Jinekolojik kanser kadınları tehdit ediyor

Dünyada her yıl 1 milyondan fazla kadın jinekolojik kanserlere yakalanıyor

20 Eylül 2021 23:30 Son Güncelleme: 20 Eylül 2021 23:30

Dünya genelinde her yıl 1 milyonun üzerinde kadının jinekolojik kanserlere yakalandığı belirtildi.

Kanserle Dans Derneğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Dünya Jinekolojik Onkoloji Günü dolayısıyla Çankaya ilçesindeki bir otelde düzenlenen programda jinekolojik kanser türleri, risk faktörleri ve yeni geliştirilen tedaviler hakkında bilgiler paylaşıldı.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ayhan, programda yaptığı konuşmada, jinekolojik kanserlerin her yıl dünyada bir milyonun üstünde kadını etkilediğine ve yüz binlerce vakanın ölümle sonuçlandığına dikkati çekti.

Dünyada en sık rastlanan jinekolojik kanser türlerinin yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanseri olduğunu belirten Ayhan, "Gelişmemiş ülkelerde rahim ağzı kanserine daha sık rastlanıyor, gelişmiş ülkeler ve Türkiye'de ise rahim kanseri en sık görülen jinekolojik kanser türüdür." bilgisini paylaştı.

Ayhan, jinekolojik kanserlerde erken tanının önemine işaret ederek, "Erken tanı hastanın yaşam şansını artırıyor. Tedavide kanserin yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi faktörler değerlendiriliyor. Ameliyat tedavinin en önemli basamağını oluşturuyor." ifadelerine yer verdi.

"KÜÇÜK SAYILAN SEMPTOMLAR BİLE DOĞRU TEŞHİSE YARDIMCI OLABİLİYOR"

Kanserle Dans Derneği Başkanı Sevil Gürkan da aile öyküsü, yaş, yaşam stili, doğurganlık, sigara kullanımı, obezite ve sosyoekonomik faktörlerin kadınlarda görülen kanser türleri için önemli risk faktörleri olduğunu kaydetti.

Dernek olarak hastaların ve yakınlarının en doğru bilgiye ulaşmalarını ve yeni gelişen tedavi yöntemlerinden haberdar olmalarını sağlamayı amaçladıklarını belirten Gürkan, "Farkındalık önemlidir çünkü jinekolojik kanserlerin tedavisinde erken tanı en önemli unsurdur. Kadınların jinekolojik muayenelerini düzenli olarak gerçekleştirmeleri ve hekimleri ile açık iletişimde olmaları çok değerli. Görünüşte küçük sayılan semptomlar bile doğru teşhise yardımcı olabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.