Metrobüste akıl almaz 'sığınmacı' olayı

Meteobüste saat 20:30 civarı.. Mecidiyeköy durağında yanımdaki ikili koltuk boşaldı. Sırasıyla bir delikanlı (biraz apaçi) bir de kız oraya oturdu. Normal bir şekilde. Kalabalık yarılıp akarken koltuklara yerleştiler. Oğlan cam kenarına, kız koridor tarafına, öyle harala gürele bir şey yok...

Kız, 24 yaşında gibi. Oğlan ise 17-18 yaşlarında, hormonlu. Birbirlerini tanımıyorlar.

Otobüsten inen indi, binen bindi.. Kalabalık dengelenip yeni düzenini buldu, 30-40 saniyede.

Sonra bir aksaçlı bunlara yanaştı. Uzanıp oğlanı omuzundan dürttü:

Sende hiç utanma sıkılma yok mu ben orada bekliyorum, beklediğimi bildiğin halde bana yer vermiyorsun. Hemen oturdun kuruldun babanın koltuğuna oturur gibi. Bir de Afganistan'dan gelmişsin. Buraya geldiysen buranın adetini bileceksin. Uymuyorsan gelmeyeceksin. Ben 53 yaşında adamım. Hiç aile terbiyesi almadın mı anan baban öğretmedi mi? Taa Afganistandan gel ama insanlık bilme..

Vs. vs. Lafla hızlı hızlı delikanlıyı döverken emice.. 2 erkek 2 de kız.. Otobüsün farklı yerlerinden emiceye sözle geçirmeye başladılar. Bir kaç genç daha bunlara katıldı.

Bir genci nasıl böyle rencide edersin.. Buna hakkın yok.. Sen kim olduğunu sanıyorsun.. Nereden geldiyse geldi.. Ülkesini bıraktı da geldi.. Kim bilir tüm gün hangi ağır işte çalıştı yoruldu.. vs vs. adam şok oldu. Artık afallaya afallaya cevap yetiştirmeye çalışıyor..

Gençlere baktım.. Biri normalceydi, klasik aile dizisi genci. Diğerleri yeni nesil metro gençliği.. Minik dövmeler.. sahte piercingler, büyük fake kol dövmeleri, aşırı yırtık kotlar.. renk uyumsuz garip spor ayakkabıları..

Hatta ben de bunlara katıldım: Bu gençler hiç acele etmeden normal bir şekilde boş koltuklara oturdular. Bir yer kapmaca falan yok. Rica etseniz belki de size yer verirler..

Bu esnada adama laf geçiren geçirene. Bir sonraki durakta indi adam artık dayanamayıp.

Laf geçirmeler gıyabında devam ediyor. Ben dayanamadım artık dedim ki: Adam hem haklı hem haksız ancak karşı savunma savunma yapmada olayı abarttı.."

Ötede bulunanlardan 3 kişi daha "biz de hiç ortası yok, ya seversin ya döversin" minvalinden konuştular, az seslice diğer taraflardakiler de duysunlar diye.

Neyse ki, savunmacı arkadaşlar ses etmedi.

Afganistanlı delikanlı ise kulaklığı ile müzik dinliyordu. Etraftan bihaber. Aksaçlı adam, onu saldırırcasına ilk dürttüğünde şaşkın bir ifade ile yüzüne bakmış sonra "deli galiba" diye düşünüp müzik dinler vaziyette camdan dışarısını seyretmeye koyulmuştu.

Altunizade'de indim. Sanırım Mecidiyeköy'de olan aslında toplumun bir sığınmacıya sahip çıkması değildi, tamam sonuçta bir sahiplenme ancak olan galiba bir kuşak çatışmasıydı. Ya da kuşak dayanışması mı diyelim?

Ben tam olarak anlayamadım. Aklım almadı.