-Milli Savunma Bakanı Işık: (1)
"Hain FETÖ ile amansız mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Devletin tüm kurum ve kuruluşlarında, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerimizde tek bir hain kalmayıncaya kadar bu mücadelemizin süreceğini vurgulamak istiyorum"
-"PKK ve PYD, aynı terörist havuzunu ve lider kadroyu paylaşmaktadır"
-"PYD'ye yapılan silah ve teçhizat yardımlarının Türkiye'de terörist eylemler yapan PKK'lı teröristlere ulaştırıldığına dair elimizde kuvvetli bilgiler ve deliller bulunmaktadır"
-"Komşularımız Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmeler ile saldırılarını günden güne artıran DEAŞ da ülkemizin güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden bir diğer terör örgütüdür"
TBMM (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Hain FETÖ ile amansız
mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Devletin tüm kurum ve
kuruluşlarında, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerimizde tek bir hain
kalmayıncaya kadar bu mücadelemizin süreceğini vurgulamak
istiyorum." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon
konusunda hükümete verilen yetkinin süresinin 30 Ekim 2017'ye kadar
uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresinin görüşmeleri
sürüyor.
Görüşmelerde söz alan Bakan Işık, konuşmasında 26. Dönem 2. Yasama
Yılı'nın parlamentoya ve tüm ülkeye hayırlı olması dileğinde
bulundu.
Işık, tezkerenin, Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör
tehdidi ve diğer güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk
çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki
tüm terörist örgütlerden Türkiye'ye bundan sonra da yönelebilecek
saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel
risklere karşı ulusal güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, kriz
süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde
Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak,
gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla
karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine
yardımcı olmak amacını taşıdığını belirtti.
Fikri Işık, hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve
tayin edilecek tezkereyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği
takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı
ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı
silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin
belirleyeceği esaslara göre kullanılmasına imkan sağlayan
düzenlemelerin yapılmasına ilişkin hükümete verilen yetkinin
uzatılması için söz aldığını söyledi.
-"Mücadelenin sulandırılmasına müsade etmeyeceğiz"
Türkiye'de gerçekleştirilen menfur terör saldırıları neticesinde,
vatanlarını savunurken hayatını kaybeden tüm şehitlere Allah'tan
rahmet, yaralılara acil şifa, yakınlarına sabır dileyen Işık, şöyle
devam etti:
"Tarihinin en büyük ihaneti ile karşı karşıya kalan milletimizin
iradesinin tecelli ettiği bu Gazi Meclis, 15 Temmuz'da maalesef
hainlerin hedefi haline gelmiştir. Bu vesile ile 15 Temmuz
şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar
diliyorum. Bu menfur saldırıyı, ihaneti gerçekleştiren hain FETÖ
ile amansız mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Devletin tüm
kurum ve kuruluşlarında, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerimizde tek
bir hain kalmayıncaya kadar bu mücadelemizin süreceğini vurgulamak
istiyorum. Ayrıca bu mücadeleyi sulandırmaya yönelik hiçbir
faaliyete de müsaade edilmeyecektir."
Ülkenin huzur ve güvenliği için büyük bir özveri ve cesaretle gece
gündüz demeden her türlü tehlikeye göğüs gererek fedakarlıkla
görevini sürdüren asker, polis, jandarma, köy korucusu tüm güvenlik
güçlerine en içten minnet ve şükranlarını sunan Işık, "Bu vatan
uğruna canlarını veren, gazi olan vatan evlatlarına asla
ödeyemeyeceğimiz şükran borcunun bilincinde olduğumuzu
huzurlarınızda bir kez daha ifade etmek istiyorum." diye
konuştu.
-"Terör saldırıları artarak devam etmektedir"
Türkiye'nin yıllardır halkının huzur ve güvenliğine, ülkesinin
milli birliğine yönelik terör saldırıları ile mücadele ettiğini,
son dönemlerde ülkede yaşanan elim saldırıların da bunun açık bir
göstergesi olduğunu dile getiren Işık, bu açık tehdidin, bölgede
son dönemde meydana gelen diğer gelişmelerin de etkisiyle artarak
devam ettiğine dikkati çekti.
Işık, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ülkemiz, Irak'ın kuzey bölgesinde yuvalanmış bulunan PKK terör
örgütü unsurlarından kaynaklanan ve halkının huzur ve güvenliğiyle
ülkesinin milli birliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne
yöneltilmiş ciddi ve açık bir terör tehdidi ile maalesef 30 yılı
aşkın süredir karşı karşıya bulunmaktadır. Terör örgütü, dönem
dönem eylemlerini yoğunlaştırmakta, yaptığı saldırılarla
birliğimizi, kardeşliğimizi hedef almakta ve toplumsal barışı
bozmayı amaçlamaktadır. Örgüt sadece masum canlara kastetmekle
kalmamakta, Türkiye’nin ekonomisine, dış politikasına ve ülkemizin
geleceğine kast etmeyi amaçlamaktadır. Daha önce de TBMM, Türk
Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışında kullanılmasını teminen
hükümetimize yetki vermiştir. Bu doğrultuda ilk yetki tezkeresi
2007 yılında Dağlıca terör saldırısı ile artan terör olayları
üzerine Meclis'e gönderilmiştir. Hükümet tarafından söz konusu
dönemden bu yana böyle bir tehdidin nasıl ortadan kaldırılabileceği
ve bu çerçevede siyasi ve askeri çabanın birlikte yürümesini içeren
kapsamlı bir stratejinin nasıl oluşturulması ve uygulanması
gerektiği konusunda hazırlıklarını yapmış ve uygulamıştır."
-"PKK’nın PYD ile olan ilişkisi kolaylıkla anlaşılabilmektedir"
Bir yandan terörle mücadele sürerken diğer yandan demokrasinin
çıtasının yükseltildiğine, özgürlüklerin genişletildiğine işaret
eden Işık, "PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı PYD/YPG de,
Suriye'deki karışıklıktan istifade ederek bölgedeki alan dışı
aktörlerin ve ülkelerin de desteği ile kazanç elde etmeye
çalışmakta, PKK ise uluslararası kamuoyunun gözünde meşruiyet
kazanmak için Suriye ve Irak'taki krizi istismar etmektedir.
Defaatle dile getirdiğimiz üzere, PKK ve PYD, aynı terörist
havuzunu ve lider kadroyu paylaşmaktadır. PKK’nın PYD ile olan
ilişkisi, aralarındaki pek çok temas ve iş birliğinden kolaylıkla
anlaşılabilmektedir." diye konuştu.
-"Ülkemiz, terörün her türüne şiddetle karşı çıkmaktadır"
"PYD'ye yapılan silah ve teçhizat yardımlarının Türkiye'de terörist
eylemler yapan PKK'lı teröristlere ulaştırıldığına dair elimizde
kuvvetli bilgiler ve deliller bulunmaktadır." ifadesini kullanan
Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durum devletimiz için ciddi bir tehdit ve aynı zamanda ülkemiz
kamuoyu için de hassas bir konudur. Son yıllarda komşularımız Irak
ve Suriye'de yaşanan gelişmeler ile saldırılarını günden güne
artıran DEAŞ da ülkemizin güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden bir
diğer terör örgütüdür. Söz konusu terör örgütü, yalnızca Ortadoğu
bölgesine değil, aynı zamanda küresel olarak tüm ülkelerin güvenlik
ve istikrarına karşı ciddi bir tehdit arz etmektedir. Sık sık
farklı mecralarda dile getirdiğimiz üzere, ülkemiz, amacı ve
başvurulan yöntem ne olursa olsun, terörün her türüne şiddetle
karşı çıkmaktadır."
-"Fırat Kalkanı Operasyonu kararlılığımızın en somut örneğidir"
Ayrım gözetmeksizin masum insanların katledilmesini hedefleyen
terör eylemlerini bir insanlık suçu olarak değerlendirdiklerini, bu
anlayıştan hareketle, Türkiye'yi hedef alan terör tehdidiyle
mücadeleyi kararlılıkla yürüttüklerini belirten Işık, "24 Ağustos
2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu, bu
kararlılığımızın en somut örneğidir. Bilindiği üzere bu operasyon,
DEAŞ'la mücadele amacıyla yürütülmekte ve Uluslararası Koalisyon
tarafından da desteklenmektedir." dedi.
Bu harekatla, Suriyeli muhalif unsurların sahada DAEŞ'e karşı
ilerlemeleri ve DAEŞ'in Türkiye sınırının karşısında kontrolü
altında tuttuğu yerlerden uzaklaştırılmasının hedeflendiğini
vurgulayan Işık, şunları söyledi:
"DEAŞ unsurlarının sınırlarımızdan uzaklaştırılması her zaman
öncelikli meselemiz olmuştur. DEAŞ'la mücadelede uluslararası
alanda ortaya koyulan tüm çabalara başından itibaren tam destek
verdik. DEAŞ'ın roketli ve bombalı terör saldırıları yüzlerce
vatandaşımızın canına mal olmuştur. Bu saldırılara gerekli yanıtlar
sürekli verilmiştir, verilmeye devam edilmektedir. İşte bu arka
plan ışığında, 24 Ağustos sabahı Fırat Kalkanı Harekatı
başlatılmıştır. Harekat, BM Şartı 51'inci maddesinden kaynaklanan
meşru müdafaa hakkı temelinde yürütülmektedir. BM Güvenlik
Konseyi'nin ilgili kararları terörle ve özellikle DEAŞ'la
mücadelede ülkelere sorumluluk yüklemektedir. DEAŞ'ın
sınırlarımızdan defedilmesi sınır güvenliğimizi de sağlayacaktır.
Nitekim, 4 Eylül itibariyle, sınır hattımızın Azez ve Cerablus
arasındaki 98 kilometrelik bölümü DEAŞ'tan arındırılmıştır. Bu
hattan derine inilerek, güneyindeki iç bölgelerin de DEAŞ'tan
temizlenmesi gerekmektedir."
-"DEAŞ'ı ulusal güvenliğimize karşı tehdit olarak görüyoruz"
Bakan Işık, harekatın, aynı zamanda, Türkiye'nin ulusal güvenliği
bakımından son derece büyük önem arz ettiğinin altını çizerek, bu
bölgede, herhangi bir terör örgütünün faaliyet göstermesine veya
herhangi bir oldubittiye, Suriye halkının, çoğunluğunun iradesi
hilafına seyredecek tek taraflı gündemlere rıza göstermeyeceğinin
de somut bir göstergesi olduğunu ifade etti.
"Türkiye'nin bu çabası, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi
birliğinin korunması açısından da büyük önem taşımaktadır. Biz
Türkiye olarak sık sık dile getirdiğimiz üzere bölgede kök salan
DEAŞ'ı ulusal güvenliğimize karşı yönelen bir tehdit olarak
görüyoruz." diyen Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, şunları
kaydetti:
"DEAŞ sınırımızın güneyinde aktif olarak faaliyetlerini
sürdürmekte, atılan havan topları sınırdaki köylerimize,
ilçelerimize ve sivil halka isabet etmektedir. DEAŞ'a karşı savaşta
Irak ve Suriye, tek bir mücadele alanını oluşturmaktadır. Bu
kapsamda her iki ülkeyi de içine alan kapsamlı bir yaklaşımın
benimsenmesi yerinde olacaktır. Bu çerçevede; Türkiye'nin ulusal
güvenliğine yönelik terör tehdidi ve güvenlik riskine karşı
uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak,
Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek
saldırıları bertaraf etmek ülkemizin en tabii hakkıdır."
(Sürecek)
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar