Japonya'dan Çin ve Güney Kore'ye tepki

Japonya, Çin ve Güney Kore'yi "trityum" içeren sıvı atıkları çevreye boşaltmakla suçladı

Google Haberlere Abone ol
Japonya'dan Çin ve Güney Kore'ye tepki

Japonya, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nden tahliye edilecek "radyoaktif özellikli su" hakkında kendisine eleştiri yönlendiren Çin'i ve Güney Kore'yi, radyoaktif bir madde olan yüksek düzeyde "trityum" içeren sıvı atıkları çevreye boşaltmakla suçladı.

Kyodo News'un haberine göre, Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu, düzenlediği günlük basın toplantısında, Fukuşima'dan atık suyun tahliyesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hirokazu, Japonya'nın trityum salınımı için belirlediği standardın yıllık 22 trilyon bekerelin altında olduğunu, dolayısıyla ülkesinin bu konuda, komşu ülkeler Çin ve Güney Kore de dahil olmak üzere diğer ülkelerden çok daha katı olduğunu ifade etti.

Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ise 2021'de Çin'deki Yangjiang nükleer santralinin çevreye yaklaşık 112 trilyon bekerel trityum, Güney Kore'deki Kori santralinin ise yaklaşık 49 trilyon bekerel radyoaktif madde saldığını söyledi.

ATIK SUYUN TAHLİYE PLANINA TEPKİLER

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Japonya'nın, Fukuşima'da biriken atık suyun denize tahliyesi planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu bildirmişti.

Çin, söz konusu raporun meşruluğunu sorgulayarak radyoaktif atık suyun okyanusa salınmasına onay verilemeyeceğini açıklamıştı.

Açıklamada, raporun "aceleyle" hazırlandığı ve "değerlendirmeye katılan uzmanların görüşlerini tam anlamıyla yansıtmakta başarısız olduğu" ifade edilmişti.

Güney Kore hükümeti ise 5 Temmuz’da UAEA'nın Fukuşima'daki radyoaktif atık suyun tahliyesine yeşil ışık yakan raporuna saygı duyulacağını kaydetmişti.

UAEA'nın raporuna itibar edeceklerini belirten yetkililer, söz konusu raporu inceleyip kendi bilimsel raporlarını hazırlayacaklarını kaydetmişti.

Güney Kore tarafından hazırlanan raporda, Japonya'nın Fukuşima'da biriken radyoaktif özellikli atık suyun tahliyesinin, sürecin planlandığı gibi yürümesi halinde, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) belirlediği uluslararası güvenlik standartlarıyla uyumlu gerçekleşeceği bildirilmişti.

Yorumlar