Mehmet Hammutoğlu

Mehmet Hammutoğlu

İnsanları Allah İle Aldatmak

Nasıl yani diyeceksiniz? Evet malesef günümüzde cemaatler, siyasi partiler ve “İslam Devleti” kurmak adına zaman zaman isimleri değişse de bir takım örgütler insanları aldatmaktadır. Bunu da Allah adına yapmaktadır.

Burada en büyük sorun islamın ilk emri olan “oku, Yaratan Rabbinin Adıyla Oku” ayetinde emredildiği gibi okumamak. okusakta anlamamak, anlasakta yaşamamaktan dolayı bir hayat sürmemiz kolay aldatılmamızın önünü açmaktadır.
Kitabımız Kuran’ı Kerim’i okuyup anlayan bazı devletler İslam hukukunda yer alan kuralları kendi devletlerinde uygulayıp vatandaşlarına kaliteli bir hayat sunmaktadırlar.

Bizler hatalarımızı düzeltmek yerine bir yolunu bulup topu taç’a atıyoruz. Ah, Atatürk’ün inkılapları yok mu harf devrimi bizi cahil hale getirdi. Yok öyle, yok böyle, bu düpedüz tembellikten başka bir şey değildir.

Müslümanlar kendi dinlerini bireysel olarak araştırmadıkları ve yaşamadıkları için ne olduğu belli olmayan ancak silsilelerini Peygambere kadar dayandıran şeyhler karşısında kendi kendilerini değersizleştirip onları yüceltmektedirler. Dolayısıyla cemaat lideri olarak anılan şahısların Allah katında kendilerinin şefaatçisi olacağına inanmaları aldatılmayı kolaylaştırmaktadır.

Malesef şeyhlerin bir çoğu ilim ve irfanla uğraşıp etrafında bulunanlara fayda sağlamak yerine kendileri ve yakın çevreleri tebalardan toplanan bağışlarla yaşadığı bilinen bir gerçektir. Tebaların fakir olmaları önemli değil. Şeyhler bir süre sonra yaptıklarını da hak olarak görmektedir.

Siyasiler ise; insanlar onlara inanmadıkları halde, yapılan siyasi projelerle toplumun tercih yapma seçeneğini ortadan kaldırmaktadır.

Halk bilinç sahibi olmadığı ve takip etmediği için, mevcut yasalar ve kanun değişiklikleri “İslam Hukuku’na” aykırı olduğu söz ve uygulama arasında kaybolmaktadır. Sözün uygulama, uygulamanın hak, helal ve adil olmadığı fark edilmemektedir.
Yakın tarihte siyasi başarı elde eden insanların gölgesine sığınıp biz onların takipçisiyiz demektedirler. Böylece insanları Allah’ın dininin temsilcileri olduklarını kabullendiriyorlar.

Bu anlayış arkasında menfeatçileri doldurmaktadır. Böylece devran dönmüş oluyor.

Geriye Allah ile aldatılmak, bilgisizce alkışlamak, bayrak sallamak ve korna çalmak kalıyor.

En vahimleri şehirleri ülkeleri aşan Uluslar Arası aldatma biçimi.

Yakın tarihte İŞİD ve FETÖ olarak tarafımıza yansıyan örgütler insanları Allah’la aldatmanın en üst seviyesidir. 

İŞİD’I kuranlar “İslam Devleti” kuracağız yalanıyla dünya üzerinde ne kadar Allah yolunda cihad etme düşüncesi olan müslüman varsa Suriye’ye akın etmesi ve orada katledilmesi sağladı. Biraz daha açıklayacak olursak günümüz dünyasında yaşadığımız tarihin şu diliminde BosnaHersek, Çeçenistan gibi ülkeleri özgürleştirmek için cihad eden dünya üzerindeki müslümanlar toplanıp katledildi. Süreç içerisinde aslı astarı olmayan basına servis edilen videolarla İslam ve Müslümanların dışlanması sağlandı.

Burada İŞİD’in Uluslar arası bir proje olduğu fark edilmemesi yine bireysel olarak kendi dinimizi araştırmamak ve yaşamamaktan ileri gelmektedir.

Yine şimdi malesef Suriye’de şam’da yaşayan, mevcut siyasi idareyle çalışan, savaşı ticarete çeviren, onlardan aldığı gıdayı başkalarına üzerine on koyarak satan din adamlarının olduğu bilinmektedir.

Fethullah gülen liderliğindeki FETÖ olarak tanımlanan örgüt itiraf etmek gerekirse çok profesyonel yapılanmış. Ancak "Onların bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı vardır" ayetini hesaba katmamışlardı. Bu aziz milletin feraseti sonucu bu örgüt çökertilmiş oldu. Ancak baktığınızda çalışmalarında okullarda zeki olan çocukların eğitimlerini üstlenmek suretiyle devlet kadroları içerisinde istedikleri noktalarda yerleştirme sağlamaları ve buna hak, helal ve adil bakılmaksızın din adına Allah rızası diyerek üstlenmeleri bence örgüt başarısıdır.

Oysa “insanlara iyiliği emredip kendi nefsinizimi unutuyorsunuz.” ayeti bize okumak bireysel örnek müslüman olarak yaşamak islamın davranışlarımıza yansıyıp hissedilmesini talep etmektedir.

Doğru yaşamanın başkasının elinde olmadığı kendi elimizde olduğu. Allah’ın huzurunda ne şeyhler ne siyasiler ne de örgütler kurtaracaktır.

Dünyayı ve ahireti bilinçli bireysel örnek müslümanca yaşamak kurtaracaktır.

Selametle

 

Diğer Yazıları

Yorumlar