Zaferi yıl dönümünde bir kez daha akıllara gelen sorulardan biridir. Türküsünden bildiğimiz onbeşlilerin hazin hikayesini duyanlar gözyaşlarını tutamıyor.

Google Haberlere Abone ol
Onbeşliler kimdir, kime 15'liler deniyordu?

Onbeşliler kimdir, kime 15'liler deniyordu, gerçek hikayesi nedir? Onbeşliler kimdir ne zaman ve nerede yaşadılar, gerçek bir hikayeden mi kaynaklanıyorlar yoksa tarihi bir efsane midir? Onbeşliler hep şarkılarından hatırlarız. Onlar aslında şanlı tarihimizi yazanlar arasında yer alan kahramanlardı. Körpe yaşlarında Çanakkale Savaşı'na gönderilen minik askerlerdi. Ancak burada bilinmesi gereken bir nokta var; savaşa gönderilenler 15 yaşında değillerdi; onlara Onbeşliler denmesinin başka bir nedeni vardı? Onbeşliler kimdir, kime 15'liler deniyordu, gerçek hikayesi nedir?

ONBEŞLİLER KİMDİR, KİME DENİYORDU?

Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı ordusunda insan kaybı öyle bir noktaya varmıştı ki Harbiye Nezareti, harp bütün hızıyla sürerken askerleri birkaç günlüğüne de olsa memleket iznine göndermeye gayret etmişti.

Onbeşliler kimdir, kime 15'liler deniyordu, gerçek hikayesi nedir?
Çanakkale Savaşlarında cephede çekilen resimlerde askerlerin gerçek yaşlarını gösteriyor. Bu resimlerde 15 yaşındaki çocuklar yok.

 

Çünkü harpte gün geçtikçe daha da artan kayıplar, nüfusun tükenmekte olduğu korkusunu doğurmuş ve savaşan askerler memleketlerine nüfusu çoğaltmak üzere gönderilmişlerdi.

Çanakkale Savaşı sırasında, İtilaf Devletlerinin Nisan 1915’ten itibaren kara çıkartmasına başlamalarıyla birlikte cephede takviye kuvvetlere ihtiyaç hâsıl olunca Sultan V. Mehmed Reşad 14 Mayıs 1331’de (27 Mayıs 1915) bir irade (emir) yayınlayarak, yukarıda sözünü ettiğimiz Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yapmak ve lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.

Sultan Reşad, yayınladığı iradede, Mükellefiyet Kanunu’nun 42. Maddesine ek olarak hazırlanan “kâtib-i sultaniye 10. sınıf müdaviminine mütedair (devam edenlere dair)” başlıklı fıkra hakkında şöyle geçici bir düzenleme yapma yoluna gitmişti:

“Madde 1: Mükellefiyet-i Askeriye Kanun-u Muvakkatinin (geçici kanununun) 42. Maddesindeki fıkra atiye (geleceğe) tezyil (ertelenmiş) olunmuştur. Muayene-i intihaiye esnasında (muayene sonucunda) mekatib-i sultaniyenin (sultani mekteplerinin) onuncu sınıflarında bulunanlar da hizmet-i makzura (zikri edilen hizmet) hakkına nail olacaktır.”

Sultan V. Mehmed Reşad’ın iradesinden sonra Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayınlayarak, 1314 (1896) doğumluların (yani 19 yaşındakilerin) henüz askerlik hizmetine çağrılmamışları ile 1315 (1897) doğumluların(18 yaşına yeni girmişlerin), bedenleri gelişmiş, harbe elverişli ve silah kullanmaya kabiliyetli olanlarından müsait bulunanların da kıtalara teslim olmalarını istemişti.

Padişahın ve Harbiye Nezaretinin bu çağrısı üzerine, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Manisa, Adapazarı, İzmir, Aydın, Muğla ve Konya’nın, tahsilleri ve hayatlarının henüz başındaki bu yeni yetme gençleri, vatanın kendilerinden beklediği yüce vazifeyi hakkıyla ifa etmek azim ve inancıyla silâhaltına koşacaklardı.

Ekseriyeti 15 ila 19 yaşında olan bu genç bahadırların cepheye katılımları anısına Anadolu’da yakılan meşhur “Hey Onbeşli Onbeşli” adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen “15’liler” 1315 doğumlulardır.

Yani 1 Haziran 1897 ile 22 Mayıs 1898 arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdi. Türküde, bu 1315’li gençlerden şöyle bahsediliyordu:

Hey onbeşli onbeşli

Tokat yolları taşlı

Onbeşliler gidiyor

Kızların gözü yaşlı

Aslan yârim kız senin adın Hediye

Ben dolandım sen de dolan gel beriye

Fistan aldım endazesi onyediye

Gidiyom gidemiyom

Az doldur içemiyom

Sevdiğim pek gönüllü

Koyup da gidemiyom

BU FOTOĞRAFIN GERÇEK HİKAYESİ

Çanakkale Savaşı ve Onbeşliler söz konusu olduğunda sıklıkla bu fotoğraf akla gelir; ancak bu fotoğrafın 15'lilerle hiçbir alakası yoktur. Zira Osmanlı ordusunda hiçbir zaman çocuklar savaşmadı. Bu fotoğraf ise savaştan yıllar sonra İstanbul'da istiklal Caddesi'nde düzenlenen bir resmi tören esnasında üniforma giymiş çocukları temsil ediyor.

 


 

Yorumlar