Zafer ve Başarıya Sevinelim mi? Üzülelim mi?
Geçenlerde bir yazıda okumuştum. Yıllarca "zincirler kırılsın Ayasofya açılsın" diye slogan atıyorduk, Ayasofya açıldı tatmin olmadık acaba arkasında kim var dedik, sevinemedik. Suriye'de 12 günde iktidar değişti acaba Ahmet eş Şara ( Colani ) kimin adamı yine sevincimiz kursağımızda kaldı, şeklinde devam ediyor.
Şunu bilelim;
Doğal olarak tarih boyunca olduğu gibi bu günde insanların kendileri ve ülkelerinin istihbarat örgütlerinin yer aldığı savaşlar yaşandı, yaşanıyor ve yaşanacak. Kim kimin adamı, kim kime çalışıyor, gözü kapalı olan biri bile, üç aşağı beş yukarı, az çok tahmin edebilir. Ama zülüm sonsuz değildir. İnsanların kendi elleriyle yada zalimlerin elleriyle sıkıntıdan sonra kolaylık yaşamışlardır.
Konuya Allah'ın yaklaşımı şöyle;
Ali-İmran suresi 140. Ayet
Eğer siz bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da benzeri bir yara almıştı. İşte günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah, sizden gerçekten iman edenleri ayırt etmek, buna sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, içinizdeki zalimleri sevmez.
Ali-İmran suresi 141. Ayet
Bir de Allah, iman edenleri arındırmak ve küfre sapanları mahvetmek için böyle yapar.
Diyor.
Bu hareketi yapalım.
Gözlerimizi boşluğa dikip bakalım, omuzlarımızdan aşağı vücudumuzu saran o sıcaklıkla kendi duruşumuzu ve kimin yanında durduğumuzu hissedeceğiz. Bunun da hesabının olacağını da düşünmeye başlayacağız.
Onun için dünya hayatında yaşadığımız her anı değerlendirelim. Sevelim, sevindirelim, insanların bizi sevmesini sağlayalım, sevinmek için çareler arayalım.
Küfredenlerden ve zalimlerden olmadığımızı hissedeceğiz.
Suriye bir başarıdır.
Ahmet eş Şara (Colani) kimdir kimin adamıdır diye sormadan bir dokunuşta zindanlarında sayısız insanın işkencelerle öldürüldüğü, halkının birbirilerine kırdırıldığı, göçe zorlandığı, gittikleri ülkelerde ikinci sınıf insan muamelesi görülmelerine sebep olan 61 yıllık Bass Rejiminin domino taşı gibi devrildiğini görmek sizi bilmem ama benim için bir zevkti.
Hatta arkadaşlar arasında çözülemeyen sorunlarımız için " ya adamlar 12 günde bir diktatörlüğü yıkıp yeni devlet kurdu" biz daha falan sorunumuzu çözemedik diyerek kendi aramızda kendimize gülüşmelerimiz oldu.
Gazze bir zaferdir.
Ama dünya medyasında İsrail'i haklı gösteriyor. Savaşı kazandı diye yansıtıyor.
Basit bir soru soruyorum? İstanbul'un bir ilçesi kadar toprak ve nüfusuna sahip olmayan Gazze'de. O kadar istihbarat gücü, kendisinin ve ortaklarının silah desteğine rağmen 480 gündür devam eden savaşta esirlerini kurtaramamış olan İsrail mi? Savaşı kazanmış sayılacak, olamaz!
Arapçada bir tanım vardır. "el batal" çünkü karşılarında HAMAS'ın "el batal" ları vardı.( "el batal" eğitimli güçlü inancından sapmayan insan demek)
Acaba sormayalım artık boşver in, arkasında kim olursa olsun sevinelim.
Önemli olan artık yıkılan evler ve ölenlerin sayısı taksimetre atar gibi atmayacak. Bizim için bir şey yapamamanın getirdiği yüreğimizi daraltan göz yaşlarımızı döken haberler olmayacak. Güven ortamı oluşacak. Babalar evlerine dönerken el bombasıyla parçalanmış kanlı elleriyle değil çocuklarını ve yetimleri sevindirecek saçlarına takacakları çiçek ve ikram edecekleri şekerlerle dönecek. Yetmez mi?
Müslümanların gönüllerine su serpip huzur hissettirdiği için HAMAS'ı tebrik ediyorum, verdiği şehitleri rabbim katında kabul buyursun, düşmana korku vermesi için ayaklarını sabit kılsın diye dua ediyorum.
Unutmayalım biz BOYKOT'a devam edeceğiz.
Ama İsrail'in hakkını da yememek lazım, gider ayak maalesef kendilerini Allahın Taraftarı olarak lanse eden müslümanlar içinde fitne fesadı yaymaktan başka bir hedefi olmayan şahsiyetsiz iblis Lübnan Hizbullah liderlerini temizlediği için İsrail'e TEŞEKKÜR EDERİM.
Özellikle zihnimi kurcalayan şu konuya da değinmek istiyorum.
Ufukta bir barış ışığı görünmüşken sevinmek yerine, kendilerinin dağda olduklarına kutsal bir dava yürüttüklerini Kürt halkına inandırmaya çalışan üç beş göbekli PKK lideri yüzünden genç Kürt ve Türk çocukları vefat ediyor.
İçimizden birileri halen kin güdüyor nefret cümleleri kuruyor.
Allah Kürdistan'ı niye kurmadınız diye sormayacak ama gençleri bir heves uğruna öldürülmesine sebep olduğunuz ve destek olduğunuz için hesap soracak.
İçinde yaşadığımız tarihin şu anki zaman diliminden sorumluyuz, falan tarihte filan kavim böyle yaptı bizde böyle yapacağız. O zaman inancımızı sorgulamamız lazım yukarıda paylaştığım Ayette Allah içinizden gerçekten iman edenle yalancıktan iman edenleri, zalimleri birbirinden ayırmak için böyle yapıyor, diyor.
Mehmet Hammutoğlu
Yorumlar