TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, ABD, Arjantin, Azerbaycan,
Brezilya ve Nijerya'daki "Başkanlık" modelini araştırdı.
Araştırmada, ABD'de, organlar arasında uyum ve iş birliğinin
yeterli ölçüde sağlandığı ve başkanın otoriterleşmesinin yeterli
ölçüde önlendiği belirtildi.
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı'nca gerçekleştirilen ve ABD,
Arjantin, Azerbaycan, Brezilya ile Nijerya'daki "Başkanlık" modeli
araştırmasında, sistem ülkelerdeki uygulamalara bakıldığında
çeşitli farklılıklar gösteriyor.
Halk tarafından sabit bir süre için seçilen başkanın hem yürütme
organının hem de devletin başı olarak görev yaptığı, yasama ve
yürütme organlarının birbirinin görevine son veremediği hükümet
sistemi olarak nitelendirilen "Başkanlık" modeli, ilk kez ABD'de
uygulandı ve Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere, Asya ve
Afrika'da çeşitli ülkeler tarafından da benimsendi.
Araştırmada, demokratik düzenin iyi işlemesi açısından yürütmenin
iki başlı olduğu diğer hükümet sistemleriyle karşılaştırıldığında
başkanlık sisteminin güçlü ve zayıf yönlerinin bulunduğu, bunlardan
hangisinin öne çıkacağını ise ülkelerin kendi siyasal, sosyal ve
ekonomik koşullarının belirlediği kaydedildi.
ABD, Arjantin, Azerbaycan, Brezilya ve Nijerya'daki modeller
incelendiğinde, yürütmenin tamamen başkanın kontrolünde
bulunmasının, başkanın ve parlamentonun ayrı ayrı halk tarafından
seçilmesinin, yasama ve yürütme organlarının görev sürelerinin
sabit ve yasama ve yürütme organlarının birbirinin varlığına son
verebilecek hukuki araçlara sahip olmamasının büyük oranda tüm
ülkelerde geçerli sayıldığı belirtildi.
Kuvvetler arasındaki dengeler açısından ise başkanın ve
parlamentonun seçim sistemleri, parlamentoların yapısı, başkanın
üst üste ya da toplamda görev yapabileceği dönem sayısının sınırlı
olması, başkanın yasama sürecini başlatabilmesi, çıkarılan
kanunların başkan tarafından veto edilebilmesi ile vetonun
aşılabilmesi, başkanlık kararnamesi, başkanın suçlandırılması
süreci ile yargı bağımsızlığı ve yargının sistem içerisindeki rolü
gibi hususların ise ülkeden ülkeye farklılıklar gösterdiği ifade
edildi.
BAŞKAN SEÇİMİ
Araştırmaya göre, seçim sistemleri açısından, başkanın parlamento
tarafından değil, doğrudan halk tarafından seçilmesi şartı, tüm
ülkelerde geçerli. Bu durumun tek istisnası ABD. ABD'de seçmenlerin
doğrudan başkanı değil, başkanı seçecek delegeleri seçmesi
nedeniyle söz konusu seçim doğrudan değil, dolaylı gerçekleşiyor.
Delegeler ise hangi aday için seçilmişlerse, o adaya oy vermek
zorunda.
Arjantin, Azerbaycan, Brezilya ve Nijerya'da başkanlık seçimi
doğrudan halkın oylarıyla yapılıyor ancak seçim sistemleri arasında
bazı farklılıklar bulunuyor.
BAŞKANIN PARTİSİYLE BAĞI DEVAM EDİYOR
Araştırmaya göre, incelenen 5 ülkede başkanın parti üyeliği ve
partisi ile ilişkileri başkan seçiminden sonra da devam ediyor.
ABD, Arjantin, Brezilya ve Nijerya'da başkanlar partilerinin genel
başkanı olmamakla birlikte önemli birer parti önderi konumunda.
Azerbaycan'da ise başkan aynı zamanda partisinin de genel
başkanı.
Başkanın seçim dönemine bakıldığında 5 ülkenin dördünde başkanın 4
yıllığına ve bir başkan yardımcısı ile seçildiği ifade edildi.
Azerbaycan'da ise başkanın 5 yılda bir seçildiği ve başkan
yardımcısının bulunmadığı, başkan görevden ayrıldığında da
başkanlık görevini seçimlere kadar başbakanın sürdürdüğü
kaydedildi.
MECLİSLERİN YAPISI
Araştırmaya göre, parlamentoların yapısı açısından ise ülkeler
farklılık gösteriyor. ABD, Arjantin, Brezilya ve Nijerya'da
parlamento çift meclisli, Azerbaycan'da parlamento tek
meclisli.
ABD, Azerbaycan ve Nijerya'da meclislerin toplam üye sayısı
sabitken, Arjantin ve Brezilya'da değişebiliyor.
YASAMA VE YÜRÜTME
Araştırmada, başkanlık sistemine göre, yasama ve yürütme ilişkileri
açısından başkanın kanun teklifinde bulunabilmesi, başkanın
kanunları veto yetkisi, başkanlık kararnameleri ve başkanın
parlamento tarafından suçlandırılması konularının önemli görüldüğü
yer aldı.
Ayrıca araştırmada, "Brezilya, Arjantin ve Azerbaycan'da devlet
başkanının kanun teklifinde bulunma yetkisi var, ABD'de başkanın
kanun teklifinde bulunma yetkisi yok. Nijerya'da da başkanın bütçe
kanunu dışında kanun teklifinde bulunma yetkisi yok ancak başkan
uygulamada -dolaylı da olsa- parlamento üyeleri aracılığıyla
parlamentoya teklif sunabiliyor. Azerbaycan'da başkanın Milli
Meclis'e sunmuş olduğu kanun teklifi üzerinde başkanın rızası
olmadan Milli Meclis'in değişiklik yapma yetkisi yok." ifadesine
yer verildi.
Brezilya'da silahlı kuvvetlerin insan gücünün belirlenmesi, ülkenin
kamu personelinin statüleri, bakanlıkların ve diğer kamu
kuruluşlarının kurulması gibi hususların yalnızca başkanın kanun
teklifinde bulunabileceği alanlar olarak belirlendiği
vurgulandı.
Araştırmada, incelenen 5 ülkede başkanın veto yetkisinin de
bulunduğu kaydedildi.
BAŞKANIN GÖREVDEN ALINMASI
Başkanın suçlandırma yöntemi ile görevden alınması açısından
incelendiğinde ABD, Brezilya ve Arjantin'de Temsilciler Meclisi'nin
suçlandırma sürecini başlattığı, senatonun ise yargılamada
bulunduğu belirtildi.
Nijerya'da suçlandırmayı ve yargılamayı meclisin her iki kanadı
kurdukları ortak bir komisyon vasıtasıyla yaptığı kaydedildi.
Azerbaycan'da Anayasa Mahkemesinin suçladığı, Yüksek Mahkeme görüş
bildirdiği, Milli Meclis'in de bunu onayladığı aktarıldı.
YARGININ DURUMU
Araştırmaya göre, ABD'de yargı bağımsızlığı için sağlanan
güvenceler de işleme konuluyor. Ayrıca, yargı anlaşmazlıkların
çözümünde etkili bir mekanizma ve Federal Yüce Mahkeme verdiği
kararlar ile sistemin işleyişinde karşılaşılan sorunların
aşılmasında ya da belirsizliklerin giderilmesinde rol oynuyor.
Araştırmada, Arjantin için ise "Yargı genel olarak bağımsız olmakla
birlikte ciddi sorunlara sahip. Federal yargının tepesinde Yüksek
Mahkeme özellikle başkanın çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerin
anayasaya uygunluğunun denetlenmesinde kritik kararlar
verebilmektedir." ifadeleri yer aldı.
Brezilya'da güçler ayrılığı çerçevesinde yargı erkinin bağımsız
olduğu, sistemin genel işleyişi açısından en kilit noktada Federal
Yüce Mahkeme bulunuyor.
Nijerya için "Yargı bağımsızlığı konusunda olumsuz örnekler fazla
olmakla birlikte Federal Yüce Mahkeme kararlarının başkanın gücünü
sınırlayabildiği bazı örneklere rastlamak mümkün"
değerlendirilmesinde bulunuldu.
Azerbaycan'da anayasada yargıçların bağımsızlıkları ve
dokunulmazlıklarına ilişkin hükümler olmasına rağmen, yargıçların
atanmasına ilişkin prosedür yargı bağımsızlığının sağlanmasını
engelleyici nitelikte olduğu kaydedildi.
ÜLKELERDEKİ GENEL DURUM
Araştırmanın, ülkelerdeki genel durum değerlendirmesinde,
"Başkanlık sisteminin en bilinen örneği olan ABD'de, sert kuvvetler
ayrılığı olmasına karşın fren ve denge mekanizmalarının düzgün
çalışmasıyla ve demokratik siyasal kültürün etkisi ile zaman zaman
bazı problemler çıksa da sistemin genel olarak iyi işlediği,
organlar arasında uyum ve iş birliğinin yeterli ölçüde sağlandığı
ve başkanın otoriterleşmesinin yeterli ölçüde önlendiği
görülmekte." ifadesi kullanıldı.
Araştırmada, Arjantin konusunda şu bilgilere yer verildi:
"Arjantin hükümet sisteminin, başkanlık sistemine özelliğini veren
genel nitelikleri taşımakla birlikte başkanlık sisteminin diğer
önemli unsurlarından önemli ölçüde sapma gösterdiği görülmekte.
Başkan, hükümete başkanlık etmekte ancak başkana bağlı olarak görev
yapan bir başbakan da bulunuyor.
Başbakan, bakanlardan farklı olarak, meclise karşı sorumlu, ayrıca
başbakan yasama sürecini başlatabilmekte. Arjantin'de her ne kadar,
başkanın siyasi gücünü dengelemek amacıyla başbakanlık kurumu
güçlendirilmiş, bakanlara karşı imza yetkisi verilmiş ve başbakana
başkanın özellikle idari yetkilerinden bazıları aktarılmışsa da
başkanın tek başına atayıp görevden alabildiği bu kurum, başkanın
siyasi otoritesi karşısında bir varlık gösterememektedir.
Arjantin'in, genel özellikleri itibarıyla başkanın yasama ve yargı
karşısında aşırı güçlü olduğu ifade edilmektedir."
Azerbaycan'da ise Arjantin'e benzer şekilde başkana bağlı görev
yapan başbakan bulunduğunun aktarıldığı araştırmada, şunlar
kaydedildi:
"Başbakanın atanmasında parlamentoya atamayı onaylama yetkisi
verilmiş, ancak başkan, parlamentonun onaylamayı reddetmesi
durumunda dahi başbakanı atama yetkisine sahiptir. Başbakan ve
bakanların görevden alınmasında Meclis'in onayına gerek yok.
Azerbaycan, başkanın aşırı güçlü olmasının da ötesinde
"yarı-otoriter rejim" ya da "sultanistik yarı-otoriter rejim"
olarak sınıflandırılmaktadır. Parlamentonun başkan karşısındaki
gücünün yok denecek kadar az olduğu görülmekte. Başkanlık
sisteminin sert kuvvetler ayrılığı ile bağdaşmayacak şekilde
başkanın yasama sürecini başlatabilmesi, başkanın sunmuş olduğu
kanun teklifi üzerinde başkanın rızası olmadan parlamentonun
değişiklik yapma yetkisinin dahi olmaması, başkanın anayasa
değişikliği teklifinde bulunabilmesi ve anayasa değişiklikleri
üzerinde parlamentonun nitelikli çoğunluğu ile dahi aşılamayacak
şekilde mutlak veto yetkisi olması, ülkedeki sistemi tipik bir
başkanlık sistemi olmaktan oldukça uzaklaştırmaktadır."
Sistem Brezilya ve ABD de en işi şekilde
işliyor
Araştırmada, Brezilya, incelenen ülkeler içerisinde ABD ile
başkanlık sisteminin iyi bir şekilde işlediği diğer örnek ülke
olarak gösterildi.
Brezilya'da ABD'den farklı olarak yasama sürecinin, yürütme
tarafından başlatılabildiğinin kaydedildiği araştırmada, şu
bilgiler verildi:
"Ülkedeki seçim sistemi nedeniyle, parlamentoya giren etkili parti
sayısının fazla olması ve genellikle hiçbir partinin parlamentoda
çoğunluğu sağlayamaması, başkanı kabinesini oluştururken tek
taraflı davranmak yerine parlamentodaki siyasi partilerden oluşan
bir koalisyon kurmaya teşvik etmektedir. Yargı bağımsızlığının
sağlanmış olması, parlamentonun nispeten güçlü olması, yasama ve
yürütmenin karşılıklı bağımlılık ilişkileri başkanın gücünün etkin
bir şekilde frenlenmesine imkan tanımaktadır."
Nijerya'da ise demokratik siyasal kültürün gelişmemiş olması
nedeniyle uygulamada yasama ve yürütme ayrılığının yeterince
sağlanamadığının vurgulandığı araştırmada, "Başkanın yasama
sürecini başlatma yetkisi bulunmamasına karşın, uygulamada,
başkanın yasama içerisinden kendine yakın parlamenterler ile
ilişkilerini kullanarak fiili olarak yasama sürecini başlattığı ve
şekillendirdiği görülmekte. Ülkede yargı bağımsızlığının ve hukukun
üstünlüğünün de yeterince geliştiğini söylemek mümkün olmadığı
görülmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar