Marmaris yangınnı söndürenler o günü unutamıyor

Marmaris'teki orman yangınında görev alan "alev savaşçıları" yaşadıklarını unutamıyor

Google Haberlere Abone ol
Marmaris yangınnı söndürenler o günü unutamıyor

Muğla'nın Marmaris ilçesinde 29 Temmuz'da başlayan ve günlerce süren yangına müdahale eden orman işçileri, yükselen alevlerin arasında verdikleri büyük mücadeleyi unutamıyor.

İl genelinde birçok ilçede etkili olan ve iki hafta süren orman yangınlarında kahramanca çalışan yangın söndürme işçileri, görevlerini layıkıyla yapmanın gururunu yaşıyor.

Bayır Mahallesi'nde yerleşim yerlerini de tehdit eden ormanlık alandaki yangına müdahale eden "A 100" kodlu Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Yılanlı Orman İşletme Şefliğinde görevli arazöz ekibi, aniden yükselen alevlerin arasında kaldı. Aldıkları eğitim sayesinde araçlarını ve kendilerini koruyan ekiptekiler, bölgedeki bir çobanın da hayvanlarını ve arı kovanlarını kurtardı.

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Taner Karataş, 15 yıldır mevsimlik yangın işçisi olarak görev yaptığını, Muğla'nın yanı sıra birçok ilde orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarına katıldığını söyledi.

Marmaris'te başlayan orman yangınına müdahale için bölgeye gittiğini belirten Karataş, "Yangının üçüncü günü Bayır bölgesinde ters rüzgarda alevlerin arasında kaldık. Bulunduğumuz yerde 10 arazöz ve 3 su ikmal aracı vardı. Aynı zamanda bir çoban evi vardı. Diğer arazöz ve araçlar gitti ancak yangının şiddetiyle biz yangının ortasında kaldık. Telsizden bize 'Aracı terk edin, araç yansın. Yangın battaniyenizi ve malzemelerinizi alın, güvenli bir bölgeye ulaşın ve can güvenliğinizi sağlayın' dediler. Biz de aracımızda 12 ton su ve köpük bulunduğunu, kendimizi koruyacağımızı söyleyerek aracımızı terk etmedik." diye konuştu.

Karataş, yoğun duman altında kaldıkları için kişisel koruyucu ekipmanlarının yanı sıra arazözdeki su ve köpüğü doğru kullanarak 45-50 dakika içerisinde alevlerin arasından güvenli şekilde çıkmayı başardıklarını anlattı.

Aldıkları eğitimleri ve tecrübelerini uygulamadıkları takdirde hayatta kalma şanslarının çok az olduğunu aktaran Karataş, şöyle konuştu:

"Güvenli bölge oluşturup geriye döndüğümüzde bir çobanın 180-200 keçisi ve 130 kadar arı kovanını alevlerin sardığını gördük. Arı kovanlarının 3 tanesi tutuşmuştu. Yanımdaki operatör arkadaşım ile müdahalede bulunarak kovanları söndürdük. Hayvanların etrafında soğutma sistemi yaparak çobanın can ve mal güvenliğini sağladıktan sonra yangın mahallinden ayrıldık. Aldığımız eğitimleri uygulamayıp doğru ekipmanı kullanmasaydık bizler bugün burada olmayabilirdik. Yangın anında ne evini ne geridekileri düşünüyorsun. Orada o anki canı düşünüyorsun. Orada annem, kardeşim de olabilirdi. Biz o an oradakileri düşünüp o canlar için mücadele veriyoruz."

Özgür Yıldırım ise Yılanlı İşletmesi'nde mevsimlik işçi olarak görev yaptığını dile getirdi.

Marmaris'te bir anda alevlerin önlerini sarması üzerine geçme imkanlarının kalmadığına işaret eden Yıldırım, "Yangının ortasında kaldık. Arkadaşımla kendimi korumaya aldım. 45-50 dakika mücadele ederek yanmaktan kurtulduk. Geriye döndüğümüzde yangının ortasında kalan bir çobanın keçi sürüleri ile arı kovanlarını yanmaktan kurtardık. Ağılın kenarında tutuşan otları söndürerek vatandaşımızın malını ve canını kurtardık. Bundan dolayı mutluyum." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, yangında ölümle burun buruna geldikleri anların olduğunu vurguladı.

Yangınla mücadelenin çok zor bir iş olduğunu ama işlerini severek yaptıklarını kaydeden Yıldırım, bir canı ve ağacı kurtardıklarında o gün huzurlu olduklarını dile getirdi.

Yorumlar