Mustafa Balbay'dan Silivri'ye ziyaret
Ergenekon davasında hapis cezasına çarptırılan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Silivri Cezaevi'ne bu kez ziyaretçi olarak geldi.
Ergenekon davasında hapis cezasına çarptırılan ve geçtiğimiz
günlerde tahliye edilen CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Silivri
Cezaevi'ne bu kez ziyaretçi olarak geldi. Ziyaret sonrası bir
açıklama yapan Balbay, “Hukuk güvenliği hükümeti de etkileyen,
gündeminde olan ve yakındığı bir sorun haline gelmiştir.” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Basın Konseyi üyeleri ile
birlikte Silivri'ye geldi. 4 yılı aşkın süre tutuklu kaldığı
cezaevindeki koğuş arkadaşı Tuncay Özkan ile Hikmet Çiçek, Turan
Özlü ve Deniz Yıldırım'ı ziyaret eden Balbay, gazetecilere açıklama
yaptı.
Balbay, tahliye olduğu gün, "Türkiye’de hukuk güvenliği can
güvenliğinden daha önemli bir sorun haline geldi." sözlerini
tekrarlayarak şöyle konuştu: “Bu ziyaretin tüm meslektaşlarım adına
olmasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Tümünü ayrı ayrı ziyaret
etmek gerçekten zor. Ben cezaevinden çıkarken de söylemiştim,
kapıyı içerde kalan, tartışmalı davaların sanıkları yıllardır
tutuklu kalan insanların üzerine kapatmış gibi sorumlu hissettiğimi
söylemiştim. İlk gün benim söylediğim söz ne yazık ki daha güncel
hale geldi. Demiştim ki Türkiye’de hukuk güvenliği can
güvenliğinden daha önemli bir sorun haline geldi. Bugün görüyorum
ki hukuk güvenliği hükümeti de etkileyen, hükümetin de gündeminde
olan ve yakındığı bir sorun haline gelmiştir. İlk gün vurguladığım
gibi ne geçmişe tümüyle sünger çekmek ne de her şeye bir kinle kan
davasıyla bakmak ikisinin ortasında bir hukukla Türkiye’nin adalet
sisteminin rayında gitmesini sağlayacak bir fırsat var önümüzde.
Bazen sorunlar fırsatları beraberinde getirir.”
“ANAYASA MAHKEMESİ KARARINA UYULMAMASI BENİ ÜZDÜ”
Anayasa Mahkemesi’nin kendisiyle ilgili verdiği kararın tutuklu
diğer milletvekillerine uygulanmamasını değerlendiren Balbay,
“Öteki 5 milletvekili ile ilgili yerel mahkemenin bu karara
uymaması beni üzdü. Hukuk Ankara’da ayrı, Silivri’de ayrı,
Diyarbakır’da ayrı olmamalıdır. Hukuk Ergenekon davasına ayrı, KCK
davasına ayrı öteki davalara ayrı olmamalıdır. Hukukun ortak bir
dili olmalıdır. Şuan da Türkiye’de birbirinden çok farklı seyreden
konulara baktığımızda ortak paydasının hukukun tartışmalı olduğunu
görüyoruz. Hukukun gereğince halkın vicdanına hitap edecek şekilde
uygulanmaması olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
Cezaevindeki 6 milletvekilinin serbest bırakılmasını dileyen
Balbay, şöyle devam etti: “Bir dileğim de o tartışmalı davaların
artık en azından tutuksuz devam etmesi. En son dün 28 Şubat
davasıyla ilgili hiçbir tutuklu sanığın kalmaması bence adil
yargılama açısından o insanların kendilerini daha sağlıklı
savunabilmeleri açısından da önemli bir adımdır. Siz düşünebiliyor
musunuz Fenerbahçe- Galatasaray maçındaki kurallarla
Trabzonspor-Beşiktaş maçındaki kurallar ayrıdır denebilir mi? Böyle
bir şey kabul edilebilir mi? Ya da maçın ilk yarısında şu kurallar
uygulanacak. İkinci yarısında bu kurallar uygulanacak denilebilir
mi? Bu olmamalı. Bugün gerçekten hükümetinde karşı karşıya kaldığı,
hükümet yetkililerinde yakındığı bu hukuksuzluk ortamını gidermenin
başlıca yolu herkesin kabul edebileceği ortak paydaya gelmek.”
Bütün herkesin bir araya gelerek Terörle Mücadele Kanunu ve devlete
yönelik suçları kapsayan yasaların netleştirilmesi gerektiğini
ifade eden Balbay, “Suçun daha dar ve tanımlanabilir hale gelmesi
bile pek çok kişinin cezaevinden çıkmasını sağlayacaktır. En temel
hukukun temel ilkesi şüpheden sanık yararlanır ama şu anda son
uygulamalarda Türkiye'deki mahkemelerde şüpheden hakim ve savcı
yararlanıyor. Bunu ters çevirsek bile pek çok sorun çözülecek diye
düşünüyorum.” dedi.
Cezevinde ziyaret ettiği arkadaşlarının moralli olduğunu anlatan
Balbay, “Arkadaşları inatla hukuku ve özgürlüğü bekler şekilde
buldum. Tuncay Özkan ile koğuş anılarımızı paylaştık birbirimizi
özlüyoruz muyuz? Özlüyoruz ama dışarıda özlüyoruz dedik. Herkesin
özgürlüğüne kavuşması dileğini paylaştık.” ifadelerini
kullandı.
Son gelişmelerle ilgili neler söyleyeceksiniz sorusuna ise Balbay
şu cevabı verdi: “Bu davalar, ben bu görüntüleri biliyorum. Sabaha
karşı insanları alıyorsunuz, gerçekten o görüntünün kamuoyuna
sunulan şekliyle olup olmadığı aylar sonra nasıl ortaya çıkacak.
Ben geçmiş davalardan biliyorum. 3 ayrı şekilde ortaya çıkmıştı çok
somut görüntüler geçmişteki. Benim dileğim tabi ki yolsuzluklarla
mücadele edilsin geçmişte bizde bunları söyledik ama çekiçle sinek
ezilmez. 50-60 kişiyi bir araya getirip hepsini aynı torbanın içine
koyalım denilemez. 24 saat sonra birkaç kişiyi serbest bıraktılar.
Madem bırakacaktınız sabaha karşı 5’te aldınız. Ben yolsuzlukların
üzerine gidilmeli ama sabaha karşı 5'te de böyle bir operasyon
tartışmalı, operasyon olmamalı diye düşünüyorum. Evrensel bir
tanımdır. Sabaha karşı 5'te sütçü olduğuna inanıyorsanız ya da
ekmek getiren kişi olduğundan eminseniz demokrasi vardır. Kim
olduğunu bilmiyorsanız yoktur. Benim şu anda 'hadi bakalım size de
hukuk lazım oldu oh bakalım' böyle bir şey geçmiyor aklımdan. Ben 4
yıl 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra ilk gün bile böyle duygularla
çıkmadım. Eğer Meclis'te hukukun rayına oturması, adaletin
sağlanması için ne gerekiyorsa yapmaya çalışacağım. Bir kişinin
yapabilecekleri belli bunu biliyorum. Bir milletvekilini ne
yapabilir bir kapıyı diyalog ortamını zorlayabilir. Geçmişte kimi
muhalefet yöneticilerinin karşı karşıya kaldığı olumsuzlukta bugün
iktidar karşı karşıya. Demek burada bir sorun var. Temel bakışım
budur. Hiç kimsenin adil yargılanma hakkı engellenmemelidir diye
düşünüyorum. Ve adil yargılanma hakkı insanın can güvenliği kadar
önemlidir." CİHAN
Yorumlar