Kocasakal: Soruşturmaların üzeri örtülemez
Terör örgütü DHKP/C'ye yönelik 9'u tutuklu 22 avukatın yargılandığı davanın ilk duruşmasına İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ında arasında bulunduğu çok sayıda avukat izleyici olarak katıldı.
Terör örgütü DHKP/C'ye yönelik 9'u tutuklu 22 avukatın
yargılandığı davanın ilk duruşmasına İstanbul Barosu Başkanı Ümit
Kocasakal'ında arasında bulunduğu çok sayıda avukat izleyici olarak
katıldı. 'Yolsuzluk ve rüşvet' operasyonuna ilişkin de
açıklamalarda bulunan Kocasakal, "Bu tür iddiaların,
soruşturmaların üzeri örtülemez. Bunun takipçisiyiz." dedi.
Terör örgütü DHKP/C adına faaliyet yürüttükleri iddia edilen 9'u
tutuklu 22 avukatın yargılandığı davanın ilk duruşması, Silivri
Cezaevi'nin karşısındaki büyük duruşma salonunda yapıldı. Yoğun
katılım olacağı şeklindeki açıklamalar nedeniyle duruşma salonu
çevresinde günler öncesinde güvenlik tedbirleri alındı. Dün
sanıklara destek vermek için duruşma salonu yakınına çadır açmaya
çalışan bir gruba izin vermeyen jandarma kuvvetleri, bugün de ilk
duruşma için gelenleri sıkı kontrol altında duruşma salonuna aldı.
Duruşmaya destek vermek üzere gelen bazı kişiler, sanıkların
fotoğraflarından oluşan maket ve karton panoları, duruşma salonunun
yan tarafındaki boş araziye yerleştirdiler.
Duruşma başlamadan önce salon önüne gelen İstanbul Baro Başkanı
Ümit Kocasakal, meslektaşlarına destek vermek için geldiklerini
söyledi. Hukuk devletinde hiç kimsenin suç işleme ayrıcalığı ve
özgürlüğü olmadığını belirten Kocasakal, "Ancak isnatlarınızın da
belirli bir dayanağı olması lazım." dedi. Kocasakal, "Avukat, bir
toplumda yurttaşların hak arama özgürlüğünün güvencesi, vasıtası.
Eğer avukatın kendisi güvence içinde olmazsa müvekkilinin haklarını
nasıl savunacak." diye konuştu. Kocasakal, vatandaşlara,
avukatlarına destek olma çağrısında bulundu.
'Yolsuzluk ve rüşvet' operasyonuna ilişkin değerlendirmelerde de
bulunan Kocasakal, "Ortada Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk
iddiası var. Bu, bir takım şeylerle geçiştirilemez. Hani deniliyor
ya, hükümete psikolojik operasyon vesaire vesaire. Peki varsayalım
ki öyle. Bu fiilin varlığını yokluğunu etkilemez ki." diye
konuştu.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ın, Ergenekon ve Balyoz
soruşturmaları sürecinde sanıklar için "Bunlar muteber insanlardı.
Çağrılsalar gelirlerdi." dediğini belirten Kocasakal, "Yani bu
ülkenin rektörleri, Orgeneralleri daha mı az makbul insanlardı ki
çağrıldıklarında gelmeyeceklerdi. O zaman soruşturmaları yürüten,
bugünkü soruşturmayı da yürüten savcı ve görevden alınan emniyet
amirlerleri değil miydi? O zaman destan yazıyorlardı. O zaman
makbul insanlardı da şimdi mi yerin dibine sokulacak insanlar
haline geldi. İşte bütün mesele burada. Siz hukuku eğip bükerseniz.
Amaca uygun olarak kullanırsanız. Bumerang gibi rakibinize
yaralasın diye atarsanız. O, döner gelir sizi de vurur. O yüzden
böyle bir ortamda hiç kimsenin hukuk güvenliği yok." ifadelerine
yer verdi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da "Siyasi iktidar
tarafından bakan çocuklarına gösterilen hassasiyetin, yurttaşların
haklarını savunan avukatlar açısından da gösterilmesini beklemek,
hiç kuşkusuz en doğal hakkımız." şeklinde konuştu.
Duruşmaya İstanbul başta olmak üzere çeşitli il baro
başkanlıklarından çok sayıda avukat, sanıklara devet vermek üzere
izleyici olarak katıldı. CİHAN
Yorumlar