Mesut Yılmaz: Ecevit yaşasaydı o da 'hata yapmışım' derdi

Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit için "Yaşasaydı, 15 Temmuz'u görseydi inanıyorum ki o da 'hata yapmışım' derdi" diye konuştu

Google Haberlere Abone ol
Mesut Yılmaz: Ecevit yaşasaydı o da 'hata yapmışım' derdi
Sonhaberler / Haber Merkezi

Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz, kendi hükümetleri döneminde Fetullah Gülen ile olan ilişkileri konusunda yaptığı değerlendirmelerde ilginç tespitlerde ve iddialarda bulundu. Yılmaz, Anavatan DSP hükümetleri döneminde Bülent Ecevit'in Fetullah Gülen'e açık destek verdiğini, diğer cemaatlerden farklı bir konuma koyduğunu söyledi. Ecevit'in Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında da Fetullah Gülen'i savunduğuna şahit olduğunu belirten eski Başbakan Yılmaz, örgütün yurt dışındaki okullarının Ecevit'i etkilediğini düşündüğünü ifade etti. Yılmaz, "Ecevit yaşasaydı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra "hata yapmışım" derdi" şeklinde konuştu. 

Hürriyet Gazetesi'nden Cansu Çamlıbel'e konuşan Mesut Yılmaz, "28 Şubat davası için mahkemeye tanık olarak gittiğinizde Fetullah Gülen ile birkaç kez görüştüğünüzü ama kendisinden hiç etkilenmediğinizi anlattınız. Ancak biliyoruz ki başta Ecevit olmak üzere dönem dönem koalisyon kurduğunuz siyasetçilerin Gülen’e büyük teveccühü vardı. Hatta aleyhinde bir hukuki tasarruf olmasın diye çaba gösteriyorlardı. Siz tam da o dönemlerde mi görüştünüz?" şeklindeki bir soru üzerine şunları söyledi: 

Ben Fetullah Gülen’i hayatımda ilk kez rahmetli Özal’ın cenaze töreninde gördüm. Ondan sonraki beş yıl içinde de yanlış hatırlamıyorsam üç kez görüştüm. Görüşmelere ANAP’ta siyaset yapan ve kendisine sempati duyan arkadaşlar aracılık ettiler. Tek amacım önemli bir kitleyi etkileyen ve etkisi giderek artan bir din adamını tanımaktı. Sanıyorum onun açısından da aynı şey söz konusuydu. Çünkü ben 28 Şubat’tan sonraki hükümetin başbakanıydım. Bu görüşmelerde kendisinden hiç etkilenmedim. Onun da benden etkilenmediğini zannediyorum.

Yılmaz "Sizin o gün görüştüğünüz Gülen profili 15 Temmuz sonrasında tartışılan profille örtüşüyor mu?" sorusu üzerine ise şu cevabı verdi: İtiraf edeyim ki, gördüğüm o çok mütevazı, çok saygılı, her sözünü tartarak konuşan insanın böyle bir terör örgütüne liderlik yapabileceğini o tarihlerde hiç aklımdan geçirmedim. Beni uyaran hadise bu hareket mensuplarının zaman içinde devletin istihbarat birimlerine aşırı ilgi duymaları ve bu birimlerde görevlendirilen kişilerin Cemaat’e yakınlık söylentileri oldu. Bu konudaki şüphelerimi zaman zaman rahmetli Ecevit’le de paylaştım ve tartıştım. Rahmetli Ecevit Gülen hareketine sempatisini gizlemezdi. Hatta MGK’da cemaatler meselesi gündeme geldiğinde ‘Tüm cemaatleri aynı kefeye koymamak lazım, bunların içinde Türkiye’yi yurtdışında tanıtan, Türkçeyi yaygınlaştırmak için çalışan, eğitim hizmeti sağlayanlar var’ diye konuştuğunu hatırlıyorum. Rahmetli Ecevit’in laiklik konusundaki hassasiyeti herkesin malumudur. Eminim ki, bugün hayatta olsaydı ve 15 Temmuz’u yaşasaydı o da Sayın Cumhurbaşkanımız gibi ‘Ben bu örgütü böyle bilmiyorum, hata yapmışım’ derdi.

Mesut Yılmaz, Ecevit ile tartışma konusunun sorulması üzerini ise, "Ben hükümet olarak bu konuyu sorgulamamız gerektiğini düşünüyordum. Gerekirse bu konuda bir soruşturma açılması gerektiğini savunuyordum. 1996-1999 yılları arasında hep bunu savundum." dedi. 

"FETULLAH GÜLEN MİLLİ DEĞİL ULUSLARARASI BİR PROJEDİR"

Eski Başbakan Yılmaz "Fetullah Gülen’in 1998’de ABD’ye gitmesinin ardından teşkilatı nasıl evrildi sizce?" şeklindeki bir soru üzerine ise şöyle konuştu: 

Bana göre, Gülen örgütü Türkiye ile sınırlı bir proje değildir. Yani milli bir proje değildir, uluslararası bir projedir. 170 ülkeye el atmış olması ülkeye hizmet etmek için değil, kendisine verilen global görevin gereğidir. Ama bunun bağlantılarını, arkasındaki güçleri şu anda net olarak ortaya koyabilecek durumunda değiliz. Bunu engelleyen iki unsur var. Birincisi, arkasındaki odakların çok çok profesyonel olmaları ve bağlantılarını çok iyi kamufle etmeleri. İkincisi örgütün Türkiye’de belki de MİT dahil hiçbir örgütün başaramadığı kadar gizlilik esası içinde çalışmalarını yürütmüş olması. Düşünebiliyor musunuz adamlar kendi haberleşmeleri için özel sistem geliştirmişler ve devletin istihbaratı şimdi bunu çözmeye çalışıyor.

Yorumlar