CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında FETÖ darbe girişiminden hükümeti sorumlu tuttu. Kılıçdaroğlu, "Açık ve net söylüyorum; bu işin siyasi sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti'ni 14 yıldır yönetenlerdir, nokta." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün darbe girişiminin
siyasi sorumlusunun kim olduğunun sorulduğunu belirterek, "Açık ve
net söylüyorum; bu işin siyasi sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti'ni 14
yıldır yönetenlerdir, nokta." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin 26. Dönem İkinci Yasama Yılı ilk grup
toplantısında, muharrem ayını ve Roş Aşana Bayramı'nı kutladı.
Eylülün son haftası Tokat'ın Turhal ilçesinde şeker fabrikası
çalışanlarıyla bir araya geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu,
Türkiye'nin dünya şeker üretiminde beşinci olduğunu kaydetti.
CHP iktidarında hiçbir şeker fabrikasının özelleştirilmeyeceğine
vurgu yapan Kılıçdaroğlu, bu fabrikalarda çalışan 3 bin 300 geçici
işçinin ise kadroya alınacağını söyledi. Kılıçdaroğlu,
iktidarlarında şeker pancarı üretimine sonuna kadar destek
olacaklarını ifade etti.
Üniversitelerin açıldığını ve ailelerin yine yurt sorunu yaşadığını
savunan Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda en geç bir yıl
içinde yurt sorununu çözeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, iktidarın Türkiye’nin hiçbir derdine derman
olmadığını savunarak, ülkede 6 milyon işsiz bulunduğuna
değindi.
Her dört gençten birinin işsiz olduğuna da dikkati çeken
Kılıçdaroğlu, "Hangi sorunu çözdünüz? Çocuklarınızın sorununu
çözdünüz, ben biliyorum. Peki üniversiteyi bitiren gariban
vatandaşın işini çözdünüz mü? Hayır." dedi.
"MAZARET ÜRETME LÜKSÜMÜZ YOK"
Kişi başına düşen gelirin 2002-2016 arasında arttığını, ancak borç
miktarının da arttığını dile getiren Kılıçdaroğlu, vatandaşın kişi
başı borç miktarının bu sürede yüzde 6 bin 650 oranında arttığını
ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, iktidarın hiçbir gerekçe yaratmaya hakkı olmadığını
vurgulayarak, "14 yıldır tek başına yönetiyorsunuz, mazeret
üretmeye hakkınız yok. Vatandaşın derdini çözdün çözdün,
çözmediysen bu milletin tahammülü artık kalmadı. Hep beraber bu
düzene isyan etmek zorundayız ve bu düzeni değiştirmek zorundayız.
Halktan yana, insandan yana bir düzen kurmak zorundayız." ifadesini
kullandı.
Büyümenin, kalkınmanın ancak bilgiyle olabileceğini aktaran
Kılıçdaroğlu, dünyada bilimsel araştırma kuruluşlarının kalitesine
yönelik yapılan araştırmaya göre, Türkiye'nin 2014'te dünyada
64’ncü sırada iken bu yıl 103’üncü sıraya gerilediğini
kaydetti.
Hükümetin 2002'de terörsüz bir ülke devraldığını belirten
Kılıçdaroğlu, "Şimdi Türkiye terör batağında. Son 6-7 ayda 500'ün
üzerinde şehidimiz var. Bu işin sorumlusu kim? Terör örgütüyle
masaya oturan kim? Şehitlerin hesabını kim verecek? Eskiden bir PKK
terörü vardı. Şimdi IŞİD terörü, en sonunda FETÖ terörü çıktı. İyi
de bunları yaratan, 14 yıldır ülkeyi yöneten sensin." diye
konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidarın "terörü önleyeceğim" diye getirdiği her
kanuna destek verdiklerini ifade ederek, "Buyur engelle, niye
faturayı anneler çekiyor? Neden annelerin gözyaşlarını
dindirmiyorsun?" sorusunu yöneltti.
DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİLER
İktidarın sadece terör değil, dış politikada da "çuvalladığını"
anlatan Kılıçdaroğlu, Mısır ve Suriye ile yaşananlara değindi.
"Suriye’de akan Müslüman kanının sorumlusu kim?" diye soran
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"İsrail'le kavga ettiler, sonra tıpış tıpış gidip İsrail'in her
dediğinin altına imzayı bastılar. 9 vatandaşımız uluslararası
sularda öldürüldü ve dediler ki 'Gazze ablukası kalkmadan asla
barış olmaz.' Gazze ablukası aynen devam ediyor. Eğer bunu CHP
yapsaydı, emin olun Türkiye'de kıyamet kopmuştu. Her cuma namazı
sonrası bütün camilerde eylem vardı. Geçmişte o eylemleri yapanlara
soruyorum; Allah aşkına sizde vicdan var mı? Memleketin itibarını
İsrail'e 20 milyon dolara sattılar."
Kılıçdaroğlu, İsrail'in Türkiye'nin büyükelçisini çağırıp
kendilerininkinden daha düşük boyda sandalyeye oturttuğunu
anımsatarak, bu duruma ise hiçbir tepki gelmediğini savundu.
Lozan tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ama İnönü ne yaptı? Onlar tarih bilmedikleri için anlatmak
isterim. Lozan'a gider İnönü, toplantının yapıldığı salona girer.
Bakar ki bütün başkanların sandalyeleri aynı, kendisine tahsis
edilen sandalye küçük bir sandalye. Der ki 'bu niye böyle?'. 'Aynı
ebatta sandalye bulamadık' derler. İnönü salonu terkeder. 'Niye
ayrılıyorsunuz?' sorusu üzerine de 'aynı ebatta sandalye
bulduğunuzda ben salona gelirim' der. İşte onur bu. Kalkarsın
Lozan'a laf edersin. Atatürk'ün Nutuk'unun ilk 50 sayfasını
okusalar bütün gerçeği öğrenecekler.
Eskiden Türkiye, bütün Ortadoğu'da sorun çıktığı zaman başvurulan
bir ülkeydi, bugün dışlanan bir ülke. Benim ağırıma gidiyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı BM'de boş sıralara
konuşmamalı. Çünkü Ortadoğu'nun en önemli ülkesi Türkiye. Eğer o
salon boşsa oturup kendimize şu soruyu sormamız gerekir; Türkiye’yi
bu hale kim getirdi? Bütün Arap kardeşlerime sesleniyorum; sizinle
ortak tarih birliğimiz, ortak kültürümüz, ortak inançlarımız var.
CHP iktidarında bütün Arap dünyasını kucaklayacağız, sorunlarını
çözmesi için elimizden gelen barış katkısını sonuna kadar
yapacağız."
İktidarlarında Arap halklarıyla kardeş olacaklarını, kavga
etmeyeceklerini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, barış ve huzur içinde bir
Ortadoğu'yu el birliğiyle inşa edeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 14 yılın sonunda bir darbe girişimiyle
karşı karşıya kaldığını belirterek, ABD, Fransa, Japonya, Almanya
gibi gelişmiş ülkelerde neden darbe yapılmadığını sordu.
Kılıçdaroğlu, "Çünkü oralarda tam demokrasi, özgürlük var. İnsanlar
düşüncelerini söylüyorlar, darbenin ilacı budur. Baskıcı bir
yönetim yok." dedi.
Türkiye'nin nasıl bu noktaya geldiğinin iyi sorgulanması
gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "240 şehidimiz oldu, bunun
sorumlusu kim? Şimdi demokrasi şehitleri için özel bir düzenleme
yaptılar. Onların yakınlarına daha yüksek aylık veriliyor. Tabii ki
verilsin. Peki ama diğer şehitlerimizin yakınlarına niye
verilmiyor? Şehitler arasında ayrım olur mu? Çifte standart olur
mu? Bunu anlamakta zorlanıyorum." değerlendirmesini yaptı.
"AYNI MENZİLDEN NE KASTEDİLİYOR"
Kılıçdaroğlu, zaman zaman kendisinin "Yenikapı ruhuna ihanet
etmekle" suçlandığını anımsatarak, şu açıklamalarda bulundu:
"Önce bir gerçeğin altının özenle çizilmesi gerekiyor; FETÖ
dedikleri örgütü kim büyüttü? Kim bu hale getirdi? Bunu iyi
anlamazsak, darbe girişimini de zaten iyi anlayamayız. Sayın
Cumhurbaşkanı, 3 Ağustos 2016'da şunu söylüyor; 'Bir ortak yanımız
vardı, inanın bana aynı menzile giden farklı yollardan biri olarak
gördüğümüz bu yapı' diyor. Bu aynı menzilden ne kastediliyor çıkıp
anlatılması lazım. Öbürünün menzilini biliyoruz. Bunun da menzili
aynı. O zaman kavganın sebebi ne? Aynı menzile erken ben mi
gideceğim, sen mi gideceksin? Kavganın sebebi bu. 'Aldatıldık'
diyor. Bir cumhurbaşkanı, 'beni aldattılar' dedikten sonra o
makamda oturabilir mi? 'Haberimiz yoktu' diyor. Ne demek yoktu, bal
gibi haberiniz vardı."
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında, 25 Ağustos 2004 tarihli
MGK kararını gösterdi.
Kararı ve kararı imzalayanları tek tek okuyan Kılıçdaroğlu, "Kapı
gibi haberin var. Altında da imzan var. Bu karar 2013'te bir
gazetede yayınlandı. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı
'o karar yok hükmündedir' açıklaması yaptı. Peki nasıl oluyor da
yok hükmünde? 'Bu işin siyasi sorumlusu kim?' diyorlar. Açık ve net
söylüyorum; bu işin siyasi sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti'ni 14
yıldır yönetenlerdir, nokta." diye konuştu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar